Umurunda mı tradutor Português
662 parallel translation
Umurunda mı sanki? Bir samuray olmaktan çok mutlusun.
Espero que tenhas muito orgulho em te teres transformado num Samurai por este preço!
Umurunda mı?
Importa-se?
Tamamen mahvoldu ama senin umurunda mı?
- Sinto muito. Sente nada!
Tamam, beni tekrar görmek umurunda mı bilmiyorum, ama...
Dá-te igual a não voltemos a nos ver.
Bak, mutlu olup olmadığım gerçekten umurunda mı?
Você se importa se sou feliz ou não?
Onun umurunda mı sanki?
O que lhe interessa?
Ne düşündüğüm umurunda mı? Umurunda mı?
Na verdade você se importa o que eu penso?
Onların sanki umurunda mı?
O pessoal não liga a isso. Eles nem se importam!
Senin umurunda mı sanki.
Mas tu estás-te a cagar.
Neden, umurunda mı?
Por que queres saber?
Kadının umurunda mı bu? !
- Achas que está preocupada com isso?
Her zaman da öyleydin. Ne olup bittiği umurunda mı?
Sempre foste.
Umurunda mı?
Mas o que te importa?
- Umurunda mı?
- Que te importa?
İhtiyar bir pis zenci Eğitim Dairesinin umurunda mı?
O que é um negro a mais ou a menos para o Departamento de Educação?
Boş ver. Ne yapağım umurunda mı?
Que raio te importa o que vou fazer?
Umurunda mı ki?
Que te importa?
- Umurunda mı?
- Que te interessa?
- Umurunda mı sanki?
- Que te interessa?
- Bu zavallı ölümlüler onun umurunda mı?
Ele preocupa-se com estes mortais indefesos?
Sizce Marksizm veya kapitalizm onun umurunda mı?
Acha que lhe interessa o Marxismo ou o capitalismo?
- Bana öyle geliyor ki karımın umurunda.
- Parece que a mulherzinha se preocupa.
Ama buradaki gizem dostlarımın umurunda değil.
Mas os meus amigos não gostam deste mistério.
Ne yaparsam yapayım, umurunda değil.
Queres lá saber o que faço.
Umurunda olmaz mı?
Não te importarías?
Ve sonra güneşin içinden çıkıp göründü işte o zaman 40 bin doların neden Whit'in umurunda olmadığını anladım.
Então, via a vir da luz, e percebi porque o Whit não queria saber do dinheiro.
Uzak mı? - Umurunda olur mu?
Importa-lhe se for?
Konuşan insanlar mı? Kimin umurunda ki?
Toda a gente fala, quem liga?
Öyle bir kaçtın ki umurunda değil sandım.
- Você fugiu de lá e me deixou.
Sanırım bir adamın hayatı tehlikede olması herkesin umurunda olur özellikle de bir altın madenindeyse.
Acho que qualquer um se preocuparia com a vida de um homem em perigo, especialmente se estivesse numa mina de ouro.
Hepsini senin için yaptım ama senin umurunda bile değil.
Fiz tudo por ti e não queres saber!
Bana öyle geliyor ki, bir sonraki çayı kımın içtiği umurunda değildi.
Palpita-me que ela não queria saber de quem ia beber o chá.
Ne kadar susuz kaldığım kimsenin umurunda değil.
Quão seco estou. Ninguém liga.
Süt sağmaya yardım edebilirdin ama bacaklarımın ağrısı umurunda değil.
Podias ajudar-me na ordenha... mas não te importas se as minhas pernas doem.
Buraya nasıl geldiğim umurunda değildir... ama anlatacağım.
Não queres saber como vim para cá, mas vou contar-te.
Sanırım senin de pek umurunda değil.
Acho que não querias fazer isto.
bir gün yetmiş yaşında olacağım... yaşlandığım zaman yaşayıp yaşamadığım kimin umurunda olur?
os 70 anos hão-de chegar quando ninguém quer saber se vamos viver ou morrer
El Dorado'ya yaklaştığımız sürece, bu kimsenin umurunda olmaz.
Não importa, se nos levar até ao El Dorado.
Savaşın başlangıç safhası, ömrüm boyunca yaşadığım en sıradışı dönemdi. Zira, savaş vardı ama kimsenin umurunda değildi.
A fase inicial da guerra foi dos períodos mais espantosos que vivi, pois foi uma época de euforia para as pessoas deste país.
Piyadelerin umurunda olacak mı?
Julgas que brutamontes se interessam?
Bu arada ben de orada tek başımayım. Bu kimin umurunda?
Estou sozinho e quem se rala com isso?
Dürüst davrandığımız kimin umurunda?
Quem vai ver se agimos bem?
Daha önceki hayatım, ne olduğum, kim olduğum umurunda değil.
Não lhe importa o que fiz antes, nem o que sou ou quem sou.
Benim canım çıkıyor, umurunda değil!
Que eu passe as passas do Algarve, não te faz diferença
Yani gerçekten umurunda mı?
- Então, tu preocupas-te mesmo?
Sahip olduğum arkadaşlarımın umurunda olacağını sanmıyorum.
Não creio que os amigos que tivesse se importariam.
Kusura bakma da umurunda olmadığının farkındayım benim başım belâya girecek.
Temos até às 18 : 00. Sei que não te importas, mas é o meu coiro que está em jogo.
Pekala, ölü kedi kimin umurunda, artık ben zengin kokana olacağım.
Bom, quem se importa com um gato morto agora que sou um gato gordo.
Benim başarım kimsenin umurunda olmadı.
Não quiseram saber do meu êxito.
Büyük bir randevuyu iptal ediyorum ama kimin umurunda, çünkü ben berbatım.
Vou abdicar de um grande encontro, mas ninguém quer saber.
Pekala, ölü kedi kimin umurunda, artık ben zengin kokana olacağım.
Bolas! Quem quer saber de um gato morto, agora que eu sou um gato abastado?