English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Ç ] / Çok tehlikeli

Çok tehlikeli tradutor Português

4,926 parallel translation
Pompalıyı bırakıp takım elbiseleri çekse de hâlâ çok tehlikeli biri olduğu açık.
Ele pode ter trocado a arma por um fato de negócios, mas, claramente, ainda é muito perigoso.
Ona asla ulaşamazsın. Bu çok tehlikeli.
Senhor, alguém destrancou os prisioneiros no Transporte 3!
Bu çok tehlikeli, John.
Isto é perigoso, John.
- Bu çok tehlikeli.
É muito perigoso.
- Çok tehlikeli.
- É perigoso, caralho!
Benden bunu istemenden onur duydum, ama bu çok tehlikeli.
Fico muito honrado por me teres pedido, mas é muito perigoso.
Adalind ve bebeğin onunla birlikte olmasının çok tehlikeli olduğunu söyleyeceğim.
Que é muito perigoso para a Adalind e o bebé morarem com ele.
Çok tehlikeli.
É muito perigoso.
Güvenmezsen bu senin ve onun için çok tehlikeli olabilir.
Se não confiares, vai ser muito perigoso para ti e ela.
Bu çok tehlikeli.
A Regina tem razão. É demasiado perigoso.
Çok tehlikeli.
É demasiado perigoso.
Dünya Linda için çok tehlikeli bir yerdi.
O mundo era tão perigoso para a Linda.
Çok tehlikeli görünen bir adamdı ve korkutucu gözleri vardı, ben de...
Ele é um tipo que aparenta ser muito perigoso e tinha um olhar muito... Assustador e eu...
Ayrıca bulaşıcı yani öldürmek için bu yöntemi seçmesi kendi için çok tehlikeli.
Também é contagiosa, então, é um risco para ele mesmo ter escolhido esse método para matar.
İlk olarak, Cyrus'un bir değil, tam iki çok tehlikeli örgüt tarafından arandığını bilmiyorsun.
Para começar, não sabe que o Cyrus é procurado não por uma, mas por duas organizações muito perigosas.
- Çok tehlikeli.
Ele é demasiado perigoso.
Hayır, bu çok tehlikeli.
Sozinha? Não, é muito perigoso.
Çünkü bize karşı çok tehlikeli olan bir şeye sahip olma ihtimalleri var.
Porque é possível que estejam na posse de algo muito perigoso para nós.
Uçmak çok tehlikeli, değil mi Tommy?
É muito perigoso voar. Não é verdade, Tommy?
Çok tehlikeli efendim!
Almirante, é muito perigoso...
Çok tehlikeli maddeler.
Coisa séria.
Çok tehlikeli. Güven bana.
É muito perigoso, acredite.
Hayır, bu çok tehlikeli Bay Casey.
Não, é muito perigoso, Sr. Casey.
Oğlumun silah taşıdığını biliyordum ama işinin çok tehlikeli olduğunu hiç fark etmemiştim.
Sabia que o Júnior andava com uma arma, mas nunca percebi que o trabalho dele era tão perigoso.
- Olmaz, çok tehlikeli. Ben korkmuyorum.
Eu não tenho medo.
Benim için de çok tehlikeli.
É demasiado perigoso para mim.
- Büyükbaba, bu çok tehlikeli.
Avô, é demasiado perigoso.
- Bu çok tehlikeli bir soru, hayatım.
Essa é uma pergunta perigosa, querida.
Kısraklar çok tehlikeli olabilirler.
As potrancas podem ser perigosas.
- Çok tehlikeli olabilir yani.
- Pode ser muito perigoso.
Çok tehlikeli bir durum bu.
É um lugar perigoso para se estar.
- Yaklaşmak çok tehlikeli.
- A Irisa é perigosa perto.
- Neden tüfekle? - Yaklaşmak çok tehlikeli.
Eu sei.
- Hayır, bu çok tehlikeli.
Não, é muito perigoso.
Hayır, bu çok tehlikeli.
É muito perigoso.
- Bu daha da iyi. - Bu çok tehlikeli olabilir.
- Isto pode ser muito perigoso.
Çok tehlikeli!
Não é seguro!
Çok tehlikeli!
É demasiado perigoso!
Orası sadece benim bile başa çıkamadığım çok tehlikeli ve tutarsız sihirler içindi.
Essa servia para a magia mais perigosa e instável. O que nem eu consigo compreender.
Eugene MacIntosh'ı bulmak şarbonun izini sürmek için en iyi şansımız ama Dedektif Bell'in dediği gibi adam silahlı ve çok tehlikeli olduğu varsayılmalıdır.
Encontrar o Eugene Macintosh é a nossa melhor possibilidade para localizar o antraz, mas como o detective Bell disse, ele deve ser considerado armado e perigoso.
- Çünkü çok tehlikeli.
Porque ela é perigosa.
Eğer hidrojen sülfür gazı ve manganez dioksit ile karıştırılırsa insan vücudunda çok tehlikeli etkilere yol açabilir.
Os produtos químicos que encontraste, os resíduos, se misturados com gás sulfídrico e dióxido de manganês, os efeitos no organismo humano podem ser catastróficos.
Dünyada bunların olması onu çok tehlikeli yapıyor ve artık koruyacak kimse kalmadı.
Ter isto tudo no mundo torna-o muito perigoso. E agora... Não temos ninguém para o proteger.
Geri gidemeyiz, çok tehlikeli.
Não podemos voltar. É muito perigoso.
Bu adam çok tehlikeli bir suç örgütü adına çalışıyor ve diğerleri de yolda.
Ele é de uma organização criminosa muito perigosa, e outros estão a caminho.
Uyuşturucu tacirleriyle irtibat kurmak çok tehlikeli olabilir.
E o contacto com traficantes pode ser perigoso.
Normalde Boğucu Duman nefesler evleri olan Tehlikeli bataklıktan çok uzaklaşmazlar.
Os Smothering Smokebreaths normalmente não saem de perto da casa deles no Pântano Breakneck.
- Sixtus. - Olmaz. Tehlikeli, ölümcül ama çok uzak.
Não, perigosos e mortais, mas remotos.
Bu adamlar çok da tehlikeli görünmüyor.
Estes tipos não parecem muito perigosos.
- Ne? Yakışıksız ve tehlikeli biçimde cüretkar bir şey, biliyorum, ve yanlış, çok yanlış, ama...
Eu sei que é socialmente inapropriado, perigosamente presuntivo e extremamente errado, mas...
Çok yüksek derecede tehlikeli bir durum bu.
É altamente letal. Esta é uma situação incrivelmente perigosa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]