Çok iyisin tradutor Português
1,789 parallel translation
Çok iyisin.
Tu és bom.
Çok iyisin
Essa foi boa! Tu és bom.
- Çok iyisin.
Levanta-te. - És o peito.
beni yanlış anlama. Bunda çok iyisin. Bu tarz, taşralıların oyunu alabilir, ama posta kutuları için delik açanlara değil de,
Olhe, essa coisa de John Boy é, não me leve a mal, óptima com os fazendeiros, mas há uma outra leva de eleitores que não se preocupa com o que há nos seus capuccinos ou com cavar buracos...
Çok iyisin.
A sério?
- Çok iyisin.
- É muito simpático da tua parte.
Sen bunda çok iyisin galiba.
O quê? Deves ser óptima!
- Çok iyisin.
- É tão bonita.
Çok iyisin.
- Tu és mesmo bom!
Para vermene gerek yoktu ama çok iyisin.
Não precisas de fazer isso, mas és simpático.
- Bu konuda gerçekten çok iyisin.
- Eras uma boa bailarina.
Kriz anlarında çok iyisin.
- Tu és bom em tempo de crise.
Benim için çok iyisin.
- Um frasco com bílis. Você é bem fixe comigo.
Çok iyisin.
Tu és boa.
Çok iyisin.
És bom.
İlgilenmiyorum. Oh. Benim için çok iyisin.
És tão boa para mim.
Oh tatlım, çok iyisin, ama sana yük olmak istemem.
Oh querido, isso é muito generoso, mas não quero incomodar.
Buna alışsan iyi olur. Çünkü gerçekten çok iyisin.
É melhor habituares-te porque tens muito jeito.
Kahretsin, çok iyisin.
Porra, tu és boa.
Lanet olsun, çok iyisin.
Irra, tu é boa.
Tüm bunları bir çoraptan mı öğrendin? wow, Çok iyisin.
Tiras-te isso todo de uma meia?
Çok iyisin. Biliyorum.
- Tu és boa.
Bana karşı çok iyisin.
És tão bom comigo.
- Görünüşe göre iki şeyde çok iyisin.
Parece que és bom em duas coisas. Qual é a outra?
- Çok iyisin.
- És muito bom.
- Çok iyisin.
- És demais.
Yönergeleri takip etmekte hep çok iyisin.
Sempre foste bom a seguir instruções.
Çok iyisin.
Tens sido tão fixe.
Ama ben eminim ki birçok şeyde çok iyisin.
Porque tenho a certeza que és boa em montes de coisas.
Sen de işinde çok iyisin, Chuck.
Chuck, és bom no teu trabalho, também.
Çok iyisin.
Isso é tão querido.
Çok üzüldüm. - Konuşmak istersen her daim yanındayım. - Çok iyisin.
Se precisares de falar com alguém, eu estou aqui.
Sen çok iyisin.
És o melhor.
Tamam, çok iyisin Vanessa kabul ediyorum.
Está bem, tu és boa Vanessa, admito.
Sen... Sen çok iyisin.
"Tu... és bom."
Bu işte çok iyisin.
- Você é bom nisto.
Şehirdeki kestirme yolları bulmakta çok iyisin.
És bom a arranjar atalhos nesta zona da cidade.
Çok iyisin
Você é boa.
Bütün amaç içindeki her türlü Wraith izini silmekti, sürekli hatırlatmak değil... ve güven bana, şu an daha önce olduğundan çok daha iyisin.
A ideia era apagar os rastos de wraith que há em ti e não relembrar-to constantemente. E, acredita, estás muito melhor assim do que estavas antes.
Evet, çok da iyisin.
- E és bom aluno.
- Sen gerçekten çok iyisin, Meera.
- Você realmente é bom, Meera.
Sen onlardan çok daha iyisin.
és muito melhor que eles.
Çok şükür iyisin, haberleri gördüm.
Graças a Deus, estás bem.
Oh tatlım, çok iyisin, ama sana yük olmak istemem.
E o que é isso?
Bana karşı çok iyisin.
Estás a ser tão simpático...
Hâlâ çok iyisin sen. Hâlâ kurnazsın.
És simpática.
- Herkesten çok daha iyisin.
- Tão melhor que todos os outros.
Çok iyisin.
Você é bom.
Sen iyisin Tang, çok iyi.
És bom, Tang, muito bom. Sou?
Oh, sen çok iyisin.
És o maior.
- Çok iyisin.
- És um querido.
çok iyisiniz 98
iyisin 289
iyisiniz 21
iyisin değil mi 17
çok iyiyim 275
çok incesin 28
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok istiyorum 25
çok isterim 272
iyisin 289
iyisiniz 21
iyisin değil mi 17
çok iyiyim 275
çok incesin 28
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok istiyorum 25
çok isterim 272
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyiydiniz 31
çok iyi değil 53
çok isterdim 88
çok iyi hatırlıyorum 46
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyiydiniz 31
çok iyi değil 53
çok isterdim 88
çok iyi hatırlıyorum 46