Dediklerine göre tradutor Russo
391 parallel translation
Dediklerine göre, ona hayranmış.
Она была красавицей Ребеккой Хилгрид.
Dediklerine göre El Pueblo'da bir kadın tasmayla onu dolaştırırken kaçmış.
Говорят, что он был у леди в "Эль Пуэбло" на поводке, а потом убежал.
Dediklerine göre sadece sevginin barındığı evlerin yanında büyürmüş.
Они говорят, эти деревья растут рядом с домами, где есть любовь.
Dediklerine göre filonun amirali Richmond'mış. Sahile çıkmak için Buckingham'ın karadan yardıma gelmesini bekliyorlar.
Все думают, что Ричмонд флот ведёт и на море подмоги ожидает от Бекингема.
Dediklerine göre, efendimiz, Sir Thomas Urswick ve Lord Marki Dorset de ayaklanmışlar.
Сэр Томас Урсвик и лорд Дорсет взялись за оружие...
Dediklerine göre yukarıdalar!
Освободите их!
Ailesinin dediklerine göre, yüksek ateş ve tüm eklemlerinde acı verici bir ağrı.
Его семья говорит, что у него жар и мучительные боли в суставах.
- Hey, Üstat... biraz önce bana dediklerine göre... bizim sözümüze değil de Tom Robinson'un anlattığına inanıyormuşsun.
Эй, кэп, кто-то сказал мне сейчас, что они думают... что вы поверили истории Тома Робинсона против нашей.
Dediklerine göre bu iç tarafı dağlayacak.
Г оворят, что он помогает прижечь внутренние края раны.
Dediklerine göre havada feryatlar, tuhaf ölüm çığlıkları varmış.
Передают, что многие слыхали предсмертный чей-то вопль и голоса.
Örneğin, bana dediklerine göre sizin ülkenizde yargıçlar ya da polisler satın alınıyormuş.
Я слышал, у вас можно без труда подкупить судью или полицейского.
Dediklerine göre paranoid şizofreni hastalığı varmış.
Ну, они сказали, что у неё параноидальная шизофрения.
Dediklerine göre Batisti, oğlu Minek'e sabo yapmak için derenin yanındaki ağaçlardan birini kesmiş.
Говорят, что Батисти срубил дерево около рва, чтобы сделать пару башмаков для своего сына Минека.
Dediklerine göre, düşünceleri bile okuyabiliyormuş.
Говорят, что он умеет читать мысли.
Dediklerine göre olay 1908 yılında bir yaz sabahı gerçekleşmişti.
Они рассказывали, что это произошло летним утром в 1908 году.
Çünkü Dediklerine göre ; Dövüş sanatları dünyasında hiçkimse 7-Katilleri bir arada görmemişti haklısın!
Потому что говорили, что никто во всём мире боевых искусств не смог увидеть всех Семерых Убийц вместе.
Bana dediklerine göre kediyle köpek gibiymişler. Çünkü baban çok asiymiş büyükbaban da aksi biriymiş.
Говорят, они были как кошка с собакой твой отец был очень своенравным а у твоего дедушки был очень дурной характер.
Dediklerine göre gördüğün her yer bir zamanlar yeşilmiş.
Говорят, что раньше здесь все было зеленым.
Dediklerine göre zekileştiler - Yeni bir zekâ düzeyi.
Говорят, эти компьютеры стали слишком умными.
Dediklerine göre artık alışmışlar.
Они мне сказали, что привыкли к теплу.
Dediklerine göre sadakatiniz tartışılmazmış ve minnettarlıktan geliyormuş.
Ах, да. Мне докладывали, что ваша верность непоколебима, ибо основана на благодарности.
Dediklerine göre, öleceksen ilk birkaç hafta içinde ölmek daha iyi.
Они говорят : если тебя убьют, пусть это произойдет в первые две недели.
Dediklerine göre sahneye çıkmadan önce sevişirlermiş.
Они занимаются любовью перед выходом на сцену.
Dediklerine göre, aşkından bileklerini kesmiş.
Вены себе вскрыл... вроде из-за любви.
Dediklerine göre, bir bebek doğduğunda... ruhu bu odadan gelir.
Они говорили, что когда рождается ребенок... его душа берется оттуда.
- Dediklerine göre askermiş.
- Говорят, он военный. - Он даже офицер.
Dediklerine göre aristokratların dibinden ayrılmıyormuş.
Говорят, она устроила охоту на местных аристократов.
Dediklerine göre siz, son derece iyi bir lezzet sahibiymişsiniz.
Они считают, что у Вас хороший... вкус.
