Çok mutluydum tradutor Português
168 parallel translation
Ve ben çok ama çok mutluydum
E eu estava tão feliz
Bütün o yaz boyunca... Estella'yı bolca gördüm ve çok mutluydum.
Durante todo aquele verão vi Estella inúmeras vezes e eu andava muito feliz.
Çok mutluydum.
Eu estava muito feliz.
Çok mutluydum.
Estava-me sentido encurralado.
Beni koruduğun için çok mutluydum!
Estava tão feliz por me teres salvo.
Çocukken çok mutluydum ben asıl dertler daha sonraları başladı.
Não é verdade isto do dentista. Era muito feliz em pequena.
Çok mutluydum ama herşeyi birdenbire mahvettiniz.
Estava tão contente... e agora estragou tudo.
Çok mutluydum.
Era muito feliz.
İlk başta,.. ... inanmakta güçlük çektim. Ama sonrasında çok mutluydum.
A princípio, não me atrevia a acreditar, mas depois fui muito feliz.
Harry, bu gece buraya geldiğin an çok mutluydum.
Harry, fiquei tão feliz quando tu chegaste a casa esta noite.
"Eve döndüğüm için çok mutluydum".
Estou feliz por estarindo para casa.
Ben normal halimle de çok mutluydum.
Alegra-me o facto de ter sido nomeado.
Bu sabah çok mutluydum.
Esta manhã estava tão feliz.
Çok mutluydum.
Sentia-me no topo do mundo.
Benden borç para alacak kadar alçak gönüllü bir yönetmenle tanıştığım için çok mutluydum.
Eu fiquei realmente encantado em conhecer um diretor humilde o bastante para me pedir dinheiro emprestado.
Çok mutluydum.
Estava tão feliz!
İşin içine seksi de ekledim diye çok mutluydum, siz de öyle yapmaz mısınız?
Estava tão feliz que quis juntar-lhe sexo. Não fazes o mesmo?
Çok mutluydum ama şimdi evsiz tek başımayım
Era tão feliz e agora... estou sozinho e sem casa.
Seninle çok mutluydum.
Eu fui tão feliz contigo.
Uçup giderken, göz yaşları da akmaya başladı ve yaşıyor olmamdan çok mutluydum.
Enquanto voávamos, as lágrimas começaram a correr e eu estava grato por estar vivo.
Onun adına çok mutluydum.
Estava tão contente por ele.
Gerçekten çok mutluydum.
Eu era tão feliz!
Çok mutluydum, adeta sarhoş gibiydim.
Estava tão feliz que não sabia o que fazer.
Bu fotoğrafı çektiğim için çok mutluydum. Savaşın neyle ilgili olduğunu özetliyordu :
Fiquei contente por poder fotografar aquilo, porque para mim resumia o que era a guerra.
Yani, param yoktu, paltom yoktu, dışarısı çok soğuktu, ama adamım, çok mutluydum, sokağın ortasında durdum ve kısa bir dans ettim.
Digo, não tinha dinheiro nem casaco e fazia frio, mas céus, era tão feliz que parei no meio da rua e fiz um bailecito.
Dün bütün gün çok mutluydum. Çünkü eve geldiğimde mesajınızı buldum.
Ontem passei o dia todo feliz por ter ouvido o seu recado quando cheguei a casa.
Çok mutluydum.
Era tão feliz.
Seninle birlikteyken çok mutluydum.
Era tão feliz quando estava contigo.
Uçakla buraya gelirken çok mutluydum çünkü düşündüm ki...
Eu vinha tão feliz no avião, julgando que tu...
Küçük Dere'nin oraya nereden veya nasıl geldiğini bilmiyorum ama onu gördüğüm için çok mutluydum.
Não sei de onde é que ele veio, ou como chegou ali. Mas fiquei muito feliz por vê-lo!
Aşıkken çok mutluydum. O kızın adı Kitty.
Namorei uma mulher que se chamava, Kitty.
Küçükken bana şunu söylediğini hatırlıyorum.. senin saçın olduğunu söylüyordun ve ben çok mutluydum.
Em miúda, disse-me que tinha o cabelo como o seu e Fiquei Feliz.
Dün gece çok mutluydum.
Estava tão feliz ontem.
Çok mutluydum.
Eu estava feliz.
Onun için çok mutluydum.
Eu estava feliz por ela.
O sıralar çok mutluydum
Fiquei tão feliz
Bir dakikalığına çok mutluydum ve sonra seni düşündüm.
Fui feliz por um minuto e logo pensei em ti.
O zamanlar çok mutluydum.
Era tão feliz nessa altura.
Çok mutluydum.
Muito.
8. saatte matematiğe girdiğim için çok mutluydum.
Na oitava aula, estava muito feliz por ir para a aula de Matemática.
Çok mutluydum, çünkü onu bu şekilde 15 dakika tutabildik.
Estou contente porque mantivemo-lo assim quinze minutos.
Çok mutluydum.
Estava tão feliz.
İnanılmazdı, ben çok mutluydum ve sakin ve huzurlu ve benim küçük kız...
Era incrível, estava tão feliz e calma e serena e a minha menina...
Paramız yoktu, otostop çektik ama aslında... çok zor zamanlardı diyemem... çünkü birlikte iyiydik, mutluydum ve dönmek istemedim.
Não foram problemas, porque estava feliz. Não queria voltar.
Bir yerde mutluydum, çünkü Hulme ailesi bana karşı çok sevecendi,... ve annesinin ne mal olduğunu yetişkinlerin anlaması güzel bir his.
Eu estou contente porque, os Hume simpatizam comigo, E é bom sentir quedos adultos percebem o que a Mãe é.
Çok mutluydum.
Eu estava tão feliz.
Çok uzun zamandır ilk kez mutluydum.
Estava mesmo feliz, pela primeira vez desde há muito tempo.
Çok mutluydum, çünkü denemeler mükemmeldi.
Quando lá cheguei, ela estava estendida na cama... praticamente nua e inanimada.
Çok mutluydum.
Ela visitava-me todas as semanas durante um ano.
Çok mutluydum.
Estava feliz.
- Benim dostum olduğun için çok mutluydum.
Era feliz que era minha amiga.
mutluydum 20
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu 51
çok mutlu oldum 39
çok merak ettim 29
çok merak ediyorum 37
çok mu komik 18
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu 51
çok mutlu oldum 39
çok merak ettim 29
çok merak ediyorum 37
çok mu komik 18
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68