Değişim tradutor Russo
1,654 parallel translation
Bir şey çok açıktı. Sanayinin tahminleri doğruysa bu Catskills'in, bizim bildiğimiz adıyla Delaware Nehri havzasının sonu demekti ve bütün New York eyaletinin ve Pennsylvania'nın büyük bir değişim geçirmesi ve yeniden tanımlanması anlamına geliyordu.
Одно было ясно : если планы будут реализованы, это будет конец рекам Делавэр и Катсхилс.
Dört günlük değişim sürecimiz var. Aileler bebekle uyuştuklarına emin olmak için kasabada konaklıyorlar.
По процедуре они здесь находятся 4 дня, а мы наблюдаем за ними, чтобы убедиться, что всё хорошо.
Ve değişim şu an başladı.
И это перемена начнется прямо сейчас.
HSA değişim zırvalıklarını taşıyordum.
- Тут всё барахло по HSA.
Yani Suzumiya Haruhi'den çalınan güç hırsıza anılarla ilgili verileri değiştirme yetisi de kazandırdı. Bu da üç yıl beş ay sonraki Aralığın 18'inden başlayarak üç yüz altmış beş günü kapsayan bir değişim demek.
связанные с воспоминаниями о прошлом на интервале приблизительно 3 лет 5 месяцев с этого момента и до 18 декабря.
Zorlama bir değişim için bu gereksiz güçlerini kullanmana gerek yok.
чтобы исправлять мир.
Doktor Song bize bir değişim soruşturmasında yardım ediyordu.
Доктор Сонг оказывала нам содействие в секретном расследовании.
Virüs, değişim göstermiş olabilir mi.
Возможно вирус мутировался.
Dikkate şayan bir değişim geçirdin, evlat.
Твое превращение было удивительным, сынок.
Değişim diye buna derim.
Ого. К разговору о преображении.
- Eğer Tayland'da fahişelerle birlikte ot çekmememi söylüyorsan, değişim güzel bir şeydir.
Если ты имеешь в виду тот факт, что я не в Тайланде, и не курю травку с проститутками - то изменения произошли в лучшую сторону.
İşiniz bitince yarın saat 15 : 20'de değişim noktasında buluşacağız.
После того, как вы все сделаете, мы соберемся В точках обмена Завтра ровно в 15 : 20
Değişim.
Проверка.
Hayatında büyük bir değişim geçiriyor.
Теперь он в лучшей физической форме в своей жизни.
Benim için büyük bir değişim, evet.
Для меня это большие изменения, да.
Değişim!
- Перемены!
Ben burada büyük bir değişim geçiriyorum.
Я всё поняла.
Sanırım, Waltta da bir değişim sezmişsindir.
Я думаю, что ты замечала те же перемены в Уолте.
Bence sağlıklı dozda şüpheciliğe sahip olmak iyidir, tenekeden tayyare teorilerin üzerine atlamış olmayı istemeyiz, teori gelecekte değişmeyecekmi, emin olmak isteriz.. Olacaksa daha iyisi için ve daha iyisiyle değişim.. yani tabi.. gözlemlerimizi daha iyi açıklarsa.
Я думаю, что хорошо иметь здоровую дозу скептицизма, мы не хотим быть, вскакивать на ночные теории, мы хотим удостовериться, что, если теория собирается измениться, это - изменение к лучшему, и что это объясняет наши наблюдения лучше.
İşte halkaların bu kadar parlak olmasının nedeni, bu buzdağları gibi, halkaların da sürekli değişim içinde olmasıdır.
Причина столь яркого блеска колец Сатурна заключается в том, что они, как и айсберги, постоянно меняются.
Her hafta, Mozaik soruşturmasından... alabildiğim tüm bilgileri değişim noktasından aktarıyordum.
Каждую неделю я должна собирать всю возможную информацию по расследованию "Мозаики" и оставлять ее в тайнике.
Değişim yaşar, birden insanlara saldırırsın.
Иногда ты срываешься и кусаешь.
Eddie, Fransa'dan gelmiş bir değişim öğrencisi değil.
Послушай, Эдди ведь не какой-то студент по обмену из Франции.
İlginç, kütledeki küçük bir değişim kuvvet üzerinde önemli bir fark oluşturdu.
Интересно, несмотря на небольшую разницу в массе, была довольно значительная разница в силе удара.
Sadece bir kaç saat içindeki bu büyük miktardaki değişim, Manchester gibi bir yerdekinden çok daha fazladır, örneğin.
этот невероятный перепад может быть пройден всего за пару часов.
Vücudunuz değişim mi geçiriyor?
Ваше тело меняется?
