English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Yıllar

Yıllar tradutor Português

14,060 parallel translation
- Şunu söylemeliyim ki, Bay Douglas Bay Hodgman'ı üniversite ve staj yıllarından beri tanırım ve yüzünü hiç böyle görmemiştim.
Devo dizer, Sr. Douglas, que conheço o Sr. Hodgman como colega e advogado, e nunca o vi com aquela expressão no rosto.
- Mutlu yıllar.
- Feliz aniversário!
- Mutlu yıllar.
- Parabéns.
Mutlu yıllar.
Feliz aniversário!
Ailesine yıllar önce hizmet ettim.
Servi a família durante muito tempo.
Onu yıllar önce öldürmediğim için hepinizden özür diliyorum.
Peço-vos desculpa a todos por não o ter matado há anos.
Hanene ve kralına uzun yıllar boyunca bağlılıkla hizmet ettin.
Servistes lealmente a vossa Casa e o vosso rei durante muitos anos.
Yıllar boyunca garipleri, düşkünleri seviyormuşum gibi davrandım.
Durante anos fingi amar os pobres, os atormentados.
Ama saf kötüler yıllar geçse de silinmiyor.
Mas as verdadeiramente vis sobressaem através dos anos.
Evet, ailem yüz yıllar boyunca Stark Hanesi'ne hizmet etti.
Sim, a minha família serviu a Casa Stark durante séculos.
Babam bana büyünün yıllar önce öldüğünü öğretti.
O meu pai ensinou-me que a magia morreu há anos.
Yıllar önce senin deden asil ve bilge Kral Eventine bana baş sorgulayıcılık görevi verdi.
Há muitos anos, o seu avô, o nobre e sábio rei Eventine, deu-me a tarefa de interrogador principal.
Ben uzun yıllar karanlıkta yaşadım.
Vivi nas trevas durante muitos anos.
Uzun yıllar önce lanetlendim.
Há muitos anos, fui amaldiçoado.
- Yıllar oldu!
- Há quantos anos!
Bu yıllar boyunca mı?
Nestes anos todos?
Bunu bana yıllar önce vermişti.
- Ele deu-mo há muito tempo.
Yıllar boyunca senden kaçtım ama sonunda seni bulma ya da bir haber alma umuduna kapılma hatasını işledim.
Durante anos, abstive-me de pensar em ti, mas cometi o erro de recair na esperança de te encontrar e de ter notícias tuas.
Yıllar önce atılan iftira, efendim.
- As calúnias de há uns anos, Senhor.
Onu çözmeme yıllar var daha benim.
Ainda estou a anos de resolver isso.
Yıllar önce Gotham'da küçük bir terzi dükkanı açtı.
Ele abriu uma pequena alfaiataria em Gotham, há muitos anos atrás.
Seninle birlikte geçireceğimiz çok uzun yıllar var.
Tu e eu teremos muitos mais anos para passarmos juntos.
Cenazesinden yıllar sonra bile evden hiç çıkmadık.
Durante anos, depois do funeral, nunca saímos de casa.
Bu yüzden yıllar sonra babam seni görmeye geldi.
Foi por isso que o meu pai a veio ver depois de tantos anos.
- Mutlu yıllar.
Feliz aniversário.
Mutlu yıllar!
Parabéns!
- Mutlu yıllar tatlım.
- Parabéns, querida.
Halkımızı koruyarak uzun yıllar geçirdi, beni koruyarak.
Passou tantos anos a proteger o nosso povo, a proteger-me a mim.
Eskiden nasıl söylediğimi duymayalı yıllar...
Há anos que não ouvia como...
Tüm bu yıllar içinde onu bir şey incitti mi?
Depois de tantos anos alguma coisa chegou a magoá-la?
Yıllar boyunca pek çok vasiyet yazdı ama mülkünü Pierre'e bırakamaz.
Ele fez muitos testamentos ao longo dos anos, mas ele não podia deixar as terras ao Pierre.
Hayatımın son yıllarının yaşamaya değer olmasını istiyorum.
Quero que os últimos anos da minha vida valham a pena.
Sana bizden aldıkları yılları geri veremem.
Não te posso devolver os anos que eles nos tiraram.
- Hizmet edilmesi gereken büyük bir amaç var. Hayatlarımızdan yıllar çaldın ve ne içindi?
Roubaste anos das nossas vidas, para quê?
Evlat, biliyorum uzun yıllar irtibatı kaybettik ama ben bile darmadağın olduğunu görebiliyorum.
Filho, eu sei que durante os anos, perdemos contato, mas até eu consigo ver que estás uma confusão Porquê?
Yıllar boyunca insanların gelip gittiklerini gördük.
Temos visto algumas pessoas irem e virem ao longo dos anos.
Yıllarını denizaşırı yerlerde yüksek baskılı durumlarda yaşadı.
Ele passou anos no estrangeiro sob situações extremamente complicadas.
O pislik çukurundan çıkman yıllarını aldı.
Demoraste anos para sair desse buraco.
Babam ve kız kardeşim de seni görmeyeli yıllar geçmiştir.
E há anos que o meu pai e a minha irmã não o vêem.
Eşim ve ben, yıllar boyunca tutumlu olup birikim yapmaya çalıştık.
Eu e o meu marido passámos tantos anos a poupar.
İmajımız, itibarımız yıllar süren özenli bir çalışma sonrasında ortaya çıktı.
A nossa imagem, a nossa reputação são coisas que construímos cuidadosamente durante anos.
Sakinlerin büyük bölümü sözleşmeleri yıllar önce imzaladı.
Muitos dos residentes assinaram os contratos há anos.
O adamların hukuka harcadığı yıllar, benim yaşımdan fazlaydı.
Aqueles tipos já litigavam ainda eu não era nascido.
HHM için aylar, hatta yıllar sürecek bir dava.
Meses de trabalho para a HHM. Talvez anos.
Yıllar içinde ortadan kaybolmuş.
Sumiram, ao longo dos anos.
Yani bu tür bir işte on yıllar boyunca uzmanlaştıktan sonra, insan biraz...
Quero dizer, quando nos especializamos neste tipo de trabalho durante décadas, tendemos a ficar um pouco...
Yine de kurallarına uymamanız halinde uzun yıllar mahkemeden çıkmayabilirsiniz.
Mas, se a infringirem, podem ficar empatados em tribunal durante anos.
İnsan altın yıllarına ulaştığında çenesi de iyice düşüyor ve ayrıntıları dillendirip duruyor.
Quando chegamos aos nossos anos dourados, tendemos a falar muito. Começamos a divagar sobre os pormenores.
Aynen öyle, bu da harika bir bilgi ama büyüdüğü asıl yılları Albuquerque'de geçmiş.
Bom, é. E essa é uma informação interessante. Mas ele passou os anos de formação aqui mesmo, em Albuquerque.
- Mutlu yıllar.
- Feliz aniversário.
- Mutlu yıllar.
Parabéns.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]