Bir şey olmayacak tradutor Russo
2,370 parallel translation
Bir şey olmayacak.
Ничего.
Bir şey olmayacak Ezra.
Всё будет в порядке, Эзра.
Öyle bir şey olmayacak.
Этого не произойдет.
- Böyle bir şey olmayacak.
Этого не случится.
Asla böyle bir şey olmayacak.
Этого не случится.
Öyle bir şey olmayacak.
Этого не произойдёт.
Evimizde zaten propan kalmadı. Size söz veriyorum böyle bir şey olmayacak.
У моей семьи уже не осталось пропана.
Böyle bir şey olmayacak.
Что же, этого не будет
Kızımdan uzak dur artık yoksa üreme yeteneğin uzak bir hatıradan başka bir şey olmayacak.
Держись, черт побери, подальше от моей дочери, или твоя способность размножаться останется лишь у тебя в памяти.
- Böyle bir şey olmayacak.
- Этого не случится.
Bir şey olmayacak.
Все будет хорошо.
Anlatacak bir şey olmayacak.
А нечего будет рассказывать.
- Tamam, sorun yok, bana bir şey olmayacak.
Ничерта не случится.
Sorun yok, bir şey olmayacak.
- Нет, все будет нормально, нормально.
Böyle bir şey olmayacak.
Этого не будет.
Öyle bir şey olmayacak.
Такого не произойдет.
Öyle bir şey olmayacak.
Ничего такого не будет.
- Öyle bir şey olmayacak.
Этого не будет.
Bir şey olmayacak.
Со мной всё будет хорошо.
Ve sakın ırkına göre deme çünkü böyle bir şey olmayacak.
И даже не предлагайте по расовому признаку, потому что я его не признаю.
Öyle bir şey olmayacak Wilfred.
Этому не бывать, Уилфред.
Bize bir şey olmayacak, değil mi?
Со мной ведь всё будет хорошо?
Sana, bana, annene ve Tara teyzene bir şey olmayacak.
Со мной, твоей мамой и тетей Тарой все будет хорошо.
Onu buluruz, bir şey olmayacak.
Мы найдём её. С ней всё будет в порядке.
Bir şey olmayacak.
Все в порядке.
Ona bir şey olmayacak.
Он будет в порядке.
Üzgünüm Randall. Böyle bir şey olmayacak.
Прости, Рэндэлл, но я не думаю, что это произойдет.
Sana bir şey olmayacak. O mu yapmak zorunda?
С тобой все будет в порядке.
Böyle bir şey olmayacak.
Не исключат.
Babana şu an iyi davranırsan kötü bir şey olmayacak.
Ничего страшного не случится, если ты будешь к нему добр сейчас.
Sana bir şey olmayacak, hayatım.
Ты справишься, милая.
Ya da başka bir şey olmayacak?
Или делать еще чего-нибудь?
- Çünkü öyle bir şey olmayacak.
Знай, этого не будет.
- Öyle bir şey olmayacak işte.
- Ну да, это вряд ли случится
Pemberley uzun geçmişinde birçok fırtınaya maruz kalmıştır ve bu seferkinden de bir şey olmayacak.
Пемберли переживал множество штормов и раньше, этот тоже должен кончится.
Böyle bir şey olmayacak Callum.
Этому... Этому не бывать, Каллум.
Bize kötü bir şey olmayacak, tamam mı?
Ничего с нами не случиться, ясно?
Bize bir şey olmayacak Joyce.
С нами будет все ОК, Джойс.
- Tamam, bir şey olmayacak, tamam mı?
- Хорошо, ты будешь в порядке да? Хорошо.
Bir şey olmayacak. - O nasıl?
- Да не будет с ней ничего.
Asla öyle bir şey olmayacak.
Этого никогда не случится.
Böyle bir şey olmayacak tamam mı?
Этого не будет.
Olmayacak öyle bir şey.
Нет, этому не бывать.
Evet, böyle bir şey bir daha olmayacak diye endişeleniyorum.
Пугает, что больше этого не удастся провернуть.
Ve bu kesinlikle senin karakterine aykırı bir şey o yüzden seni cezalandırmayacağız, ama şu bil bu bir daha asla olmayacak.
К тому же, это совсем не похоже на тебя, и мы решили не наказывать тебя, но предупреждаю тебя, это никогда не повторится.
Bu kolay olmayacak. Kendime hatırlatıyorum. Federal yargıçlık bir çok iyi şey yaptırır.
Это будет не просто, но я постоянно твержу себе, что федеральный судья может сделать столько добра, изменить столько жизней.
- Olmayacak öyle bir şey.
- Это не произойдет.
- Bir şey olmayacak.
Со мной всё будет в порядке.
Buranın sunum için hazırlanmasını istiyorum. Ertesi gün de hiçbir şey umurumda olmayacak ve Ejder Tarikatı'nın su içecek bir bardağı bile olmayacak.
Я хочу, чтобы это место было в полном порядке для публичной демонстрации, и дня после нее, что ж, я не буду стоить и выеденного яйца и Заказ Драко не получит горшка, чтобы мочиться.
Gereksiz derece güçlü, Philadelphia'da asla ihtiyacın olmayacak bir şey.
Неоправданно мощное и которое никогда не пригодится в Филадельфии.
, Bu kelimeleri hatırlıyorum Eğer olmayacak çünkü bir şey elde bizim anlaşma ötesinde.
Запомни свои слова, потому что ты не получишь ничего, что выходит за рамки нашего соглашения.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46