Ama burada değil tradutor Russo
961 parallel translation
- Ama burada değil.
- Но его здесь нет!
Açıklamaya çalışacağım ama burada değil.
Хорошо, я попытаюсь объяснить, но не здесь.
Burada ama burada değil.
Он здесь, но сейчас его нет.
İnanılmaz çekicisin ve ben de tabii ki... ama burada değil.
Пойми, Джордж, ты так привлекателен, и вполне естественно... - Только не здесь.
Ama burada değil. Her yere baktık. Dur bir dakika.
Её здесь нет, мы ведь всё обыскали.
- Ama burada değil! Burada değil!
- Но её здесь нет, нет!
Öğrenmek istediğiniz her şeyi size anlatırım ama burada değil.
Я расскажу вам все, что вы хотите знать. Но не здесь.
- Evet, ama burada değil!
- Только не здесь.
Ama burada değil.
Желательно не в городе.
Var ama burada değil.
Один есть...
Tesadüfen Josh'ın yaşadığı yer ama burada olma sebebim o değil.
♪ И кстати, Джош тоже живёт здесь ♪ ♪ Но я здесь не поэтому ♪
Burada çalıştı ama iki haftadır Express'te değil... ayrılıp San Francisco'ya gitmişti.
Он проработал в Экспрессе две недели, потом уехал в Сан-Франциско.
Burada olmanı sakıncalı bulduğumdan değil, ama ne zaman yalnız kalmak isteyeceğimi söyleyemem.
Не то, чтобы я возражала, но никогда не знаешь, когда мне нужно будет уединиться.
Bak Joe, senin kız için üzgünüm. Neler hissettiğini biliyorum ama O burada değil.
Слушай, Джо, мне жаль и я знаю, что ты чувствуешь, но ее здесь нет.
- Evet ama şu an burada değil.
Простите, Франческо здесь живет?
- Şu anda burada değil ama...
- Его нет? - Он ушел в банк.
Burada yaşamak zorundayım, ama hayvan gibi değil.
Я твоя жена, и это твой дом. Но я не могу тут жить, я не животное.
Ama burada anlatırsın, değil mi?
Но ты можешь поговорить об этом здесь, так?
Burada değil. Ama isterseniz içeri girip bakabilirsiniz.
Но если хотите, можете войти и сами посмотреть.
Ama şu anda burada değil.
Но сейчас его здесь нет. - А где он?
Ama bugün çarşamba. - Burada değil.
Но сегодня среда, его здесь нет.
Çok değil ama burada yolculuğun için biraz para var.
Здесь немного, но возьми это с собой в дорогу.
Pek değil, ama burada da küçük bir dairemiz var muhtemelen seninki kadar popüler olan.
Помнишь мисс Торсо, балерину?
Ama önemli değil. - İkinizin burada olması bana yeter.
- Вас двоих мне вполне достаточно.
Ama öyle değil işte. Burada da var.
Я пришел сказать вам, что нет она здесь.
Ama akşam bulaşığını yıkadıktan sonra burada kalması gerekmiyor, değil mi?
Что ему здесь делать после того, как он перемоет посуду после ужина?
- Uzun süredir burada değil ama...
- В чем дело? - Она тут недолго, но...
Ama burada değil.
Но не здесь.
Aslında o burada değil, ailesiyle yaşıyor. Ama geçici olarak.
На самом деле... она живет у родителей, но только временно.
Henüz değil ama burada güvenli bir şekilde duruyor.
Пока нет, но я сберёг их здесь.
Ama burada öyle değil.
Только не здесь.
- Ama onlar burada mevcut değil. - Argelius'un yerlisi değil misiniz?
Будь это моя родная планета Райджел-4, я бы привлек дюжину следователей к делу.
"Ama burada, hepiniz arkadaşız, değil mi?"
"Но мы же все друзья!"
Bronx'da böyle numaralar çekebilirsin ama burada ayda 800 $ para değil.
В Бронксе подобные номера проходят, но у нас 800 в месяц - это мелочевка.
Henüz burada değil ama birazdan gelecek.
Она сейчас подойдёт.
Senin burada 4 yıl daha kalacağın kesin... ama benim ki belli değil.
Про тебя известно : тебе светит 4 года. Про меня неизвестно, да это и неважно.
- Bu çok konukseverce bir konuşma Bogan ama burada birileri fazla konuksever değil.
- поку жиконемг суфгтгсг лпоцйам, акка йапоиос еды дем еимаи тосо жикийос.
Şu helikopterdeki adam belki diğerlerinden farklı değil. Ama burada kullanmak istediği bir şey görüyor. Yoksa bizimle hiç uğraşmazdı.
А этот человек, может, не честнее других, но мы хотя бы ему хоть для чего-то нужны.
Ama burada olup biten her şey Bölge'ye değil, bize bağlı.
Но все, что здесь происходит, зависит не от Зоны, а от нас!
Belki, ama burada değil.
Ну, это не здесь.
Ama kral geçici olarak burada değil. Doğru yere geldiniz.
Но вы пришли по-адресу...
Burada, yukarı tarafta oturmak çok güzel, ama vadi tarafı o kadar iyi değil. Orada evler birbirinin içinde.
Если живешь здесь - неплохо, а если в долине - то не очень приятно смотреть на все эти дома, ютящиеся на склоне холма.
Ama burda bu şekilde değil. Burada ne yaptığımı bile bilmiyorum.
Я вообще не понимаю, что я здесь делаю.
Burada özel bir fotoğrafım var ama artık çok da önemli değil.
Нет, нет, ради Бога, эта очень личная. Неважно.
Ama Tanrı Askeri burada değil.
Так ведь титан не здесь.
Ama bu akşam dolunay var ve annenizle babanız burada değil.
Но сейчас полнолуние... и ваши родители уехали.
Artık burada değil, ama ileride belki bulabiliriz.
Её здесь нет, но может со временем мы узнаем.
Ama o artık burada değil 5 dakika önce gelseydin
Но его здесь больше нет. Если бы ты пришёл пораньше...
Ama biz burada iniyoruz değil mi?
Но мы сходим.
- Deli ya da gerizekâIı değil ama burada.
- Не сумасшедший, не отсталый, но он здесь.
Burada sürekli gönüllü hasta olarak bulundu ama konumuz bu değil.
Он всегда был здесь по добровольно, но это не совсем по теме.
ama burada 97
ama buradayım 20
burada değil 773
burada değilim 34
burada değiller 85
burada değildim 23
burada değildi 20
burada değil mi 45
değil mi 44479
degil mi 350
ama buradayım 20
burada değil 773
burada değilim 34
burada değiller 85
burada değildim 23
burada değildi 20
burada değil mi 45
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26