- Dediklerine göre bu his dinazorlar ve insanlar ortalıkta dolanırlarken bile varmış
- И говорят, что оно существует со времен, когда человек и динозавр жили вместе.
Ve dediklerine göre her birinin tekin olmayan halleri varmış
Если верить тому, что говорят, у них у всех был зловещий вид.
Dediklerine göre -
Говорят...
Dediklerine göre biz Komünist misiz.
Им сообщили что мы - Коммунисты.
Bana dediklerine göre, dışardan bir adam gelmiş.
Они говорят, что это не их человек.
Dediklerine göre, saygılı ve kibarmış... ve nezaketiyle diğer delikanlılara örnek oluyormuş.
Говорят, он воспитанный и вежливый... пример для других мальчиков.
Dediklerine göre her limanda bir sevgilisi varmış.
Он из тех, у кого девушка в каждом порту. Такая вот репутация.
"Bay Joadson'ın dediklerine göre " Amistad'daki Afrikalıların durumuyla aşinasınız. " Bu doğruysa, onların haklılığını sergileme konusunda
Я понял со слов мистера Джодсона, что вам известно о том плачевном положении, в котором оказались африканцы с корабля "Амистад".
Dediklerine göre, bu adam daha önce... benzeri hiç duyulmamış bir müzik yapıyormuş.
Говорят, этот парень играет такую музыку, какую никто еще не слышал.
Evet. Dediklerine göre kellesine 60 milyar ödül konmuş adam Dankin kasabasında görülmüş.
Да, Говорят, за голову этого человека назначена награда в 60 биллионов долларов объявился в городе Данкине.
Şey, onu kendim görmedim, ama dediklerine göre kasabayı şafaktan önce terk etmiş.
Ну, сам я его не видел но говорят, он выехал из города до рассвета.
Dediklerine göre nabzı, beyin dalgaları, her şeyi durmuş.
Не было ни пульса, ни кровообращения - ничего.
Dediklerine göre bu köyün dışında her yerde hayat bitmiş.... ve kuzeye ilerledikçe daha da kötüsü.
Говорят, раньше их здесь было полно. А к северу было ещё хуже.
Dediklerine göre 10 metre öteden para kokusu alıyormuş.
Ходил слух, что она чует богатство за 600 метров,
Dediklerine göre Zapp Brannigan tek başına Octillion Sistemini asi Katil-botlardan kurtarmış.
Говорят, Запп Бранниган собственноручно спас систему Октиллиан... ... от орд неистовых киллботов.
Profesörün dediklerine göre eğer Magneto Derbeder'e yeterli güç verirse, New York'taki herkesi yeryüzünden silebilir.
Cудя пo тому, что видeл прoфeccор, eсли Maгнeто пeрeдaл Плутовкe cвою энeргию, он можeт cмecти вecь Hью-Йoрк.
Ayrıca dediklerine göre bütün bu olanlar, başka şeyleri gizlemek içinmiş.
Так же говорят, что все это лишь прикрытие для чего-то другого.
Ve dediklerine göre, avcıların kurşunu fayda etmiyormuş.
И вроде бы не боится охотничьих пуль.
Dediklerine göre otobüse de binmemiş okula da gitmemiş.
Даже не села в автобус и не пошла в школу.
Dediklerine göre erkekler romantik olamıyorlarmış.
А ещё говорят, что мужчиньi - не романтики.
Dediklerine göre, Usta Sifo-Dyas yaklaşık 10 yıl önce senatonun talebiyle bir klon ordusu sipariş etmiş.
Они сказали, что мастер Сайфо-Диас дал заказ на создание армии клонов по распоряжению Сената десять лет назад.
Dediklerine göre aranıyormuş.
Говорят, его потом арестовали.
"Dediklerine göre, buradan..."
Отскок!
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göremedim 51
göreceksin 766
göreyim seni 19
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göremedim 51
göreceksin 766
göreyim seni 19
göremiyorum 394
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
görebiliyorum 215
göremezsin 24
görelim 143
görev çağırıyor 20
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
görebiliyorum 215
göremezsin 24
görelim 143
görev çağırıyor 20
göreceksiniz 203
görebilirsin 24
göreceğiz bakalım 76
görebilir miyim 122
görevdeyim 28
görev başına 19
görev mi 18
görecek bir şey yok 32
görelim bakalım 101
görevin jim 19
görebilirsin 24
göreceğiz bakalım 76
görebilir miyim 122
görevdeyim 28
görev başına 19
görev mi 18
görecek bir şey yok 32
görelim bakalım 101
görevin jim 19