Bir süredir tradutor Russo
3,563 parallel translation
Onlardan bir süredir haber alamıyordum.
Наверстали упущенное. Давно не виделись.
Kanalda bir süredir tarama yapılmıyor.
Верно, они прекратил дноуглубительные работы недавно.
Bir süredir merak ettiğim bir şey var. Moteldeki ertesi sabah hani şu çıldırdığın yer... Yani gerçekten benzin mi almaya mı gidiyordun..... yoksa kaçmaya mı çalışıyordun?
Знаешь, мне кое-что было интересно... тем утром, в мотеле, когда ты был несколько не в себе... это было потому... то есть, ты правда пошел заправлять машину, или попытался сбежать, пока Лина и Стеф не приехали?
Wyatt ile bir süredir görüşüyorum.
Мы с Уайатом встречаемся какое-то время.
Bir süredir barınağın dışında kalan bir çocuğu sağlık kontrolü için Çocuk ve Aile Servisleri Dairesi'ne götürdü.
Он повёз мальчика, который отсутствовал какое-то время в Управление по делам семьи и детей, чтобы проверить его здоровье.
Çimenlerin arasında sürünen yılanlar gibi bir süredir buradalar.
Они были здесь, прятались и выжидали, словно змеи в траве.
Bir süredir görmüyordun onu.
- Ты давно его не видела.
- Yani bir süredir birlikte misiniz?
Вы давно встречаетесь? - Пару месяцев.
Bir süredir sizin ve Bayan Holden'ı misafir edemediğimiz için üzülüyorduk.
- Мы не имели удовольствия видеть вас и миссис Холден уже довольно давно.
Bir süredir gitmiyorum.
Это было давно.
Çok uzun bir süredir bu gerçekle huzur içindeyim.
Я уже очень давно смирился с этим.
Bir süredir aklımda olduğunu bilsen şaşırır mıydın, Joan Watson?
Ты была бы удивлена, узнав, что я о тебе думала, Джоан Ватсон?
Bir süredir uykudasın, acıktın mı?
Ты не проголодалась?
Uzun bir süredir kapalıya benziyor.
Похоже, это место давно закрыто.
Bir yıldan fazla bir süredir şehir dışındaydı.
Она пропадала больше года.
Ama uzunca bir süredir kimse bana böyle seslenmiyor.
Но меня давно уже так не называют.
Uzun bir süredir görüşmedik.
Я не видел вас какое-то время.
Onunla ben bütün bu yapacağız, yapmayacağız şeylerini bir süredir devam ettiriyoruz.
Мы с ней балансируем на грани "получится - не получится" уже какое-то время.
Evet, bir süredir yoktum ve işler burada biraz değişmiş, ama burası hala benim evim.
Что ж, да, меня долго не было и всё здесь неного изменилось, но это всё ещё мой дом.
Son zamanlarda roket atar kullanmadım çünkü bir süredir T-sıfır-Y bölgesindeyim.
Да я уже почти не пользуюсь ракетами, с тех пор как перестала быть Эн У Бэ.
Senin bunu bir süredir bildiğini söyledi.
Он рассказал, что ты все знал.
Korkarım Jimmy ile bir süredir görüşmedik.
От Джимми давно ничего не слышно.
Katılaşma onun bir süredir ölü olduğunu gösteriyor, ama yüzündeki kan çok taze görünüyor.
- Да, сэр. Судя по трупному окоченению, он уже сколько-то пролежал. Но кровь на его лице кажется очень свежей.
Uzunca bir süredir zehirleniyormuş.
Его длительное время отравляли.
Bartel bir süredir burada kalmasına izin vermiş.
Бартел разрешал ему оставаться здесь на время.
- Bak, ben ben bir süredir Morgan kardeşlerle takıştığınızı anlıyorum.
Как я понимаю, у вас давно был зуб на братьев Морганов.
Ben seni epey uzun bir süredir özlüyorum.
Я по тебе скучала очень долго.
Bir süredir çıkıyoruz diyelim.
Предположим, мы встречаемся некоторое время.
Bir süredir işi genişletiyor, Kentucky'den tanıdığım birkaç adamla bağlantısı var.
Он налаживал сеть распространителей, связался с местными из Кентукки.
Pekala, bir süredir bu şeyleri alıyordum. Sinyal diyebiliriz sanırım.
Я какое-то время получаю эти.. сигналы, можешь их так называть.
Bir süredir buralara geliyor.
Одна? Да, я... Вопросов больше нет, Ваша Честь.
Bir süredir bunu sen taşıyordun, değil mi?
У тебя находится это уже некоторое время, да?
Bir süredir düşünüyordum.
Я тут думал.
Bir süredir Katashi'nin ülkede olduğunu biliyordum.
Я знаю, что Каташи некоторое время был в стране.
Ve o madde sizin içinizde yaklaşık bir süredir var ve siz de iyisiniz, değil mi?
И эта штука в тебе уже... гм, некоторое время, и ты в порядке, так?
Anladığım kadarıyla bir süredir yalnız başınasın.
Я так понимаю, ты была сама по себе какое-то время.
Doğrusunu söylemek gerekirse bir süredir gözüm üzerindeydi, Dedektif Chandler. Babanı tutuklamadan önce.
Правда в том, что я следила за вами, детектив Чэндлер, задолго до того, как вы арестовали своего отца.
Uzunca bir süredir öyle.
Так было уже некоторое время.
Bir süredir konuşmadığımızı biliyorum ama sana Quahog'a geleceğimi söylemek için aradım.
Знаю мы давно не разговаривали, но я звоню потому что я еду в Куахог.
Bir süredir alıştırma yapıyorum.
Я практиковалась.
Daha önce de söylediğim gibi bir süredir en kirli sırlarınızı dahi biliyorum. O gün yaptığın seçime dair hissettiğin suçluluk yüzünden okunuyor.
Как уже говорила, я знала о твоем маленьком грязном секрете какое-то время... видела вину на твоем лице за решение, принятое в тот день.
- Bir süredir bunalımdayım.
Да, я просто сейчас расстроен.
Bir yılı aşkın süredir seks yapmadığımızı biliyor muydun?
Вы знаете, что у нас больше года не было секса?
Bir yılı aşkın süredir seks yapmadığımızı biliyor muydun?
- Ты знаешь, что у нас больше года не было секса?
İlk ve öncelikli amacımız uzun süredir tabu olarak nitelendirilen bir konunun anlaşılmasına ön ayak olmak ve bu konuda bir diyalog başlatmak.
- Наша главная цель - разъяснение этой темы, побуждение к обсуждению того, что раньше считалось табу.
Kolundaki o kizariklik bir ayi askin süredir var.
У него сыпь уже больше месяца.
Bir haftadan uzun süredir yoklar.
Они убежали больше недели назад.
Bir yıldan fazla süredir bacağında metaller vardı.
У тебя уже больше года спицы в ногах. Больно будет в любом случае.
Çok uzun süredir bir çok gece ortadan kayboluyordu.
Давай я просто скажу, что он начал пропадать по ночам очень давно.
Bir yılı aşkın süredir bizim için çalışıyor, efendim.
Она работает на нас на протяжении года, сэр.
Bunu bir kadına söylemek için ne kadar süredir beklediğini hepimiz biliyoruz.
Мы знаем, как долго ты ждал, чтобы сказать это женщине.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir saat sonra 47
bir saniye 1866
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir saat sonra 47
bir saniye 1866
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17