Susadın mı tradutor Português
347 parallel translation
Susadın mı?
Tens sede?
Susadın mı?
- Tens sede?
- Susadın mı Samson?
Implore por ela. Estás com sede, Sansão?
Susadın mı?
Estás com sede?
Susadın mı?
Tem sede?
- Susadın mı?
- Tens sede?
- N'aber serseri, susadın mı?
Tens sede, gringo? Onde é que ele está?
Susadın mı Melampo?
Está com sede, Melampo?
Aç mısın, susadın mı?
Tens fome ou sede?
- Susadın mı?
Quase. Tens sede?
Hey, susadın mı?
Tens sede, fofinho?
Acıktın mı, susadın mı? , yoksa ikisi birden mi?
Tens fome, sede ou ambas as coisas?
- Susadın mı?
- Tem sede?
- Ya sen Bobby? Susadın mı?
E tu, Bobby, estás com sede?
- Susadın mı?
- Estás com sede?
Susadın mı?
Está com sede?
- Susadın mı?
Tens sede?
Susadın mı?
Sede?
- Susadın mı? - Hayır.
- Tens sede?
Susadın mı? Evet.
- Estás com sede?
Susadın mı?
Com sede?
Öyleyse, Deric halen özgürce dolaşıyor. - Susadın mı?
E eu nem sequer posso ser contratado na fazenda onde o centauro trabalha... porque ele trabalha por três homens.
İyi, ya sen? Bende iyiyim. Susadın mı?
Tens sede?
- Çok susadım. - Susadın?
- Tenho uma sede terrível.
Kavgada kızışıp susadığınız zaman, Hamlet bir şey içmek ister nasıl olsa, öyle özel bir içki hazırlarım ki ona, bir yudum içmeyegörsün, istediğimiz olur senin zehirden kurtulacak olursa.
Quando estiverdes acalorados e ele pedir de beber, preparei-lhe um cálice em que bastará um golo, para o caso de escapar à vossa venenosa estocada, para os nossos propósitos.
Susamadın mı? - Tabii ki susadım.
- Tu não tens sede, pois não?
Canına mı susadın?
Queres morrer?
Maceraya mı susadın?
Que romântico nos saíste!
Canına mı susadın?
Está cansado de viver?
Susadınız mı, bayım?
Tem sede, senhor?
Kızgın tavadaki bir çekirgeden bile daha çok susadım.
Mais seco que um grilo num campo quente.
- Susuzluktan bayılacağım. - Susadın mı? Burada mı?
Isto é a América.
Susadın mı?
Não tens sede?
Susadınız mı?
Tem sede?
- Susadınız mı, Bay Monroe? - Ben mi? Hayır, teşekkürler.
- Está com sede, Sr. Monroe?
Siz doğuştan mı kana susadınız?
É, por natureza, sedento de sangue?
Susadınız mı, acıktınız mı, yoksa sadece geçerken uğradınız mı?
Têm sede, fome ou estão só de passagem?
Susadınız mı?
Têm sede?
Susadınız mı çocuklar?
Crianças, estão com sede?
"Erkeğin birası". Sanırım bu susadığın anlamına geliyor Terra.
"Beer Man" Eu acho que isso significa que você colocar sede, Terra.
Canına mı susadın sen?
Queres morrer?
- Susadınız mı?
- Não.
Susadınız mı, Bay DeLeo?
Com sede, Sr. DeLeo?
Susadınız mı puştlar?
Têm sede, cabrões?
Hayır, sen hastasın bende susadım.
Não, tu estás doente e eu com sede.
- Ölümüne mi susadın. Bu işi unutsan daha iyi olur. - Yoksa Jack hala bana kızgın mı?
Achas que o Jack ainda está chateado?
Susadın mı, Nails?
Estás com sede, Nails?
Susadınız mı?
Precisam de alguma coisa para beber?
Şuna bak! Canına mı susadın, amına koduğum?
Penses que me podes fazer isto em frente ao meu pessoal?
Susadın mı?
Tens sede, filhota?
- Bu su! - Susadığını sanmıştım.
Quando jovem, alguns me chamavam, "Charadan o valente!" Sabe?