Temiz tradutor Português
16,982 parallel translation
Çığır açan hava dengeleme sistemimiz sayesinde köpsırgaların oluşmasını engelledik, ve çocuklarımız için dünyayı daha temiz ve güvenli bir yer haline getirdik.
Evitamos a formação de Sharknados com o nosso revolucionário sistema estabilizador de clima. E tornamos o mundo, um lugar limpo e seguro para as crianças da nossa Nação.
Dünyadaki en mükemmel oteli yaratmak istedim, ve bu otelle, bunu başardım, hem de temiz enerji ile.
Eu queria criar o melhor hotel do mundo, e com este hotel, eu fiz isso, e consegui isso com energia pura.
- Temiz. Ver şimdi!
- Afastar.
Temiz.
Afastar!
- Temiz.
- Afastar!
Temiz soygun diye buna derim.
É a isto que chamo de um roubo limpo.
Boynu kırılmış, temiz iş.
Pescoço partido, bastante óbvio.
Temiz bir metal.
Metal limpo.
Temiz çıkmadı.
Hoje chegou o resultado positivo.
Pekâlâ, sanırım burası temiz diyebiliriz.
Bem, podemos dizer que esta área está desimpedida.
Beni öldürüp Sovyet Firestorm umudunuzu yok edemeyeceğinize göre sıcak bir duş ve temiz kıyafetler istiyorum.
E já que não pode matar-me e destruir qualquer hipótese de criar um Firestorm Soviético, quero tomar um banho quente e trocar de roupa.
Bu kaltaklar boklarını durmadan her tarafa taşırken bizden yerleri temiz tutmamızı nasıl bekliyorlar?
Como lavamos o chão, se estas cabras não param de pisar esta merda?
- Temiz.
- Livre!
Her yer temiz.
Tudo livre!
Kıçı temiz erkeğe bayılırım.
Adoro homens com o rabo limpo.
Bu taraf temiz.
Corredor livre.
Temiz uzuv kesikleri, bıçak yaraları.
amputações cauterizadas, punhaladas com perfurações.
Aradık. temiz.
Ele está limpo.
Hayır, Abbie, temiz değil.
- Não, Abbie. Não está.
Doktorlar bana temiz bir rapor verdiler. Benim seçime girmemi desteklediler.
Os médicos deram-me um atestado de saúde normal, apoiaram o meu propósito de me candidatar.
Tüm sonuçlar temiz.
Todos os exames estão bons.
- Ön temiz.
A frente está livre.
Temiz bir şekilde kaçırmışlar.
Não. Não deixaram pistas.
Şimdilik bir şey yok. Temiz görünüyor ama biz onun geçmişini ne kadar karıştırırsak o da bizimkini bir o kadar karıştıracak.
Aparentemente ela está limpa, mas quanto mais cavamos sobre ela, mas ela cavará sobre nós.
Burası temiz.
O local está livre.
Burası da temiz.
Aqui em baixo também.
Üst temiz.
Aqui em cima está livre.
Güvenlik kameralarına ulaştım, her yer temiz.
Entrei nas câmaras de segurança. Tudo limpo.
Temiz bir ölüm oldu.
Foi uma morte limpa.
RD Laboratuvarı temiz.
O laboratório está seguro.
Temiz!
Limpo!
Temiz değilmiş o kadar.
O "tudo limpo" já era.
Paranız sayesinde ; okul inşa ettik. Temiz içme suyu sağlamak için bir kuyu yaptırdık.
Foi o seu dinheiro que pagou a escola, um poço para fornecer água potável, a nossa primeira clínica médica, e uma Redbox com um filme lá dentro.
Biliyorum, ama şimdi sicilin temiz.
Eu sei, mas agora tens o registo limpo.
Hay sıçayım. Temiz bulaşıkların tarafına kustum.
Maldição, vomitei no lado dos pratos lavados.
Paramızı, içkileri temiz bardaklarda getiren bir yerde harcasak?
Podemos pagar bebidas que venham em copos lavados?
Tamam, burası temiz.
Está tudo livre.
Yukarısı temiz mi?
Está tudo livre aí em cima?
Temiz gibi görünüyor.
A mim, parece-me livre.
Temiz bir yara, fazla derin değil.
O corte está limpo e não foi muito profundo.
Bu bölgenin başlıca sorunu temiz, güvenli içme suyu.
O maior problema que afecta a região é o fornecimento de água limpa e potável.
Bağışçılarımız bize büyük miktarda temiz su gönderiyor. Ama bürokrasi, askerler ve çeteler yasadışı yollarla suya el koyuyor.
Os nossos benfeitores enviam muita água limpa, mas a burocracia, os soldados e as gangues tomam-ma ilegalmente para si.
- Ben temiz yoldan iyileştim.
- Eu recupero de forma limpa.
Temiz bir havlu alıp 15 santimlik bir şerit kes.
Corta 15 cm de largura.
Arka bahçe temiz.
A traseira está limpa.
Temiz su da bulurlar.
Água limpa, também.
Bu bardağın on yıldır yıkanmadığına eminim, bu da buradaki en temiz şeyin bu olduğunu gösteriyor.
Tenho quase a certeza de que este frasco não foi lavado na última década, o que o torna na coisa mais limpa deste estabelecimento.
Seni bile öldürebilecek kadar temiz.. .. ve ölçüsüz bir güce sahip olacağım.. .. demek oluyor bu.
Para que possa tornar-me uma criatura com um poder tão puro e indomável que até a ti posso matar.
- Kabin fazla sıkıcıydı, ben de temiz hava almaya çıktım.
Fui apanhar ar. - Ouviste?
Temiz.
Tudo livre.
Temiz bir ölüm olduğunu söylemiştin.
Antes, disseste que foi uma morte limpa. Não foi, Lyla.
temizlik 36
temizlikçi 22
temiz hava 68
temizle 48
temiz mi 32
temizlikçi kadın 25
temizlen 16
temiz iş 20
temizim 25
temizleyin 21
temizlikçi 22
temiz hava 68
temizle 48
temiz mi 32
temizlikçi kadın 25
temizlen 16
temiz iş 20
temizim 25
temizleyin 21