English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Ya burası

Ya burası tradutor Português

566 parallel translation
Burası acıyor mu? Ya burası?
Está doendo aqui?
- Ya burası? - Tobruk yönüne doğru kum fırtınası efendim.
- Uma tempestade de areia dirige-se para Tobruk.
Ya burası ya da burası.
Aqui ou aqui.
- Peki ya burası?
- E que tal aqui?
- Ya burası?
- E aqui?
Dedim ya burası diye.
Aqui, já lhe disse.
Ya burası, burayı sen mi işletiyorsun?
E este lugar? Gere-o?
- Ya burası?
- Pior.
- Ya burası?
- Sím, mas está tudo bem.
Söyledim ya, burası evim.
Já te disse, vivo aqui.
Burası ne tür bir otel ya?
Que raio de hotel é este?
Ben John ve Ben'le Trygillo'ya gideceğiz. Burası.
Primeiro o John, o Ben e eu vamos a Trygillo, que é aqui.
Onu Tascosa'ya götürecekler. Burası.
Irão direitos a Tascosa.
Burası nehrin adının Ulanga'dan Bora'ya döndüğü yer olmalı.
Este deve ser o lugar onde o rio muda de nome... de Ulanga para Bora.
- Bize söylediklerinden... ya da yalanlarından 1 aylık maaşıma bahse girerimki burası karargahın yeri. Burası oldukça büyük bir alan ama... burada kamufle edilmiş bir topçu bataryası var.
Pensávamos que era uma zona de descanso, mas poderiam ter canhões camuflados aqui, aqui e aqui.
Burası oradan ya da gittiğin herhangi bir yerden ne kadar farklı? Bir insan neden ikisinde de rahatça yaşayamasın?
O que há de diferente aqui ou ali ou em qualquer outro sítio que não possa viver facilmente em ambos os sítios?
Burası Bosna merkezinde, Tuzla'ya yakın bir mülteci kampı. Onlar, Sırpların binlerce genci öldürdüğü, Zepa'dan kaçan aileler.
Neste campo de refugiados perto de Tuzla, na Bósnia Central, são famílias que eram de Zepa, do enclave de Zepa, onde os sérvios assassinaram milhares de homens jovens.
Ya sen? Burası benim.
- Sou dona disto.
Burası ne ya?
Mas isto é o quê?
Burası BBC radyosu, Londra. Bugün, 24 Haziran 1940 ve saat 19 : 15 Fransa Almanya'ya teslim oldu.
Hoje, 24 de Junho de 1940, às 19h15, a França rendeu-se à Alemanha.
Elimi aşağıya indiriyorum ve burası...
Pus minha mão ali e es- -
Ya da "Bu taraf sokak. Şurası Arizona, orası Nevada." Yahut, burası biz, orası Meksika, yazanlar var.
... "Deste lado a cadeia", "Aquele é a rua" ou "Aqui é o Arizona", "Ali é o Nevada" "Aqui estamos nós", "Ali o México".
Artık yiyecek yetiştirmek için toprağı işlemek ya da uçsuz bucaksız araziye bakıp burası benim demek için içinde hiç istek, arzu kalmamıştır.
E de repente, descobres uma coisa. Já não tens nenhum desejo, nenhuma tentação de cavar a terra e fazer crescer alimentos...
Burası 1920 ya da 1925'lerdeki bildiğimiz Yeryüzü'ne benziyor.
Isto parece a Terra, por volta de 1 920 ou 1 925.
Doğru ya, burası altın diyarı!
Ora porra, é a terra dourada!
- Ya süt? - Hayır. Burası sidik kokuyor.
- Quando podemos usar a cozinha?
- Burası için Tanrı'ya şükretmeli.
- Demos graças ao Senhor por virmos aqui.
İki galip, Brest-Litovsk'da bir araya geldi. Burası, Rusya'nın 1918'de Almanya'ya teslim olduğu şehirdi.
Os dois conquistadores encontraram-se em Brest-Litovsk, que fora o cenário da rendição russa à Alemanha, em 1918.
Bir ya da iki yıl içinde burası bir hayalet kasaba olacak.
Num ano ou dois, esta irá ser uma cidade fantasma.
M-4, burası 111. Lombard'dan batıya doğru ilerliyorum.
Central 111, dirijo-me para leste na Lombard.
Burası nasıl bir yer böyle ya?
Eh! Que tipo de lugar é este?
Burası Dachau ya da Ravensbruck değil.
Aqui não é Dachau, nem Ravensbruck.
Burası Ticaret Odası değil ya.
Isto não é a Câmara de Comércio Júnior, Brad.
Burası Meksika'ya giden eski bir yoldur.
Uma estrada velha que vai direitinha até ao Novo México
Burası o kadar huzurlu ve sakin ki. Sadece tatlı bir sesle çatıya vuran yağmur damlaları var.
Isto é tão tranquilo, só o barulho da chuva no telhado.
Burası Kanal 5 Haber Merkezi. Haberlerin zirvesinde bu akşam eyalet nükleer tesisinde dün meydana geldiği sanılan radyoaktif bir sızıntıya dair sağlık bildirileri departmanının ardındaki gerçek olgularla ilgili spekülasyon var.
Dos estúdios do canal 5 no topo das manchetes esta noite é especulação acerca dos factos reais por trás do que o departamento da saúde anunciou sobre o suposto derramamento radioactivo que aconteceu ontem na usina nuclear estadual.
Ben, burası ya da başka yer.
Aqui ou noutro lado...
Burası tartışma için doğru oda mı? - Söyledim ya.
É esta a sala da discussão?
Ya şey, burası işte.
Sim, mas é aqui.
Burası Guatemala'ya benzemiyor!
- Isto não parece ser a Guatemala.
Ya da belki burası nasıl?
Talvez aqui. Ou talvez aqui?
Burası ya da Sinagog, Tanrı için fark etmez.
Aqui ou na sinagoga...! Para Deus a diferença é a mesma.
Gudjara'ya giden yol burası.
A linha direta de vôo para Gudjara é por aqui.
Burası Atılgan. Atılgan'dan Amiral Kirk ben Kaptan Esteban ya da Teğmen Saavik'e sesleniyorum.
Almirante Kirk chama Comandante Esteban ou Tenente Saavik.
Hayır, burası benim de evim. Ya sen?
Não, esta também é a minha casa.
Görüyorsun ya, burası tam bir cehennem.
Temos um inferno aqui.
Biliyor musun, Kaede şimdi burası benim oldu ya, manzarası gözüme daha bir hoş gözüküyor.
Kaede... A vista é mais agradável, agora que as terras são minhas.
Burası Bronx ya da Brooklyn değil.
Isto não é o Bronx ou Brooklyn.
Burası benim ülkem ve sen benim isteğime göre yaşar ya da ölürsün.
Este é o meu país e tu morres ou vives segundo a minha vontade.
Tanrım! Ya ben sağır oldum ya da burası birden sessizleşti.
Céus, como consigo adaptar-me a este súbito silêncio?
Burası ya da orası, fark yok.
Lá como cá é tudo o mesmo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]