Değişken tradutor Russo
544 parallel translation
Kadınlar ne kadar da değişken!
Женщина непостоянны!
Son derece sakinim. Değişken doğalı olmam benim suçum mu?
Что поделаешь - актёрский темперамент.
Kuvars kristali barındıran cihaz şurada gördüğünüz yüksek gerilimli kondansatörün sağladığı değişken elektromanyetik alanla devreye giriyor.
Блок, содержащий кварцевый кристалл, активируется различным электромагнитным полем от этих конденсаторов высокого напряжения - здесь.
Daha çok değişken, ince, gaz bileşimi gibi.
По показаниям - не твердое, скорее, нестабильное. Похоже на скопление газов.
değişen ayın, yörüngesinde her gece yön değiştiren ayın üstüne yemin etme. Senin de aşkın onun gibi değişken olur sonra.
Меняющейся, - это путь к изменам.
- Ölçümler değişken. - Tıpkı olması gerektiği gibi.
- Показатели начинают улучшаться.
- Kadınlar çok değişken mizaçlı.
Гитлер? - Женщины так капризны!
Engin, muazzam örülmüş, etkileşimli, sürekli değişken... bir para egemenliği.
Одно огромное и неделимое, взаимосвязанное, взаимодействующее, многовариантное, многонациональное владение долларов!
Hız çok değişken bir şeydir.
Нэд. Скорость может варьироваться.
Nabzına bakın, ne kadar değişken.
Проверьте... нерегулярный пульс!
Bu zarif ve değişken yapılar sayesinde örümcekler çok sayıda böcek ölümüne sebep olurlar. Bugün örümcekler böcek nüfusu üzerinde en etkili avcılardan biri konumundadır.
С этими изящными и разнообразными сооружениями, пауки причиняют большие потери летающим насекомым и сегодня пауки - одни из наиболее эффективных охотников на насекомых.
Mars'ta hayat aramak, keşifler ve keyifler bulmak için değişken yapılı ortamın bize sunduğu başka bir yol da var.
Но есть и другой способ искать жизнь на Марсе, искать и делать научные открытия, которые это разнообразное окружение обещает нам.
Her kültürün değişken değerleri olduğuna inanıyordu.
Он верил, что каждая культура обладает равной ценностью.
Sapık ve değişken bir kişilğe sahip.
Он отдавал отчет своим извращенным действиям.
- Kim değişken?
- Кто хмурится - я?
Tahminince Zelig'in değişken makyajı... metamorfozlarının fiziksel dışavurumudur.
Она предполагает, что метаморфозы Зелига - его защитная маска.
Tanıştığımızda değişken biri olduğumu biliyordun.
Ты знал что я угрюмая еще когда со мной познакомился.
Gördün mü? Bu değişken çapını değiştiriyor.
Видишь, вот эта переменная изменяет диаметр.
Balinaların değişken kütleleri tekrar giriş programımıza nasıl uyacak?
Мистер Спок, вы вычислили, как масса воды и китов повлияет на наше возвращение?
- Değişken.
- И мpaчeн.
Sadece yorgunsunuz. Hava çok değişken.
Вы просто утомились, да и погода так изменчива.
Fakat küçük bir üçlü by-pass ve kalp piliyle Krusty kendine geldi. Ancak, o değişken bir palyaçoydu.
[Смеется] Но вскоре наш лидер оправился.
Değişken biri. Patlatmaya yöneliyor.
Он нестабилен, часто взрывается.
Değişken bir indüksiyon alanı.
Изменяемое индукционное поле..
Çok fazla değişken var, Hız, duruş, yön...
Здесь просто слишком много вероятностей, чтобы принять во внимание их все... скорость, высота, курс...
Bertaraf edemediğimiz tek değişken, gemideki varlığınız.
Единственный вариант, который мы не в состоянии вычеркнуть из списка - это ваше присутствие на борту корабля.
- SOUTHWEST TASARRUF HESABI - Başkanın programı değişken.
У президента нет жесткого расписания.
Ancak belirsizlik prensibi bu denklemde zamanın bir değişken olduğunu söyler.
Однако, принцип неопределенности что время в данном уравнении является переменной величиной.
Boyut ve duruma göre değişken fiyatlar.
Цена зависит от размера и расположения.
- Değişken.
- Изменчивый.
- Değişken mi?
- Меняющихся?
Bazen bana değişken derlerdi.
Меня как-то назвали меняющимся.
Hiç bir değişken asla diğer bir değişkene zarar vermedi.
Меняющиеся никогда не вредят друг другу.
Değişken olmaya bayılıyorum.
Мне нравится быть меняющимся.
Gördüğün gibi,... artık değişken olmanın nasıl bir his olduğuna dair Curzon'un anılarına da sahibim.
Понимаете, теперь у меня есть воспоминания Курзона о его метаморфическом опыте.
Hiçbir değişken asla diğerine zarar vermedi.
Ни один меняющийся никогда не причинял вред другому.
O değişken senin katılara olan sadakatini sınamak istediyse neden benim yerime geçti?
Если эта Основатель хотела проверить твою преданность твердым, почему она приняла мой облик?
Bundan rahatsız olmuş gibi görünüyorsun, değişken.
Вы кажетесь встревоженным, меняющийся.
Tabi ki Değişken burada kalmak zorunda, fakat sen gitmekte özgürsün.
Меняющийся, конечно, останется, но ты свободен.
Mesela en son Karemman yapağı sevkiyatında malları değişken köstebekleri için incelemek adına yüzde dört ilave vergi eklendi.
Например, при последней поставке кареммской шерсти был введен дополнительный налог в четыре процента за осмотр груза на наличие шпионов-меняющихся.
Değişken.
Это меняющийся.
Öyleyse değişken şu anda bu gemideki herhangi bir şey ya da herhangi biri olabilir.
По показателям он был человеком. Сейчас меняющийся может быть чем угодно или кем угодно на этом корабле.
Kaldı ki halkımın tarihinde bir değişken diğer bir değişkene hiçbir zaman zarar vermemiştir.
Кроме того, за всю историю моего народа ни один меняющийся не вредил другому.
Görünüşe göre o değişken aynı şekilde düşünmüyor.
Очевидно, тот меняющийся с вами не согласен.
Değişken çok zeki.
Меняющийся умен.
Değişken herhangi bir yerde saklanıyor olabilir.
Меняющийся может скрываться где угодно.
- Ya değişken dışarıda değilse?
- Если меняющийся не там?
Değişken Jeffery kanalı 7 A'da,... alt güverteye yöneldi.
Меняющийся в трубе Джеффри 7-А, движется к нижним палубам.
Değişken.
Меняющийся.
Çok değişken bir mizacın var.
Тяжелый у вас все-таки характер.
Değişken olmalı.
Должно быть, это сделал меняющийся.