Diye tradutor Russo
77,717 parallel translation
Daisy Sokovia anlaşmasını imzalayabilsin diye mi Kongre binasına gireceğiz?
- Но идти в Капитолий чтобы Дэйзи смогла подписать Заковианский Договор?
Nainsan gibi davranabilsin diye Direktörümüze doping vermek gibi mi?
Вы имеете в виду накачивать нашего Директора, чтобы он притворялся Нелюдем?
Ve kayıtlara geçsin diye söylüyorum Nadeer ben dâhil yedi insanı öldürmeye çalıştı.
И для протокола, Надир пыталась убить нескольких людей, включая меня.
Bunu ne diye yaptın ki?
Зачем ты это затеял?
Hayır. Seni söylemek istemeyesin diye programladım.
Я запрограммировал тебя так, чтобы ты не хотела рассказывать.
Bu yüzden yalnız kalmasın diye onu görmeye gittim.
Попросила проведать её.
Eric, iyi insanlar yaşayıp iyi şeyler yapabilsinler diye öldü.
Эрик погиб, чтобы хорошие люди могли жить и совершать хорошие поступки.
Onu bir arada tutamazsam, havaya uçurabilirim diye düşündüm.
Ну если я не могу его сдерживать, то почему бы его и не взорвать.
Bazen bu işe başlamasam nasıl olurdu diye düşünürüm.
Иногда я задумываюсь, что если бы я никогда не вступал в Щ.И.Т.
- Başın belaya girmesin diye kendim geri götürecektim.
- Что? Я собиралась сама его вернуть, чтобы ты не попал в беду.
Yaptığım her şeyi sen ve ben birlikte olabilelim diye yapıyorum.
Всё, что я делаю, это для того, чтобы мы с тобой... могли быть вместе.
Bu şekilde "Gerçek dünya" diye söylersen... Sana asla inanmaz.
Если ты так поставишь этот вопрос, "реальный мир", он ни за что на это не купится...
Bir düşmanın senin için kendini feda ettiğinde "acaba yanlış tarafta mıyım?" diye sorgulaman lazım.
Когда враг жертвует своей жизнью ради твоей, приходится задаться вопросом, за ту ли команду ты сражаешься.
Hydra yayınımızı kesmesin diye sistemi kilitlemeye çalışıyorum ama işe yaramıyor.
Я пытаюсь заблокировать систему, сделать так, чтобы ГИДРА не смогла отрубить электричество, но не получается.
Jeffrey Mace bu insanları kurtardı ama Hydra yalanları ortaya çıkmasın diye bu insanları öldürmeye hazırdı
Джеффри Мейс спас этих людей, но ГИДРА была готова их убить, лишь бы поддержать свою ложь.
Evet, biz daha fazla kişi alabilesiniz diye gerekli yerleri boşaltıyorduk.
Да, мы просто хотели освободить спальные места для тех, кому они больше нужны.
Kafasını patlatabilesin diye mi?
Чтобы ты вынесла ему мозги?
Ya Madam Hydra arka kapıyı keşfedip insanlar geçemesin diye bu yeri inşaa ettiyse?
Что если Мадам ГИДРА узнала о запасной двери и создала это место, чтобы люди не смогли проходить?
Aslında ben arka kapıdan geçmenin başka bir yolunu bulmalıyız diye düşünüyordum.
Вообще-то, думаю, стоит попытаться найти другой способ пройти через запасную дверь.
Ama beraber dekore edebiliriz diye düşündüm.
Но я подумала, что мы сможем украсить его вместе.
Direktör Mace'in otopsi raporu sızdığı için S.H.I.E.L.D. diye bir şey olmayacak.
Никакого Щ.И.Та не будет, не после того, как слили отчёт о вскрытии директора Мейса.
Yüz tanımayı çalıştırıp bu adamın kimliğini bulabilir miyim diye bakayım.
Запущу распознавание лиц, может, сможем его идентифицировать.
Beni görürse bizi hatırlar diye düşündüm.
Я подумала, если он меня увидит, то вспомнит нас.
Kendimi ekipten ayırarak onları koruyabilirim diye düşündüm.
Я подумала, что отделившись от команды, я её защищу.
Bölümümüz soruşturma altında diye bir söylenti var.
Ходят слухи, что в отношении нашего отдела проводится расследование.
Dorothy endişelenmesin diye ona söylemedim.
