Asıl konu tradutor Russo
207 parallel translation
Ama asıl konu, Jacks sen karım değilsin.
Дело в том, Джекс... ты не моя жена.
Acele edin. Bay Scott, asıl konu hız.
Мистер Скотт, крайне важно поторопиться.
Bu kimseyi sevme meselesi değil. Asıl konu yardım etme...
Я просто прошу мне помочь.
Sonradan olay sırf paraya dönüşse de eskiden asıl konu hayatımdı.
И дело не в деньгах. Дело в моей жизни.
Asıl konu da bu işte. Bu bizim ilişkimizdi.
Это же наши отношения.
- Asıl konu bu değil, Hi.
- Не в этом дело, Хай.
- Asıl konu şu ki içeri nasıl gireceğiz?
- Как мы попадём в квартиру?
Asıl konu, benim sizden önce burada olmam.
Дело в том, что я был первым.
Asıl konu ne, biliyor musun?
Знаешь, что это?
Hayır, domuzun kesilme şeklinin temiz olup olmaması asıl konu.
Нет, нет, тут всё связано с тем, как они убивают свинью.
Asıl konu... senin ayrılma nedeninin bu söylediğin şeylere... inanmakla bir ilgisi olmaması bence.
Суть в том... что я не думаю, что ты уйдёшь... потому что, веришь в то, что говоришь.
Asıl konu bu değil.
- Это не проблема.
Asıl konu, ilerleme kaydedemediğin.
Я считаю, что ты не продвинулся.
Asıl konu, bunu bilmiyoruz ve yapma seçeneğimiz var.
Я имею в виду, мы не знаем, но мы должны выбрать.
Asıl konu, sen iyi hissediyorsun.
А с ней вы открыто говорите о любви, и ты счастлива.
- Evet, asıl konu da bu zaten.
Да, думаю, в этом все и дело.
Asıl konu bu değil.
- А тебя не устраивает?
Bu gerçekten garip ama asıl konu şu ki, Bunu neden yaptığını anlamıyorum.
На самом деле, я понимаю, почему ты это сделал и я люблю тебя.
Asıl konu bir adamın hayatını kurtardın.
На самом деле, ты спасла человеку жизнь.
Asıl konu şu beni kim durduracak?
Но вопрос в том... кто сможет меня остановить?
Asıl konu nerede olduğun değil, kiminle olduğundur.
Имеет значение не то, где ты, а то, с кем ты.
Burada asıl konu para değil...
Это бой не за деньги.
Ama asıl konu Anderlecht'i çökertecek golün kimden geleceği.
Однако до сих пор судьба Манчестер в этом матче под вопросом. Кто же забьет гол? И сломит Андерлехта?
Asıl konu şu... zaman gösterecek.
Может в этот раз эффект останется. Время покажет.
Asıl konu şu, bana gönderilen bu adamlarla bir halt yapamam ben.
Я хочу сказать, что у меня ничего не выйдет с тем мусором, что мне прислали.
Onlar yalnızca buradaki grupları biliyorlar... ama asıl konu, karakterin, TV gösterin...
но все целиком, твой герой, как он ведет телешоу...
Hey. Asıl konu benim, hatırladın mı?
Эй, это я - проблема, помнишь?
- Asıl konu şu ki, Yıldız Geçidi Komutası'na katıldım belki bir gün kendi gezegenimi Goa'uld'lara karşı koruyabilirim diye.
- То, что я присоединился к Команде Звездные врата означает, что возможно однажды я смогу защитить мою планету от Гоаулдов.
Asıl konu şu.
одна беда.
Demek asıl konu buymuş.
Так вот в чём всё дело!
Bence asıl konu Frankie'nin benden daha çok hoşlandığı gerçeğinin seni çileden çıkarması.
Я думаю проблема в том, что я нравлюсь Френки больше и это сводит тебя с ума.
Asıl konu, onu tanıdığımı sanıyordum, anne.
Дело в том... Я думала, что знаю его, мам.
Ama asıl konu şu ki... burada senin gibi bir adam işimize yarayabilir ve senin de kalacak bir yer işine yarar gibi görünüyor.
Но дело в том, что нам был бы полезен парень вроде вас, и вы могли бы остаться здесь.
Ama asıl konu bu değil, konu fazla zamanımızın olmaması.
Но не в этом дело - дело в том, что у нас недостаточно времени.
Asıl konu güç jeneratörüyle ana kapasitör arasında hiçbir bağın olmaması. Evet.
Ну, точка преткновения то, что, мм, нет никакой связи между генератором энергии и первичным конденсатором.
Asıl konu birinin sana zarar vermek isteyebileceği..
Дело в том, что кто-то хочет причинить тебе вред.
Ama asıl konu kâr değil, başka bir şey.
Хотя нет, дело совсем не в прибыли, а в чем-то другом.
Ama asıl konu şudur :
Дело тут вот в чем.
Evet, işte bu. Asıl konu da tam olarak bu.
Да, но в этом-то и дело!
Asıl önemli olan konu bu.
Это важнее.
Fakat, gizli bir mülk var ve asıl ilgileneceğimiz konu da bu.
Однако также имеется неучтённое имущество, это и является нашей основной проблемой.
Orası kesin, ancak konu havada asılı kaldı.
Ясно, но вопрос остаётся.
Asıl konu, dostlarımızdan biri hala orada.
Не в этом дело.
Buradaki asıl konu nedir?
О чем здесь речь?
Asıl konu da bu değil miydi?
Ему нужен донор.
Asıl konu şu, paraya ihtiyacın var mı diye sorduğun sorunun cevabı... kesin-lik-le. Olmalı.
Ты скажешь : "Может, он актёр?" Может быть.
Ama seninle asıl konuşmak istediğim konu Joey Potter. Sonunda bana aldığın o uçak biletini kullanıyorum.
Так что, наконец, я могу использовать этот билет на самолёт, который ты мне купил.
Asıl önemli konu olanların bir nedeni olması.
Важно другое - всё, что произошло, не было случайностью.
Sen asıl bu konu hakkında endişelen.
тем, что касается тебя.
Onlara asıl okuluna döndüğünü söyledik. Konu kapandı.
Якобы его отправили обратно в его школу и точка.
Herneyse, konu bu değil. Asıl soru, değeri ne?
Как бы то ни было, вопрос не в этом, а в том чего это стоит?
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuş benimle 497
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16