English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Ç ] / Çok iyi anladım

Çok iyi anladım tradutor Português

217 parallel translation
Sizi çok iyi anladım Bay Preysing.
Compreendo-o perfeitamente, Sr. Preysing.
Bu akşam bunu çok iyi anladım.
Nunca o soube tão bem como esta noite.
Sizi çok iyi anladım.
Está tudo bem.
Yeterince açık konuştum mu? Çok iyi anladım... Sonunda anlayabildin.
São franco-atiradores e devem ser entregues... à justiça, está claro?
Demek istediğini çok iyi anladım.
Entendo-te perfeitamente.
- Çok iyi anladım.
- Perfeitamente.
- Çok iyi anladım.
- Compreendo perfeitamente.
Muhtemelen, ama ben bayanın dediğini çok iyi anladım.
Somos todas parvas aqui, certo? Mas eu entendi perfeitamente o que aquela senhora quis dizer.
Seni çok iyi anladım.
Compreendo perfeitamente.
Çok iyi anladım.
Entendi perfeitamente.
Hayır, hayır delirmedim her şeyi çok iyi anladım ben!
Não, não estou louca, já percebi tudo!
Mesajını aldığımdan emin olabilirsin. Hem de çok iyi anladım.
Percebi o recado, podes crer.
Çok iyi anladım.
Mas, perfeitamente.
Amcama olan hizmetinize bakınca sizin sadakatinizi çok iyi anladım.
Demonstrou sua lealdade servindo a meu tio.
Çok iyi anladım. Yakalanırsak bizi kıçımızdan asacaklar. İşte bunu anladım.
Vejo-nos metidos num grande sarilho, se formos apanhados.
Çok iyi anladım.
Perfeitamente. Terminado.
Evet efendim, çok iyi anladım.
Sim, senhor, compreendo.
İnanın bana Sire Domra, çok iyi anladım.
Acredite, Sire Domra, compreendo perfeitamente.
Evet efendim! Çok iyi anladım!
Perfeitamente!
Çok iyi anladım.
Muito claro.
Hem de çok iyi anladım.
Compreendi muito bem.
Tamam. Sanırım ne istediğinizi çok iyi anladım.
Acho que tenho o que vocês querem.
Bu konuyu çok iyi anladım.
Estou bastante elucidado nesse ponto.
Çok iyi anladım efendim.
Compreendo totalmente.
Sizi çok iyi anladım.
Sim, senhor, entendo.
Çok iyi anladım. Neden hala sağım diye merak ediyorsundur.
Talvez estejas a pensar por que razão ainda não estás morto.
Evet çok iyi anladım.
Sim, compreendi.
Çok iyi anladım, inan bana.
Estou a compreender perfeitamente, acredita.
Sandım. - Çok iyi anladım.
- Oiço isso muitas vezes!
Çok iyi anladım.
Entendo perfeitamente.
Almancam çok iyi değildir, ama galiba ne dediğini anladım.
O meu alemão está um pouco enferrujado, mas acho que percebi.
Ve seni çok iyi anladığımın farkındasın, öyle değil mi?
E deves ver que também me agradas...
- Seni çok iyi anladım.
Compreendo-o perfeitamente.
Anladığım kadarıyla çok iyi bir silahşörmüş.
Ouvi dizer que é muito bom a manejar uma arma.
Seni çok iyi anladığımı biliyorsun, değil mi?
Sabe que têm toda a minha solidariedade, não sabe?
Bu, çok iyi anladığım bir konu olmamıştır hiç.
Nunca é o meu assunto preferido.
Bu kodeste olduğun sürece o çizginin gerisinde durursan, sen ve ben çok iyi geçiniriz, anladın mı?
Enquanto estiver na cadeia... fique do lado de lá e vamo-nos dar bem.
Peder Tragagliolo, durumu çok iyi anladığımızı düşünüyoruz.
Frei Tragagliolo, cremos, ter compreendido bem o caso.
Dış ilişkilerdeki tavrımızı anladığından emin olmak istedim. Çünkü ortalıkta, cesur müttefiklerimizle çok iyi sıcak ilişkilere sahip olduğumuz hissiyatı vardı.
Queria ter a certeza de que ele percebia a posição das relações, porque havia tanta euforia no ar sobre as relações calorosas que existiam entre os Aliados.
Birbirimizi çok iyi anladığımızı görmek çok rahatlatıcı.
Estou tranquilo por saber que você e eu nos entendemos muito bem.
- Evet. Çok iyi anladım.
- Sim, percebo o que queres dizer.
Anladın mı? Doğrusu elemanına çok iyi moral veriyorsun, patron.
Sabes bem despedir-te de um tipo com uma atitude positiva.
Bunların çok iyi olduğunu nasıl anladığımı bilmek ister misin?
Queres saber como eu sei que é tão bom?
Kadınlar, hep onları çok iyi anladığımı söylemişlerdir.
As mulheres dizem sempre que as entendo bem demais.
Doğru. Ama seni çok iyi anladığımı düşünüyorum.
É verdade, mas acho que te entendo muito bem.
Anladığım kadarıyla iyi yöntemin var, ıvır zıvır diyelim. Ve rulet, çok bilimsel.
Soube que tem um sistema muito bom... para a roleta, jogos...
Anladığım kadarıyla, olayı çok iyi idare etmişsin.
Parece que controlou muito bem a situação.
- Gömleğim şey... Yani onun iyi bir dostusun öyle mi, aklımı çelmeye çalışma artık. Yoksa canı çok yanar, senin de anladın mı?
Pois se és amigo dela não lhe metas ideias estúpidas na tola, ou ainda sai magoada.
Onun için daha iyi hatta, tartışmalarımız şahit olmaması açısından çok daha iyi, anladın mı?
Até talvez seja melhor para ele, se nos separarmos já não discutimos tanto.
Anladığım kadarıyla müziğe bayılıyormuşsunuz ve çok da iyi çalıyormuşsunuz. Hayır.
Sei que gosta muito de música e que toca muito bem.
Anladığım kadarıyla ayrıldığında aranız çok iyi değildi.
Ao que sei, vocês não se separaram nos melhores termos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]