English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ T ] / Temizlikçi

Temizlikçi tradutor Português

743 parallel translation
Temizlikçi Bn. William Rice, 8. katı temizlerken vuruldu.
A senhora Ray, empregada de limpeza que trabalha no edifício de comércio, recebeu um balázio dum dos homens do Xerife.
Aradığın, aşçı ve temizlikçi. Kiralık biri.
Queres uma cozinheira, uma lavadeira uma empregada doméstica.
Gubercek'in bilardo salonunda temizlikçi.
É do bilhar de Cubritt.
insanlar caddeleri doldurmaya başlarken, bu temizlikçi bayan gibi çalışanlar işlerine yetişmeye çabalarken, ve bu genç kızımız gibi aylaklar biraz daha eğlence ararken...
Cruzar-se-ão pessoas com destinos alheios, uns indo para o trabalho, como esta mulher-a-dias apressada outros sem nada para fazer, como esta rapariga muito avançada para a idade.
O günden beri, yeryüzündeki temizlikçi kadınlar aynı başarıyı yakalamak için vazoları düşürüp, kırıyorlar.
Desde então, mulheres-a-dias, em todo o mundo, têm partido vasos tentando imitar o seu sucesso.
Sonra üç gün önce bu gün, ilk kız temizlikçi kadın tarafından pijamaları içinde ölü, yepyeni bir naylon çorap boğazına dolanmış olarak ölü bulundu.
Então, faz hoje três semanas, a primeira miúda foi encontrada pela mulher-a-dias, em pijama morta, estrangulada, com uma meia de nylon, nova, atada à volta da garganta.
Oh, muhtemelen temizlikçi kadındır.
Provavelmente é a mulher da limpeza.
Temizlikçi Sadie'den kurtulmamız lazım.
Que usa quando está de folga? Temos de nos livrar da Sadie, a rameira.
kapıcı, temizlikçi, çizmeci. Bu otelde kimse diğerinin nereye gittiğini bilmiyor.
O porteiro, a empregada, o engraxador... ninguém neste hotel sabe onde é que está a outra bota.
Sen temizlikçi kadınla konuşmuşsun!
Falaste com a mulher da limpeza.
- Apartmanınızda temizlikçi olarak mı çalışıyordu?
Fazia a limpeza no seu apartamento?
Barmen, temizlikçi, ne olursa.
Servia bebidas, fazia de guarda-costas, tudo.
Temizlikçi kadın tutarız. Sence bir hizmetçiye ihtiyacımız var mı?
Vamos ter uma mulher-a-dias, precisamos de uma criada?
Hey, Nash, ben Vito, temizlikçi.
Eh, Nash, sou o Vito, da limpeza a seco.
Temizlikçi kadının sabah ne zaman geliyor?
A que horas chega a sua mulher da limpeza?
Temizlikçi kadın geri gelecek.
Deixe, a mulher da limpeza virá.
- Temizlikçi mi?
- ¿ Lavadeira?
- Temizlikçi var. Haftada iki kere geliyor.
Apenas uma mulher-a-dias, duas vezes por semana.
- Temizlikçi kim?
- Quem limpa isto?
Temizlikçi kadın verdi biraz evvel.
A senhora da limpeza acabou de ma entregar.
Beni bağlayabilir, ağzımı tıkayabilir ve temizlikçi kadının bulması için bırakabilirsin.
Pode amarrar-me e deixar que a empregada me encontre.
Bu Temizlikçi Kadın.
É a Mulher-a-Dias.
Evet, Temizlikçi Kadın.
Sim, Mulher-a-Dias.
Temizlikçi Kadın bir kez daha göklere çıkarken bu ve daha fazlası bekliyor.
Sim, tudo isto e mais com a Mulher-a-Dias de novo nos céus.
Temizlikçi kız kapıyı açık bırakmış.
A mulher das limpezas tinha a porta aberta.
Temizlikçi kadını mı kovdun?
- Despediste a mulher da limpeza?
Korkarım yatakta biraz fazla kalsam temizlikçi kadın içeri girip beni de bantla sarıp sarmalayacak.
Tenho receio de se ficar demasiado tempo na cama, a empregada entre no quarto e me envolva à cama com papel.
Sabah temizlikçi buldu.
A empregada de limpeza encontrou-a, hoje de manhã.
Temizlikçi, uyanık ve dayanıklı, başkalarının kölesi
Paquete, lava-pratos Em tasca de nome Escravo, zumbi de vodu
Temizlikçi kız, Edna Joe demişti ki...
A camareira Edna Jo, disse-me...
Temizlikçi, temizlikçi bayım.
Empregada, senhor.
Ve temizlikçi kadın.
E a mulher das limpezas.
Yeni bir kova ve temizlikçi kadın.
O novo balde e a mulher de limpezas.
Temizlikçi.
A mulher da limpeza.
"Bunları temizle." Şimdi temizlikçi oldum.
"Limpe isso." Agora sou da limpeza.
Biraz isterik ama bütün gün çalışmak zorunda iki çocukla birlikte temizlikçi kadın olarak...
Ela está um pouco histérica, mas a coitada tem cá uma vida. Trabalha como empregada de limpeza e tem dois filhos.
Ağabey'in bir temizlikçi kadına ihtiyacı var.
O meu irmão precisa de uma empregada.
Temizlikçi kadın, sana söylemeyi unuttum...
É a nossa empregada. Ontem esqueci-me de te dizer.
Pedro, Sana temizlikçi bir kadın buldum...
- Pedro, encontrei-te uma empregada.
Temizlikçi kadın...
- A empregada.
Rıhtımdaki işçiler, temizlikçi kadınlar, fahişeler...
Trabalhadores portuários, faxineiras, prostitutas.
Dolabında bıçak gördüğünü iddia eden bir temizlikçi var.
Só tem um porteiro que diz ter visto a faca no cacifo.
Temizlikçi aynı bıçağı gördüğünü söyleyemez.
O porteiro näo a identifica.
Temizlikçi Pazartesinden önce gelmiyor.
A empregada só vem na segunda-feira.
Böyle bir temizlikçi istemezdim.
Não queria uma dona de casa como ela.
Temizlikçi olmak gerçekten hoşuna gidiyor mu?
Gostas mesmo de ser empregada de limpeza?
Ne var Bay Temizlikçi?
O que deseja, senhor auxiliar?
- Bir temizlikçi kadın daha!
Outra mulher de limpeza.
TEMİZLİKÇİ KADIN
MULHER-A-DIAS
Johnny işe çıktı ve temizlikçi kadın hiç ortalıkta görünmedi.
Vem para o quarto da frente.
Eskiden haftada bir temizlikçi kadın geliyordu ama kovdum. Teşekkürler.
Obrigado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]