Buna izin vermeyeceğim tradutor Russo
213 parallel translation
Buna izin vermeyeceğim.
Я не позволю тебе!
Sana Lloyd'la veya başka biriyle evlenmeyeceğini söylemeye geldim.. .. çünkü buna izin vermeyeceğim.
Я приехал, чтобы сказать, что ты не выйдешь замуж ни за Ллойда, ни за кого-то другого, потому что я этого не допущу.
Buna izin vermeyeceğim.
Всю вину на меня свалить хотела?
Buna izin vermeyeceğim.
Я возвращаюсь в Париж. Ты с ума сошла. Я запрещаю тебе.
Buna izin vermeyeceğim.
Я им не дамся.
Buna izin vermeyeceğim.
Я не хочу отпускать тебя.
Hayır, buna izin vermeyeceğim.
Я им не дам.
- Buna izin vermeyeceğim!
- Я не позволю! Дайте ключи.
Buna izin vermeyeceğim.
Я не допущу этого, Денис.
Buna izin vermeyeceğim. Anladın mı?
А этого я не дупущу, тебе ясно?
Buna izin vermeyeceğim!
Но я тебе не позволю!
- Hayır, buna izin vermeyeceğim.
- Нет, я им не позволю.
Buna izin vermeyeceğim.
Я не хочу, чтобы это случилось.
İstasyon düşerse Bajor'da düşer ve ben buna izin vermeyeceğim.
Если станция будет захвачена, Бэйджор падет, а я не собираюсь этого допустить.
Po-Wing'in sözleri beni hâlâ çok etkliyor ama bu kez buna izin vermeyeceğim.
Я все еще не могу забыть слова По-Уинг. Но в этот раз я к ним не прислушаюсь.
Şimdi zorlarsan yine aynı şeyler olur. Buna izin vermeyeceğim.
Такое может повторяться снова и снова, но я хочу это остановить.
Ben de buna izin vermeyeceğim. O iyiydi, kötüydü, ilgiliydi anlayışsızdı, gürültücüydü, hayırseverdi.
Он был хорошим, плохим, незаботливым, нечувствительным, ярким, щедрым.
Bu hilekarlık ve ben bu evde buna izin vermeyeceğim!
Это предательство, Даниэлла, а я не потерплю подобного в этом доме!
Buna izin vermeyeceğim.
- Элли, это же Уолш.
Buna izin vermeyeceğim.
Я не позволю этому случиться.
- Buna izin vermeyeceğim.
- Нет, я тебе не позволю.
Miguel, sana söz veriyorum buna izin vermeyeceğim. Bu saçmalık adamım!
А офицерам Уиттлси или ДиАгнасти?
Buna izin vermeyeceğim. Benimle birlikte olmak istiyor musun...
Я тебя не отдам и ты будешь со мной.
Ama buna izin vermeyeceğim. İşte bu yüzden kapıyı kimseye açmıyorum.
Но я не позволю, не дам.
Son kez kaçırmıştım. Bu kez buna izin vermeyeceğim.
Я всё пропустил в прошлый раз, и не позволю этому повториться.
Buna izin vermeyeceğim.
Я не допущу этого.
Kafamı karıştırmaya çalışıyorsun, buna izin vermeyeceğim.
Вся неделя довольно загружена. Как насчет следующей?
Kızımı benden uzak tutmaya hakkınız yok. Buna izin vermeyeceğim!
Вы не имеете права забрать ее у меня, я вам не позволю.
- Bu işi en kötü şekilde bitirmek istiyor, ve ben buna izin vermeyeceğim.
Он очень хочет с этим покончить. Я этого не допущу.
- Buna izin vermeyeceğim. Beni yaraladı. Ama savaşı kazanacağım.
Я этого так не оставлю, он меня обидел, победа будет за мной.
- Buna izin vermeyeceğim. - Vermeyecek misin?
Ладно, тогда я не дам на это согласие.
Buna izin vermeyeceğim!
Так я тебе и позволю!
Buna izin vermeyeceğim.
- Я не позволю этому случиться.
- Eğer biri onu incitirse... - Buna izin vermeyeceğim.
≈ сли хот € бы один волос... я этого не допущу.
Dyukiçler hayatta olduğu sürece, ben Yadranka E Radovanoviç, buna izin vermeyeceğim, seni küçük fahişe!
Приближаться кЖукичам, не будь я Радована, я тебе не дам. Шлюха! Проститутка!
Buna izin vermeyeceğim.
Я не дам тебе уйти.
- Buna izin vermeyeceğim.
Я этого не допущу!
Buna izin vermeyeceğim.
Я этого не допущу.
Buna izin vermeyeceğim... Tek başına öl!
Я не дам тебе... умереть одному!
Zorla da olsa buna izin vermeyeceğim!
Неизвестно кому? Именем короля!
Buna izin vermeyeceğim.
Я им не позволю.
Buna artık izin vermeyeceğim. Her ne kadar bu sarayın misafiri olarak kılıcımı çekmemem gerektiğini bilsem de.
Хотя это против законов гостеприимства обнажать оружие во дворце, но я не могу позволить, чтобы это происходило на моих глазах.
Ve buna bir daha izin vermeyeceğim.
И я никогда не позволю, чтобы это случилось снова.
Benden kurtulmana izin vermeyeceğim. Buna ne diyorsun?
От меня так просто не отделаться.
- Benim kızımı çalıyorsun ve buna izin vermeyeceğim.
А она - о том, кто ты!
Buna adımın karışmasına hiç izin vermeyeceğim.
Клянусь Богом, я не позволю сделать это от моего имени.
Buna asla izin vermeyeceğim.
А Маркс и Энгельс - не еврейские пророки!
Buna izin vermeyeceğim!
Нет!
Buna minnettarım ama genç bir nişancının, düzenimi bozmasına izin vermeyeceğim.
Я ценю этот жест но я не позволю юному убийце разрушить мою жизнь.
Buna artık izin vermeyeceğim.
Я больше не дам тебе сделать это.
Ve Red'in kabadayılıkla buna engel olmasına izin vermeyeceğim.
И я не собираюсь давать Рэду запугивать меня.
buna izin vermem 58
buna izin veremem 161
buna izin veremeyiz 46
izin vermeyeceğim 39
vermeyeceğim 54
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna izin veremem 161
buna izin veremeyiz 46
izin vermeyeceğim 39
vermeyeceğim 54
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna dayanamam 103
buna değer 39
buna göre 57
buna ihtiyacım yok 72
buna bayılıyorum 48
buna rağmen 175
buna ne demeli 38
buna ihtiyacın yok 25
buna ne dersin 495
buna dayanamam 103
buna değer 39
buna göre 57
buna ihtiyacım yok 72
buna bayılıyorum 48
buna rağmen 175
buna ne demeli 38
buna ihtiyacın yok 25