Yapmam gerekeni yaptım tradutor Português
364 parallel translation
- Yapmam gerekeni yaptım.
- Eu fiz o que eu tinha que fazer.
Onlara anlat, sadece yapmam gerekeni yaptım, ne yapmam söylendiyse.
Diz-lhes que só fiz o que fiz para cumprir ordens.
Ben yapmam gerekeni yaptım.
Não. Fiz o que fiz e pronto.
Ben yapmam gerekeni yaptım.
Eu fiz o que tinha a fazer.
- Sadece yapmam gerekeni yaptım.
- O que tem de ser tem de ser.
Ben yapmam gerekeni yaptım.
Fiz o que tinha de fazer.
Sadece yapmam gerekeni yaptım.
É o jeito como eu fui criado.
Yapmam gerekeni yaptım.
Eu fiz o que tinha de fazer.
Soyguncu tabancasını karnıma dayayınca, yapmam gerekeni yaptım ve yere çıkardım!
Bem, quando o assaltante me encostou a arma ao estômago, fiz o que achei que devia fazer. Vomitei no chão. Como ele escorregou, pôs-se inconsciente a si próprio.
Bu operasyonu sürdürmek için yapmam gerekeni yaptım.
Fiz o que tinha de ser feito para manter este projecto vivo.
Yapmam gerekeni yaptım.
Fiz o que tinha de fazer.
Ama işler benim için kötü gidiyordu ve hayatta kalmak için yapmam gerekeni yaptım.
Mas as coisas estavam a correr-me mal e tive de tentar sobreviver.
Benim bir sorunum yok. Kadın kaçmaya çalıştı. Ben de yapmam gerekeni yaptım.
Não tenho nada, ela quis fugir e tive de fazer o que era preciso.
Sadece yapmam gerekeni yaptım.
Fiz o que tinha que fazer.
Ben de yapmam gerekeni yaptım.
Por isso, fiz o que tinha a fazer.
Begbie, Spud'a güvenmiyordu ve Hasta Çocuk o günlerde çok tedbirliydi. O yüzden kolumu sıyırdım, damarımı buldum ve yapmam gerekeni yaptım.
O Begbie não confiava no Spud e o Sick Boy andava muito cuidadoso, portanto subi a manga, espetei uma veia, e fiz o que era preciso ser feito.
Müvekkilimi kurtarmak için yapmam gerekeni yaptım.
Tentei salvar o meu cliente.
Yapmam gerekeni yaptım.
- Fiz o que tinha a fazer.
Hayatta kalabilmemiz için yapmam gerekeni yaptım.
- Não queria criar... um deus!
Çoğumuz gibi, geçinmek için yapmam gerekeni yaptım.
Como a maioria tive que fazer para sobreviver.
Çok para kaybetmiştin, ve ben de yapmam gerekeni yaptım.
Estavas com problemas e fiz o que era preciso.
Yapmam gerekeni yaptım.
Fiz o que tinha a fazer.
Seni ve kardeşlerini korumak için yapmam gerekeni yaptım.
Fiz o que foi preciso para te proteger a ti e às tuas irmãs.
Hayatta kalabilmemiz için yapmam gerekeni yaptım.
Fiz o que era preciso para garantir a nossa sobrevivência.
Bana kızgın olduğun için üzgünüm ama ben yapmam gerekeni yaptım.
Bem, lamento que estejas zangado comigo, mas só fiz o que achei que tinha que fazer
Yapmam gerekeni yaptım. Sana kaptanlığı devredince takımımı mahvettin!
Fiz o que tinha de ser feito para vencer.
Yapmam gerekeni yaptım, Fry.
Fiz o que tinha de fazer, Fry.
Yapmam gerekeni yaptım, senin aksine, yeterince taşaklı davrandım.
Fiz o que tinha que fazer e, a diferença de ti, ao menos meu Pelotas eram suficientemente grandes.
Yapmam gerekeni yaptım.
Então fiz o que tinha que fazer.
Ve yapmam gerekeni yaptım.
E tinha que o fazer.
Hep yapmam gerekeni yaptım her zaman yaptığım gibi.
Fiz o que tinha que fazer, como sempre.
Giles, ben yapmam gerekeni yaptım. Başka kimsenin yapamayacağını yaptım.
Fiz o que mais ninguém poderia fazer.
Yapmam gerekeni yaptım.
- Eu fiz o que tinha de ser feito.
Ben yapmam gerekeni yaptım.
Eu fiz o que precisava fazer.
- Yapmam gerekeni yaptım.
- Mandei o que tinha de mandar.
Yapmam gerekeni yaptım sadece.
Apenas fiz o que tinha a fazer.
- Yapmam gerekeni yaptım.
- Fiz o que tinha a fazer.
Yapmam gerekeni yaptım. Şu anda ihtiyacım olan son şey Hildie'nin sistemine yanlış bir parça yüklemek.
O que raios havia de fazer, a última coisa que me interessa é instalar um componente defeituoso nos sistemas de Hildie.
Kolay değildi ama bu doğum günün için yapmam gerekeni yaptım.
Não foi fácil, mas é o teu aniversário e eu fiz o que tinha de fazer.
Yapmam gerekeni yaptım.
Bem, estava apenas a fazer aquilo que disse que ia fazer.
Yapmam gerekeni yaptım, inanın.
Acreditem ou não, fiz o que tinha a fazer.
yapmam gerekeni yaptım.
Fiz o que tinha que fazer.
- Yapmam gerekeni yaptım.
- Fiz o que tinha que fazer.
Yapmam gerekeni yaptım.
Fiz o que tinha que ser feito.
- Yapmam gerekeni yaptım, çünkü sen yapamazdın.
- Fiz o que tu não fizeste.
Şimdi, ben yapmam gerekeni yaptım.
Eu fiz o que tinha que fazer... sugiro que você faça o mesmo.
Kocanız eve geldi ve ben yapmam gerekeni yaptım.
O seu marido está em casa e acho que fiz o meu trabalho.
Yapmam gerekeni yaptığım için gerçek büyücülüğün ne olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
Achas que não sei o que é a verdadeira bruxaria apenas porque faço o que faço?
Yapmam gerekeni yaptım.
Fiz o que tinha de ser feito.
Hayatta kalmak için yapmam gerekeni yaptım.
Eu fiz o que tinha para tentar sobreviver.
Ben yapmam gerekeni yaptığımı biliyorum çünkü seni vurdu, seni öldürmek istedi.
O que sei é que fiz o que fiz porque ele te disparou, queria te matar.
yaptım 350
yaptım bile 41
yaptım mı 24
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yaptım bile 41
yaptım mı 24
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapmamalısın 52
yapmaz 37
yapma böyle 70
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapmamalısın 52
yapmaz 37
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapmam 83
yapma be 35
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmam 83
yapma be 35
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69