Yabancı öğrenci değişim programındasın. Adın Sunshine Corazon, devamlı günlük güneşlik olan Filipinlerdensin.
Ты студентка по обмену по имени Саншайн Коразон и ты с Филиппин, где каждый день светит солнце.
O araba eski hayatımda yürümeyen her şeyin ve değişim korkumun bir yansımasıydı.
Эта машина - метафора всего, что я сделал неправильно в жизни. Мой страх перемен.
* Bana dikti gözlerini, ve bir değişim hissettim *
* Взглянул он на меня и тут я поняла *
Değişim 10 dk. içinde olacak. Yeri mesaj atarım.
Местоположение текста.
Gelişim ve değişim.
Сила прогресса.
Hiçbir şey yapamamaktan şikayet ettiğin ve böyle değişim peşinde olduğun sürece,..... durumu daha da zorlaştırıyor ve sürekli söyleniyorsun.
То есть, после всех твоих жалоб про топтание на месте и отсутствие перемен, в итоге осталась только болтовня.
Değişim sürecine girdim.
- Я решила, что настала пора перемен.
Uzun lafın kısası, değişim öğrencisinin kollarında takat kalmadı ve ikimiz de seks salıncağından popomuzun üzerine düştük.
Короче говоря, эта студентка по обмену вдруг как распустит руки. И мы занялись сексом вверх ногами.
- Değişim dönemindesin.
- Ещё нет. - Но ты уже меняешься.
Ve sen, büyük bir değişim geçirdin.
А ты, ты сейчас очень меняешься как личность.
Neden ani değişim yaptın?
Почему такая перемена?
Değişim iyidir. Ama bu farklı.
Но все стало другим.
9. ve 10. sınıflar arasında bayağı bir değişim geçirmişsin kilo vermişsin, saçını Alison gibi yapmaya başlamışsın.
Ты сильно изменилась между девятым и десятым классом. Похудела, начала укладывать волосы как Элисон.
Kardeşini hapisten çıkartmak nasıl desek koşullarda bir değişim gerektiriyor.
Дело, чтобы вытащить твоего брата из тюрьмы, потребуется - - скажем так, назовем это "перестановкой в законных обстоятельствах".
Hayır. Değişim geçirişinizi izlerken dikkatim dağıImış.
Нет, мне нравится наблюдать за тем, как вы мутируете.
Barack Obama 2008 seçimlerinden önce finans krizi patlak verdiğinde Amerika'daki değişim ihtiyacına örnek olarak 5all Street'in açgözlülüğüne ve denetimdeki başarısızlığa işaret etti.
огда началс € финансовый кризис, незадолго до выборов в 2008-ом, Ѕарак ќбама указал на жадность " олл — трит и на неудачи финансового регулировани € как на пример того, что нуждаетс € в изменени € х в јмерике.
Vardiya değişim zamanı.
Время смениться.
İnsanlar değişim istiyorsa ver.
Люди хотят перемен, дай им эти перемены.
Ayrıca benim roformumu, başka yöne çekmek isteyen, ya da uç noktalara taşıyanlara da bir sözüm var : Ben yaşadığım sürece, İngiltere Kilisesi'nde, hiçbir değişim olmayacak!
А тем, кто хотел бы значительно изменить мои преобразования,... я скажу вот что -... пока я жив, никакой другой церкви в... Англии не бывать!
Seni, Dennis'i, beni uzaylılara inandığımız için ağır şekilde eleştiren tüm o insanlar, Jeff Garrett ve cüzdanımı çalan Rus değişim öğrencisi o kız, bu olay, basına yansıyınca tükürdüklerini yalayacaklar.
Все те, кто смеялся над нашей верой в пришельцев в школе... Джеф Гаррет, и та русская студентка по обмену которая украла мой бумажник... они подавятся своими словами, когда это опубликуют. У меня есть новости, Гас.
Değişim yapıyoruz.
Это обмен.
Ve artık bunu güvenle denetleyebiliyoruz. Bölümümüzdeki değişim ile... En yüksek teknolojiler ile
А теперь, благополучно наблюдая за перемещением нашего департамента в оснащенное по самому последнему слову техники здание в мире, шеф полиции Эдвард Джей Томпсон хотел бы сделать объявление.
Ağırlıkta çok az bir değişim olmasına karşın güç çok fazla değişti.
Итак, что мы будем делать в этом тесте?
Bir tanem modern evlililerde köklü bir değişim mi yaptık ne? - Hem de nasıl.
Родная...
Hudson Üniversitesi'ndeki yaz değişim programının bir parçası bunlar.
- Гудзонского университета.