Bildiğini sanmıyorum tradutor Russo
246 parallel translation
Ezbere bildiğini sanmıyorum, değil mi?
А наизусть вы не помните?
- Bildiğini sanmıyorum.
Вряд ли он знает об этом.
Burası doğru yer mi, bunu bile bildiğini sanmıyorum.
Я не думаю, что он уверен, в правильном ли он месте.
Teğmenin de bildiğini sanmıyorum.
Я не обсуждаю приказы лейтенанта.
Bildiğini sanmıyorum.
И я не думаю, что увидишь.
Tex'in de bildiğini sanmıyorum.
Текс тоже не знает.
Emin değilim. Onun da bildiğini sanmıyorum.
- Я точно не знаю.
Anne'nin bildiğini sanmıyorum.
- Я не думаю, что Анна знала, чего хочет.
Kiminle konuştuğunu bildiğini sanmıyorum.
Я думаю ты не понимаешь, с кем разговариваешь.
- Kimsenin bildiğini sanmıyorum. - Ben ölümden döndüm.
Думаю, никто не знает, но меня чуть не убили.
Kredi kartının nasıl kullanıldığını bildiğini sanmıyorum.
Не думаю, что Кевин знает, как пользоваться кредитной картой.
Ne kast ettiğini bildiğini sanmıyorum ama ben biliyorum.
Не знаю, как ты их истолковывал, но я все поняла.
Öğrenmek istediğin soruların cevaplarını bildiğini sanmıyorum.
Просто я не верю, что он владеет необходимой вам информацией.
Kendisinin bile bildiğini sanmıyorum.
- Нет. Не думаю, что он уже решил.
Sen, Julian bildiğini sanmıyorum Ben sana tüm özelliklerimi tam olarak göstermedim.
Знаешь, Джулиан, мне кажется, что воспоминания о тебе еще не до конца выветрились.
Neler olduğunu kimsenin bildiğini sanmıyorum.
Позвольте мне пойти и все узнать. Я не думаю, что кто нибудь знает что за чертовщина тут твориться.
Bildiğini sanmıyorum.
Я, я думал, что ты не знаешь.
Manda * r ile seren yakası * arasındaki farkı bile bildiğini sanmıyorum. Hayır, ama ilk fırsatta...
Не знаю, но обязательно первым делом прочитаю об этом в...
Onunda bildiğini sanmıyorum.
Я не знаю. Он и сам не знает, по-моему.
Evliliğin amacının da bu olduğunu bildiğini sanmıyorum. Oraya dönüp, yargıçtan bu danışıklı dövüşe izin vermesini isteyemem. Peki şimdi ne olacak?
Я не думаю, что он знает, для чего нужна эта свадьба.
Hayır, ne? Benim yerimde olmanın nasıl bir şey olduğunu bildiğini sanmıyorum.
Вы не знаете, каково мне сейчас, вы понятия не имеете.
Bildiğini sanmıyorum.
ј € думаю, что не знаешь, — ара.
Bildiğini sanmıyorum.
- я знаю, что поставлено на карту. - Ќет, думаю, не знаешь.
Bildiğini sanmıyorum ve ona nasıl anlatacağımı da bilmiyorum.
Я не думаю, что она знает. Я не знаю, как ей это сказать.
Bush'un tuba hakkında pek bir şey bildiğini sanmıyorum.
Скорее всего, Буш ничего не смыслит в тубах.
Nerede olduğunu bile bildiğini sanmıyorum.
Hет, не думаю, что он даже знает, где сейчас находится.
Bak, neden bahsettiğini bildiğini sanmıyorum.
Послушай, мне кажется, что ты сама не понимаешь о чем ты говоришь.
Neyin içine girdiğini bildiğini sanmıyorum.
Я не думаю, что ты знаешь во что ввязываешься.
Bir şey bildiğini sanmıyorum.
- Не думаю, что он знает.
Bir şeyi nasıl yapacağını bildiğini sanmıyorum.
Думаю, она ничего не хочет делать.
- Kimberly'nin de bildiğini sanmıyorum ama sorabilirsin. (
Думаю, Кимберли тоже не знает, но спросите у нее.
Bildiğini sanmıyorum.
Я так не думаю.
Aslında, ne kadar şanslı olduğunu bildiğini sanmıyorum, dostum.
Я не думаю, что ты понимаешь, как тебе повезло.
Bunu bildiğini sanmıyorum.
Он этого не знает.
- Gülümsemeyi bildiğini sanmıyorum.
— омнев € юсь, что он умеет ульыб € тьс €. - ј кто это?
Gülümsemeyi bildiğini sanmıyorum.
— омнев € юсь, что он умеет ульыб € тьс €.
Gerçekle çizgiroman arasındaki farkı bildiğini sanmıyorum.
Я думаю, что она не отличает реальность от мультфильма.
Dürüst olacağım. Anlamının artık kimsenin bildiğini sanmıyorum.
По правде сказать, никто не знает, что это значит.
Ne olacağını kimsenin bildiğini sanmıyorum.
Нет четкого ответа на этот вопрос, я не знаю, что ответить.
Gob'un ne söylediğini bildiğini sanmıyorum. Ne söylediğimi çok iyi biliyorum.
- Я не думаю, что Джоб понимает, что говорит.
Burada neler olduğunu bildiğini sanmıyorum, doğru mu?
Я полагаю, что вы не знаете что-нибудь о том, что происходит здесь?
Joanne'ı, menejer olarak tuttum ve onun ne yaptığını bildiğini sanmıyorum.
Я поручила Джоанн всё подготовить, но, кажется, у неё ерунда выходит.
Şüphelendiğiniz şeyler hakkında bir şey bildiğini sanmıyorum.
Зафиксируйте его показания.
Bildiğini sanmıyorum.
Думаю, она еще ничего не знает.
bilmediğimi mi sanıyorsun! - Bildiğini hiç sanmıyorum. - Ama biliyorum.
- Я знаю, господи, неужели ты думала, что я не знала этого
Bildiğini sanmıyorum.
Это такая истребительская фишка.
Bildiğini pek sanmıyorum.
В действительности, я не думаю, что ты знаешь.
Burada ofiste olup olmadığımı bildiğini bile sanmıyorum... bu yüzden sizi bağlayabilmem için görüşmem lazım.
Я не знаю, кто с ним здесь работает. Если бы вы знали внутренний телефон, я могла бы вас соединить.
Senin yaşındayken aşkın neye benzediğini bildiğimi sanmıyorum. Senin de bildiğini düşünmüyorum.
Я в вашем возрасте не понимала, что такое любовь.
Bildiğini hiç sanmıyorum.
Сомневаюсь.
Kimsenin bildiğini de sanmıyorum.
И не думаю, что знает кто-то другой.