Burası daha iyi tradutor Português
168 parallel translation
Bence burası daha iyi.
Eu acho que é melhor aqui.
Burası daha iyi kokmuyor mu, Grafton?
Não está a cheirar melhor, Grafton?
Fakat burası daha iyi.
Mas aqui estou melhor.
İnan bana, burası daha iyi.
E podem crer numa coisa! Aquilo é para esquecer!
Burası daha iyi, gizlenebiliriz.
Aqui, temos protecção.
Burası daha iyi.
Estou muito melhor aqui fora.
Buraya, buraya, burası daha iyi.
Exacto. Excelente.
Burası daha iyi.
Aqui é melhor.
Hayır. Burası daha iyi.
- Não, estamos melhor aqui.
Burası daha iyi.
Assim é melhor.
Eğer dalga gelirse, burası daha iyi diye düşündüm çünkü kızım burayı seviyor.
Pensei que, se a onda vier, devíamos estar aqui. Ela gosta.
Dersler için burası daha iyi, çok daha keyifli.
É mais agradável, dar a aula aqui?
- Hayır, burası daha iyi.
- Não, por aqui é melhor.
Burası daha iyi bir yer.
Este lugar é muito melhor.
Burası çok daha iyi bir odaymış.
Este é um quarto muito melhor.
Laf aramızda Bay Sharp burası alışık olduğum yerlerden çok daha iyi.
Bom, confidencialmente, Mr. Sharp... ... estes aposentos são muito melhores do que estou acostumado.
Burası daha iyi.
Por aqui.
Sonuç olarak, burası Auschwitz'den çok daha iyi.
Apesar dos pesares, aqui é melhor que Auschwitz.
Burası da olur, fakat bu uzaklığa ağırlık taşımamak için çan kulesine yakın kazarsak daha iyi olacaktır.
Deve-se cavar mais perto da torre. Quanto mais longe, mais difícil será carregá-la...
Burası yerine, yukarıda yakalanmam daha iyi olacaktır.
Bem, se tiver de ser apanhada, antes lá em cima do que aqui!
Evet, efendim. Burası Leningrad'dan bile daha iyi.
Este lugar é ainda melhor do que Leninegrado.
Burası hayvanat bahçesinden daha iyi.
Isto é melhor que o jardim zoológico.
Burasının geldikleri yerden daha iyi olduğunu düşünenler gibi, burasının birşey olduğunu düşünüpte gelenler var.
É como se pessoas que não são ninguém, tivessem vindo para aqui porque acham que aqui estão pessoas que são alguém.
Burası hoş bir restoran ama yolun karşısındaki daha iyi.
Este restaurante é bom, mas prefiro o outro em frente.
Hayır, burası bir ceza kolonisi değil. Belki de seni, oyuncaklarınla... insanlarımızı yaraladığın için nezarete atsak daha iyi olur. - Tony.
Não, isto não é uma colónia penal, mas talvez devêssemos acusá-lo por ter causado danos a dois dos nossos elementos com os seus objectos de brincadeira.
Burası oradan çok daha iyi, öyle değil mi?
Mas assim é bem melhor, não é?
Siktir, burası Disneyland'dan daha iyi.
Isto é melhor que a Disneyland.
Sözüm ona orijinalden bile daha iyi denen keçi banknotlarının kaynağı burası.
Esta é a fonte das falsificações São melhores que as originais :
Burası daha iyi bir mahalle.
Este bairro é melhor.
Burası da sizin mahalle olduğu için... sizi arasam daha iyi olur diye düşündüm. Dedektif yukarda ama o da...
Sabia que este era o seu bairro, pelo que pensei em chamá-lo...
Burası yatakhaneden daha iyi oldu.
Isto até é muito melhor do que o dormitório.
Ve, lanet olsun, burası başladığım günden çok daha iyi durumda.
Não importa! Quando comecei, nem tinha tanto como agora.
Elbette burası daha iyi.
Com certeza, agrada-me estar aqui.
Aurore.. ... gel. Burası, bizim yanımız çok daha iyi.
Aurore... vem... aqui estás muito melhor, ao pé da gente...
Ekselansları, burası çok tehlikeli. Ayrılmanız daha iyi olur.
Excelência, aqui corre perigo, é melhor abrigar-se.
kız arkadaşım, Bea ancak bildiğim tek dükkan burası- - hiçbir şey "seni seviyorum" dan daha iyi değil bu askeri antika dükkanında süngüye baksana
É a minha namorada, Bea. E uma vez que esta é a única loja que eu conheço... Avô, nada melhor para dizer "amo-te" do que uma antiguidade militar.
Burası bit pazarından daha iyi.
E tu? É melhor do que ir à feira.
Burasıyla, iyi bir uyku arasında 92 randevumuz daha var.
Agora, temos 92 datas entre hoje e uma boa noite de sono.
Eski Taşkesici toplantı salonundan daha iyi oldu burası.
Isto é muito melhor que o velho átrio dos Talhadores de Pedra.
Burası o kadar sıkıcı ki, yapacak daha iyi bir şey yok.
Aqui é chato, não há nada para fazer.
Eğer kendine daha iyi bakmazsan Nathan burasını sandığından daha önce yönetmeye başlayacak.
O Nathan vai aguentar isto mais cedo do que pensas, se não te cuidares melhor.
Burası dün geceki halinden daha iyi görünüyor.
Isto está muito melhor do que na noite passada.
Burası hapishaneden daha iyi.
Isto não é pior que a prisão.
Benim büyümem için burasının daha iyi bir yer olacağına karar verdier.
Acharam que era um bom sítio para eu crescer.
Burası daha iyi değil.
Não está melhor aqui!
Burası Londra'dan çok daha iyi.
Isto é muito melhor que Londres.
Burası çok daha iyi, güzel ve güvenli. Bizim kendi odamız.
Isto é muito bom e melhor e mais seguro, o nosso próprio quarto.
Burası kamptan çok daha iyi.
Isto é muito melhor que o acampamento.
Eğer bana daha önce söylediğin "iyi polis, kötü polis" oyununu oynuyorsak iyi polislik yapmam gereken yer burası değil mi?
Ei! Se isto é uma cena de "polícia bom, polícia mau" de que estavas a falar-me, não é este o momento onde é suposto que eu faça de "polícia bom?"
- Burası çok daha iyi.
- Está muito melhor.
Burası barınmak için iyi, ve şu şeyi bacağıma koyduklarından beri kendimi daha iyi hissediyorum.
É um bom abrigo... e minha perna melhorou deste que eles colocaram isso.
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68