Не хотела её беспокоить, так что решила позвонить тебе.
Cardinal'i aradım. Kadın buzda kaymasın diye bekledim.
Позвонил Кардиналу и не пускал её на лёд, пока он не приехал.
Bana efendim diye seslenme.
Не называй меня "мэм".
Burada arkadaţ diye bir ţey yok.
Здесь нет друзей.
- Savaţ iyi gidiyormuţ diye duydum.
Я слышала, война протекает хорошо.
Moira diye tanýdýđým biri yok.
Я не знаю никакой Мойры.
Daha öncesi diye bir ţey kaldý mý hiç?
А оно было, это "раньше"?
Çünkü artık'onlar'diye bir şey var.
Потому что теперь есть "они".
Ama illa kötü bir şey olacak diye düşünme.
Но это не значит, что что-то плохое.
Babasına benzeyecek diye çok korkuyordum.
О, я... я так волновалась, что она будет похожа на своего отца.
Başkaları kullansın diye bedenimden feragat ederim.
Я добровольно уступаю мое тело ради чужого блага.
İyi misin diye bakmak istedim.
Я просто хотел проверить, как ты.
Alma söyledi diye hayatını riske atıyorsun.
Рисковать своей жизнью, потому что Альма так сказала?
Sadece iyi misin diye bakmak istedim.
Просто хотел проверить, как ты.
Hazır buradayken bu gece için... her şey yolunda mı değil mi diye kısa bir kontrol yapayım.
Раз ты здесь, я могу заодно и взглянуть, удостовериться, что все в боевой готовности для сегодняшнего вечера.
Artık hijyenik adam diye bir şey yok.
Стерильных мужчин больше не существует.
Evet, ailem üniversite sınavında işe yarar diye düşünmüştü.
О да. Мои... родители считали, что это поможет мне при поступлении.
Annene "anneciğim" diye sesleneceğin aklımın ucundan geçmezdi.
Не думала, что ты из тех, кто зовёт мать мамочкой.
Deneyimlerimi kullanıp iş dünyasında değerlendirebilirim diye düşünmüştüm.
Вообще-то, я надеялась использовать свой опыт в деловом мире.
O zaman ne diye hala bu işkenceyi çekiyoruz?
Тогда, ради всего святого, зачем нам проходить через все эти испытания?
Harvey Specter'a iyilik olsun diye görüştük.
Это была услуга Харви Спектеру.
- Düşünüyordum. - Ben de tüm gün ortağım beni sattı mı acaba diye merak ediyordum.
А я всё гадал, предал меня партнер или нет.
Bu saatte içmeye gitmişsindir diye düşünmüştüm.
Я думала, ты уже наслаждаешься в баре дешёвой выпивкой.
- Tekrar düşünür müsün diye geldim.
Я приехала узнать, не передумал ли ты.
Ne diye -
Да зачем мне...
İçinde bir yerlerde sen de öyle hissediyorsundur diye umuyorum.
И я просто надеюсь, что в глубине души вы тоже это чувствуете.
diyeceğim 131
diyecektim 49
diyecek 78
diyecektin 16
diyeceksin 119
diyecekler 55
diyen 31
diyeceğim şu ki 17
diyecektim ki 23
diye sordu 116
diyecektim 49
diyecek 78
diyecektin 16
diyeceksin 119
diyecekler 55
diyen 31
diyeceğim şu ki 17
diyecektim ki 23
diye sordu 116
diye soruyor 47
diyebilir 25
diyebilirsin 75
diyebiliriz 36
diye sordum 119
diyeceğim ki 17
diyebilir miyim 22
diyeceksiniz 34
diye bir şey yok 27
diye sorar 20
diyebilir 25
diyebilirsin 75
diyebiliriz 36
diye sordum 119
diyeceğim ki 17
diyebilir miyim 22
diyeceksiniz 34
diye bir şey yok 27
diye sorar 20
diyelim 115
diyebilirsiniz 30
diyebilirim 52
diyemem 38
diyeceğiz 40
diyebilir misin 32
diye düşündü 47
diyebilirim ki 46
diye düşünüyordum 22
diye düşündüm 144
diyebilirsiniz 30
diyebilirim 52
diyemem 38
diyeceğiz 40
diyebilir misin 32
diye düşündü 47
diyebilirim ki 46
diye düşünüyordum 22
diye düşündüm 144