Yeterince açık mı tradutor Português
258 parallel translation
- Yeterince açık mı?
- Fui claro?
- Yeterince açık mı?
- Está claro?
Yeterince açık mı?
Está claro, não está?
Yeterince açık mı?
Isto deve ser bastante claro.
Yeterince açık mı?
Está claro?
Yeterince açık mı?
Fui suficientemente claro?
Yeterince açık mı, Muhterem Garrison?
Não é óbvio, Reverendo Garrison?
Yeterince açık mı Bay Castle?
Fui claro, Sr. Castle?
Bu yeterince açık mı?
Já ficou claro?
Yeterince açık mı Bayan?
Ficou claro, Sra?
Yeterince açık mı?
Espera um minuto. Eu vou acertar contigo!
Yeterince açık mı? Sürekli çalıştık, efendim.
- Nós estivemos sempre trabalhanhdo.
Yeterince açık mıyım?
Está entendendo?
- Bu yeterince açık mı?
- Entendido?
Yeterince açık mı?
Entendido?
Yeterince açık mı?
Isto é suficientemente claro?
Onu çıplak görmedim. Yeterince açık mı?
Não o "conheci" no sentido bíblico.
Bu yeterince açık mı, Müfettiş.
É suficientemente específico para você, inspetor?
Şu andan itibaren, bütün kararları ben vereceğim. Yeterince açık mı?
A partir de agora eu tomo as decisões.
Yeterince açık mı?
Fui bem claro?
Yeterince açık mı?
Estou a ser claro?
- Yeterince açık mıydım?
- Está claro?
Söylediğim yeterince açık mı?
Estou a ser claro?
Yeşil ışık. Yeterince açık mı?
Espero que ela entenda.
Yeterince açık mı?
Está entendido?
Seninle konuşmak istemiyorum, seni görmek istemiyorum, seni tanımak istemiyorum. Bu yeterince açık mı?
Não quero falar consigo nem passear, nem sair consigo, nem conhecê-la.
Yeterince açık mı sence?
Isso parece-te claro?
Söylediklerim yeterince açık mı?
Fui claro?
- Yeterince açık mıydı, Norris?
- Você está me entendendo, Norris?
Yeterince açık mı Yardımcı Komutan?
Está claro, subcomandante?
Yeterince açık mı?
Estamos entendidos?
Yeterince açık mı?
Mais simples não sei pôr a coisa.
Gördün mü? Yeterince açık mı?
Já não tem dúvidas?
Yeterince açık konuştum mu? Çok iyi anladım... Sonunda anlayabildin.
São franco-atiradores e devem ser entregues... à justiça, está claro?
Yeterince açık olmadıysam, bayım Şunu da ekleyeyim :
Senhor me fiz compreender suficientemente, senhor... acrescentarei isto :
Telefonda kendimi yeterince açık ifade ettiğimi sanmıştım bayan Evesham.
Julguei que lhe tinha explicado, Sra. Evesham.
Yeterince açık konuşmadım mı?
Não estou sendo bastante clara?
Sanırım yeterince açık bir şekilde anlatmış olduk.
Acho que o nome da história já está bastante claro.
Sanırım dışarısı yeterince karanlık, gözlerimi acıtmaz.
Lá fora está escuro. Far-me-á mal aos olhos?
Başımda yeterince bela var bir de tutmuş sıkıntımı hayalci bir çocuğa açıyorum.
Já tenho bastantes problemas. Tinha de me envolver com um miúdo tolo que...
Yeterince açık anlattım mı?
Está claro?
Umarım kızın durumundan yararlanılmayacağı yeterince açıktır.
Espero que tenha ficado claro que näo se deve aproveitar da sua posiçäo.
Yeterince açık anlatamadım mı? Evet, sen!
Não o disse com clareza da primeira vez?
Canım Renato, yeterince açık olamadım. Ama bir konuya parmak bastığımda kendimi o meselede hemen bulurum.
Diz-me, Renatinho... talvez não seja muito delicado... mas quando me metem os pontos nos "is", acabo por ter ideias.
Kızım yeterince acı çekti.
A minha pobre menina já sofreu o suficiente.
Sanırım yeterince açık.
Parece óbvio.
Sanırım yeterince açık anlatamadım.
Acho que já o aturei que chegasse.
Umarım yeterince açık konuştum.
Espero ter sido claro.
yeterince açık mı, aptal?
Percebeste, idiota?
Yeterince açık mıyız?
Entendido?
Anladın mı? Yeterince açık mı?
Entendes?