Diyorlardı tradutor Russo
427 parallel translation
Ona kaynakçı katil diyorlardı.
Они назвали его "Убийцей с паяльной лампой".
Bir de dava kapandı diyorlardı.
И они закрывают дело.
Ona şey diyorlardı...
Художник...
En azından hırsızın, ona ne diyorlardı?
Теперь мы знаем, что этот грабитель, как его там...
Sanırım ona Spartacus diyorlardı.
По-моему, его зовут Спартак.
Zannedersem öyle diyorlardı.
О, полагаю она именно так и считала.
Bir ay öncesine kadar bana "çılgın" diyorlardı.
Месяц назад они говорили, я ненормальный.
Nasıl diyorlardı...?
Это как его?
Ne diyorlardı buna?
Как это называется?
Yanlış hatırlamıyorsam eskiden insanlara meteoroloji balonu gördünüz ve kamuoyu önünde bunlar güneş lekesiydi veya benzer şeylerdi diyorlardı.
Насколько помню историю, такое всегда списывалось на погодные аэростаты, ложное солнце, что-то, что можно было объяснить людям.
Ne diyorlardı?
Что они говорили?
Campano... Bana Campano diyorlardı.
Капано, меня называли Капано, как маленькие желтые цветочки,
" Yaşlı adam İran'da Hassan-i Sabbah diye biliniyordu ve adamlarına da Haşhaşiyûn - haşhaş içenler - diyorlardı.
" На языке Персии старец звался Хасаном ибн Саббахом. А люди его звались гашишинами.
Büyümeni sağlar diyorlardı, ve böyle de temiz değil.
Там говорится, что это препятствует росту и это не чисто.
Kitaplarda ona "Kara Kraliçe" diyorlardı.
Она выходила под названием "Черная королева".
"sevgili Catherina'mızı nasıl da özlüyoruz" diyorlardır.
"Ох, как мы скучаем по нашей Катерине, нашей bambina".
Bana Rue de Cuire'nin küçük dulu diyorlardı.
Меня называли "маленькая вдова с улицы де Кюир".
Sayın değerli büyüğüm Atatürk'ün 100. doğum yılı münasebetiyle af çıkacak diyorlardı.
Дорогой господин, нам говорили об амнистии к годовщине Ататюрка.
Anneleri çok kızmış ve aşağılanmıştı. Artık Danny Rose'a bir de ad takmışlardı. Ona Danny Beyaz Gül diyorlardı.
Их мать возмущена и унижена... этой историей с Дэнни Роузом, которого они называют Дэнни Белые Розы.
"Sadece bir mermi..." diyorlardı...
И говорят, снаряд был один...
Fengshan'da bana "Aha" diyorlardı. Büyükannem beni çağırdığında sesi böyle çıkıyordu.
В Фэншане меня прозвали "Аха", потому что бабушка звала меня именно так.
Ona Beyaz Fıstık mı ne diyorlardı.
Они зовут ее Белая Цыпочка.
Arka tarafa da Wedding mi diyorlardı? Peki doğu?
Странные люди, они кричат.
Ama Rus İmparatoru vuruldu. Ona Çar diyorlardı.
- Но русского императора расстреляли.
Şimdiye kadar sana "Demir Çene" diyorlardı ama artık "kel kafa" diyorlar.
Раньше тебя называли "Железная челюсть". А сегодня сменили на "Круглоголовый".
Ona neden "Ayakkabısız Joe" diyorlardı?
А почему они называли его "Босоногий Джо"?
Bize İhtiyar Nick ve Genç Nick diyorlardı.
Люди называли нас старый дьявол и молодой.
"İçeri gir ve ona kafayı sıyırdığını söyle." diyorlardı.
Говорили : "Иди и скажи ему, что он сошел с ума".
Buna "Firavunfaresi Operasyonu" diyorlardı.
Они называли его "операция мангуст",
senin için hiperaktif diyorlardı, ancak ben böyle olmadığını biliyordum başkan Simpson.
Говорили, что это гиперактивность, но я знал, что это не так!
Sadece merhaba diyorlardı.
Они так поздоровались.
Önceden güneşe uçan güveler "Hadi, bu zahmete değecek." diyorlardı.
Сейчас мошки летят на Солнце : "Давай, оно того стоит..."
Ama ilk seçildiğinde ona'pısırık başkan'diyorlardı. Newsweek'in manşeti buydu.
Когда он вступил в должность, его называли "президент-тряпка" - прямо в " Newsweek'
Başka çocukların babaları sana gülüyorlardı... "Zavallı Giuseppe" diyorlardı.
Все отцы были там, смеялись над тобой, называли тебя "Бедный Джузеппе".
- Bosna için de bunu diyorlardı.
Так же про Боснию говорили.
Sana Gri Konsey'in Satai Delenn'i diyorlardı.
Они называли тебя Сатай Деленн из Серого Совета.
Senden önce, Puppet Master isimli programdan önce kadından önce ona Binbaşı diyorlardı.
Перед тобой не программа, названная "Кукольник"... и не женщина, которую называли Мэйдж.
Yani belki de arkadaşları ona Lenny diyorlardır.
В смысле, скорее всего друзья называют его Ленни.
- Basında buna ne diyorlardı?
- Как они называют это в газетах?
Durmadan, "Ken Phelps" diyorlardı
Они говорили и говорили "Кен Фелпс".
Bana bakıp çirkin, sevgilisi olmayan bir canavar diyorlardır..
Отвратительное, никому не нужное чудовище.
Truman, Truman diyorlardı.
"Труман! О, Труман!"
Muthemelen yerlerini almışlar şöyle diyorlardır :
они, скорее всего, стоят сзади и такие :
Filmin tamamında bütün izleyiciler içlerinden "git ona" diyorlardı.
На протяжении всего фильма зрители тихонько постанывали. " Иди.
- Sanırım onlara balon diyorlardı.
- Кажется, их называют воздушными шарами.
Evet. Alternatif gerçeklikte oraya Beta alanı diyorlardı.
Только они называли ее базой Бета, в альтернативной реальности.
Sana ne diyorlardı?
Как они тебя называют?
- Buna hava kirliliği sisi diyorlardı.
- Это называется смог.
Ona ne diyorlardı?
- Как его звали?
Ona Esmer Bombacı diyorlardı.
Джо Луис. Его называли Коричневый Бомбардировщик.
Bu yüzden Morganville'e gittim... o zamanlar oraya Shelbyville diyorlardı.
Так тогда назывался шелбивилль.
diyorsun 241
diyorum 468
diyor 1008
diyorsunuz 82
diyorum sana 34
diyorum ki 259
diyorlar 355
diyorsun ki 51
diyor ki 279
diyorlar ki 68
diyorum 468
diyor 1008
diyorsunuz 82
diyorum sana 34
diyorum ki 259
diyorlar 355
diyorsun ki 51
diyor ki 279
diyorlar ki 68