Çabuk olsun tradutor Português
186 parallel translation
Daha çabuk olsun Akort etmek için durma
Vamos a andar Não pares para afinar
- Cody çabuk olsun diyor.
- O Cody diz para te despachares.
Çabuk olsun.
Seja rápido.
Herkes çabuk olsun.
Atenção, toda a gente.
Ama çabuk olsun!
Mas despacha-te.
Paris 621036 lütfen, çabuk olsun kardeş.
Paris, 621036, por favor, e rapidinho!
Yeter ki çabuk olsun.
Não, se for rápido.
Paris 621036 lütfen, çabuk olsun kardeş.
Paris, 621036, por favor, e depressinha!
- Çabuk olsun da fark etmez.
- Qualquer coisa que seja rápida.
Carl'ı hastaneye götürün. İşlemleri çabuk olsun.
Levem o Carl ao hospital e prendam-no.
Eğer otobüsteyden birşey soracak olursanız, mümkün oluduğunca çabuk olsun. Hiçbirinizi tek tek bekleyemem. Bu yüzden acele etmelisiniz.
Peço-lhes para entrarem no autocarro o mais rápido possível, há bebidas à vossa espera.
Çabuk olsun.
Que seja rápido.
Çabuk olsun.
Mas não demorem.
Çabuk olsun.
Vou ver boxe.
Çabuk olsun.
Diz-lhe que se despache.
Peki, bu işi bitirelim. Ama çabuk olsun.
Diz lá como é que vai ser.
Tamam, Ventura çabuk olsun.
Pronto, Ventura rápido.
Teşekkürler. Mümkün olduğunca çabuk olsun.
Obrigado.
Yeter ki çabuk olsun.
Só te peço que sejas rápido.
Yani çok çabuk olsun.
Assim que possível.
Dilediğinizce konuşun. Çabuk olsun.
Faça como entender, mas rapidamente.
Ensizyon derin ve çabuk olsun.
Faca a incisão com profundidade e rapidez.
Çabuk olsun.
Depressa.
- Daha çabuk olsun diye.
- Porque é mais rápido.
Çabuk olsun. Şu kabak kasaları her an geri gelebilirler.
Os bombardeiros vão regressar a qualquer momento.
Eski ve aşınmış görünsün, ve çabuk olsun, lütfen.
Quero que pareça velho e usado. Depressa, por favor.
Ümit edelim ki Almanya'nın Polonya'dan çekilmesi de... sizin dağdan inişiniz kadar çabuk olsun.
Bem, esperemos que a Alemanha se retire da Polónia... tão depressa quanto vocês da montanha.
Son bir jest yap ve beni vur. Hem de çabuk olsun.
Um tiro certeiro e rápido, está bem?
Ne olursa olsun çabuk çık.
Aconteça o que acontecer, sai rapidamente.
- Ne olursa olsun, ama lütfen çabuk.
É igual, depressa, por favor.
"Küçük bir koyunum olsun, çabuk ol, evlat."
"Quero uma pequena ovelha, e despacha-te, rapaz."
Nereye olursa olsun! Çabuk!
Não importa, vá!
"Ne zaman mümkün olursa gel ama çabuk mümkün olsun."
Vem quando puder, mas vem depressa.
- Daha iyi Piggott oraya çabuk olsun.
- Procura pará-lo.
Hector, çabuk, lanet olsun!
Hector, mexe-te, diabo?
# Lanet olsun, çabuk olsana!
Vá lá, despacha-te!
Lanet olsun niçin bana olan inancınınız bu kadar çabuk kayboldu?
Então porque é que é tão rápido a duvidar de mim?
- Lanet olsun Roger, çabuk ol.
- Porra, Roger, vai embora
- Çabuk gazla! - Buyur? - Sadece sür, lanet olsun!
Vamos pirar-nos daqui!
Çabuk ve acısız olsun.
Depressa e sem sofrimento.
Lanet olsun, çabuk ol!
Põe-te a mexer, caralho.
Lanet olsun, çabuk buraya gel.
Sai daqui agora.
- Lanet olsun. Arabaların arkasına, çabuk.
Rápido... puxem a carroça!
Çabuk olsun.
Rápido.
Leydi Eva'yı ibret olsun diye cezalandırdığım yayıldığı taktirde, ötekileri çok daha çabuk yola gelmiş bulacağım.
Se vem a lume que fiz de Lady Eva um exemplo, as restantes estarão mais dispostas a agir razoavelmente.
Ne pahasına olursa olsun, mümkün olduğunca çabuk bir şekilde... büyümeye işte o zaman karar vermiştin.
Foi aí que decidiste crescer... a qualquer preço, o mais depressa possível.
Çabuk olsun.
Sejam breves.
O durumda buraya mümkün olduğunca çabuk dönün ve Tanrı yardımcımız olsun.
Então, volte depressa e que Deus nos ajude.
Sabrim tükeniyor. Çabuk olun kizlar. Lanet olsun, tamam!
- Vou perder a paciência, garotas!
- Çabuk olsun.
- Rápido.
Sizlere sözüm olsun, bu bugüne kadar en çabuk zaferimiz olacak.
E juro-vos que esta será a nossa vitória mais rápida de sempre!
olsun 342
çabuk 5381
çabuk gel 161
çabuk ol 1397
çabuk buraya gel 62
çabuk söyle 30
çabuk öğreniyorsun 18
çabuk çabuk 24
çabuk olun 740
çabuk gelin 94
çabuk 5381
çabuk gel 161
çabuk ol 1397
çabuk buraya gel 62
çabuk söyle 30
çabuk öğreniyorsun 18
çabuk çabuk 24
çabuk olun 740
çabuk gelin 94