English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ T ] / Tadına bak

Tadına bak tradutor Português

628 parallel translation
- Evet! Ama hele bir tanesinin tadına bak canım.
Sim, espera até provares uma.
Temiz havanın tadına bakıyorduk General.
Estou só a respirar um pouco do ar do campo, general.
Tadına bak.
Sinta-lhe o gosto.
Yapıcı bir şey yapacaksın. Tadına bak.
Vais assentar e fazer algo de construtivo.
- Tadına bak.
- Prova.
Daha önce tadına bakılmayan
Tenho beijos e beijos em abundância
Sen dansına bak, ben de ağzımın tadına bakayım.
Vá dançar, então. Eu saboreio a comida.
Güzel yıldız muhteşem dişlerini göstererek pizzayı ısırıyor ve İtalya'ya özgü renkleri ve tadıyla ülkemizin yaşama tutkusunu sembolize eden yiyeceğin tadına bakıyor.
Mostra magníficos dentes e morde o típico e saboroso produto italiano que com as suas cores vivas e cheiro resume a vontade de viver do país.
Haydi bırak telefonu da şunun tadına bak!
O seu namorado trabalha no filme?
Haydi, kremanın tadına bak.
Coma o doce de natas, que está uma delícia.
Tamam, bir de bunun tadına bak.
Muito bem, tome isto.
Hadi ama! Sadece bir yudum. Tadına bak.
Anda lá, só um trago, para provar.
Sanırım oturup, tadına bakıp, kendimden geçip, kadın yemeğini özlemişim demem gerekiyor herhalde.
Deve estar à espera que me sente, prove, gire os olhos e, "Oh, comida feminina de novo!"
Haydi Berlioz... tadına bak.
- Vamos, Roqueforte. Tome um pouco.
Başla bakalım. Tadına bak.
Prova.
Şarabın tadına bak.
Prova o vinho.
Haydi. Tadına bakın.
Prova.
Tadına bak! Hala nefis.
Prova-o!
" Haydi, şarabın tadına bak
Vem provar o vinho.
Şunun tadına bak, bizim en meşhur spesiyalimizdir.
Não pode ir sem provar a nossa especialidade.
Tadına bakıyor musun bari?
Estás a tirar proveito?
Çatalla bir tadına bak.
Tenta com o garfo.
Berlin topyekün savaşın tadına bakıyor.
Berlim está a viver a verdadeira guerra total.
Kucak, kucak, kucak, sütün tadına bak. Kucak, kucak, kucak, ipek gibi yumuşak.
Lap, lap, lap, eu gosto do leite, lap, lap, lap, fino como a seda.
Sonra kör rehber yerden bir avuç kum alıyor ve sanki yenecek birşeymiş gibi tadına bakıyor.
Então o cego pega um punhado de areia e prova-a, como se fosse comida.
Şunların bir tadına bak.
Espera às provar.
Hadi, tadına bak.
Vamos, coma! Coma isso...!
O halde Demir Kafamın tadına bak
Vou deixar-te testar a minha cabeça de ferro.
Yuvarlak çöreğimin tadına bakın, Safon Martynovich!
Experimenta a minha bolinha, Safon Martínavitch!
Gemellus, şu siyah mantarların bir tadına bak.
Gemellus. Experimenta uma, Gemellus.
Tadına bak, süper.
- Prova. E ótimo.
Tadına bak.
Prova lá.
Tadına bakın.
Prove.
Tadına bakın.
Prova.
- Derhal şu yemeğin tadına bak.
- Aqui, prova o linguini.
Evet, tadına bak.
Sim. Sim, provem isto.
Evet, tadına bak.
Sim, provem isto.
Tadına bak Zack, tadına bak.
Prova Zack, prova.
Şu güzel bifteğin tadına bir bak.
Prova este bife suculento.
Tadına bak.
Prove.
Önce bir dilim pastanın tadına bak.
Primeiro, acendo a vela, e depois... - Frankie!
Tadına bir bakın.
A 10 cêntimos por...? Prove.
Bugünün tadını çıkar, yarına iyileşmeye bak.
Goza bem a cama, mas não exageres.
Andrea, şunun tadına bir bak.
Andréa, prova tu.
Müttefikler, birkaç ay önce Cassino'da birkaç yıl önce de El Alameyn'de Almanlara yaptıklarının tadına şimdi de kendileri bakıyordu.
O fogo de barragem durou uma hora e mostrou aos Aliados o sabor da derrota que causaram em Cassino, há alguns meses, e em El Alamein, há alguns anos.
Biraz tadına bak.
Um pouco!
Tadına bak.
Prova.
Eğer istersen git, kendi başına bak tadına.
Talvez gostasses de experimentar por ti próprio.
Lütfen sigaralarınızı söndürün... ve uçağın içinde uçabilecek şeylerinizi kontrol altına alın, pencereden dışarı bakıp, hayatın tadını çıkarın...
Agradeço que apaguem os cigarros e arrumem qualquer coisa que possa voar pela cabina, olhem pela janela e desfrutem...
Bir tadına bak.
Prova isto.
Al, şu dana etinin tadına bak.
- É lamentável. - Prova a minha carne.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]