Yapabileceğin bir şey yok tradutor Português
492 parallel translation
Fazla yaklaşma. Onlar için yapabileceğin bir şey yok.
Não chegue perto, não há nada que você possa fazer.
Yapabileceğin bir şey yok, benim de. Kimse bir şey yapamaz.
Não podes fazer nada, nem eu, nem ninguém.
Üzgünüm, şu anda yapabileceğin bir şey yok.
Lamento, mas agora não podes fazer nada.
Şu anda onun için yapabileceğin bir şey yok.
Não podemos fazer mais nada.
Lütfen. Yapabileceğin bir şey yok.
Não há nada que possas fazer.
Onun için yapabileceğin bir şey yok, bayan.
Já não podemos fazer mais nada por ele, minha senhora.
Yapabileceğin bir şey yok.
Não há nada que você pode fazer sobre isso.
Yapabileceğin bir şey yok, Doktor.
Não há nada que possa fazer, Doutor.
Benim için yapabileceğin bir şey yok.
Não pode fazer mais nada por mim.
Paul'a yardım etmek için yapabileceğin bir şey yok.
Não podes fazer nada para ajudar o Paul.
Bu yüzden benim için yapabileceğin bir şey yok.
Por isso, não há nada que possas fazer.
Değiştirmek için yapabileceğin bir şey yok.
Não pode fazer nada para o alterar.
Sanırım yapabileceğin bir şey yok.
Acho que näo podes fazer grande coisa.
Ama şu anda işinle ilgili yapabileceğin bir şey yok, değil mi?
Mas não podes fazer nada agora, pois não?
Ama şuanda yapabileceğin bir şey yok.
Não há nada agora que possa fazer.
Demek istediğim yapabileceğin bir şey yok.
O que quero dizer é que não há nada que possas fazer aqui.
Yapabileceğin bir şey yok Shaft.
Não podes fazer nada.
Yapabileceğin bir şey yok.
Não há nada a fazer contra isso.
Bu konuda yapabileceğin bir şey yok.
Agora não podes refazer nada.
Yapabileceğin bir şey yok.
Não há nada que possa fazer.
Senin bir suçun yok, bizimle beranerdin Yapabileceğin bir şey yoktu
Não foi culpa sua. Estava connosco. Não podia ter feito nada.
- Yapabileceğin bir şey yok.
- Não podes fazer nada.
Yapabileceğin bir şey yok.
Não podeis fazer nada!
Yapabileceğin bir şey yok.
Não há nada que possas fazer!
Onun için yapabileceğin bir şey yok.
Não pude fazer nada.
Peki yapabileceğin bir şey yok mu?
Então, não há nada que possa fazer?
Yapabileceğin bir şey yok.
Não há nada que possas fazer.
Yapabileceğin bir şey yok.
Não podes fazer nada.
Yapabileceğin bir şey yok mu?
Não há nada que possa fazer?
Bu konuda yapabileceğin bir şey yok. Ve asla da olmadı. Tamam mı?
Nada podes fazer nem nunca pudeste, certo?
Burada yapabileceğin bir şey yok, Baş Müfettiş.
Não pode fazer nada aqui.
Benim için yapabileceğin bir şey yok. Kimsenin canı yansın istemiyorum.
Não quero que ninguém perca a cabeça.
Yapabileceğin bir şey yok.
Não podes impedi-lo.
İnan bana, benim için yapabileceğin bir şey yok.
Acredite, não pode fazer nada por mim.
- Canı cehenneme! - Yapabileceğin bir şey yok.
- Não pode fazer nada.
Mulder, yapabileceğin bir şey yok.
Não há nada que possa fazer.
O iyi bir askerdi, ama onu geri getirmek için yapabileceğin bir şey yok!
Ela era um bom soldado, mas não a pode fazer regressar!
Sorunun cevabı ise doktor, hayır. Benim için yapabileceğin bir şey yok.
A resposta à sua pergunta é "não", não há nada que possa fazer por mim.
Yapabileceğin başka bir şey yok ki.
É tudo o que estás em condições de fazer.
Yapabileceğin başka bir şey yok.
Não há mais nada que possas fazer.
Yapabileceğin hiç bir şey yok.
E não há nada que possa fazer a esse respeito.
Kabul etmek derdim Yapabileceğin başka bir şey yok, balım
Não há muito que você possa fazer, douçura.
Yapabileceğin hiç bir şey yok.
Não podes fazer nada, Frank.
Yapabileceğin hiç bir şey yok.
Não há nada que possa fazer.
Yapabileceğin pek bir şey yok.
Não há muito que possa fazer.
İşte bu yüzden sadece mahalli bir polis memuru olarak kalacaksın. Ve işte bu yüzden 28 kişiyi nakledebiliyorum, senin el ve ayak parmaklarından daha fazla ülkede kredili hesabım var... istediğim zaman senin şehrine elimi kolumu sallaya sallaya gelebiliyorum, hem de sizin federal bürolarınızın birinin koruması altında, ve bu konuda yapabileceğin hiçbir şey de yok.
É por isso que nunca passará de um polícia de giro e é por isso que consigo mover 28 pessoas, ter contas em mais países do que todos os seus dedos juntos e consigo entrar na sua cidade sempre que me apetece,
Yapabileceğin bir şey yok. Nefret ediyorum.
Odeio isso.
Yapabileceğin bir şey yok.
Tu não podes fazer nada.
Yapabileceğin lanet olası bir şey yok.
Nem uma maldita coisa filha da puta!
Davada yapabileceğin başka bir şey yok mu?
Não faz mais nada quanto ao julgamento?
Benim için yapabileceğin daha fazla bir şey yok.
Já não há nada que possa fazer por mim.
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilirler 18
yapabilir 51
bir şey yok mu 17
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilirler 18
yapabilir 51
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabilirsem 24
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabilirsem 24
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin hiçbir şey yok 18