English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ E ] / Evlenmiş

Evlenmiş tradutor Russo

567 parallel translation
- Dale Tremont evlenmiş mi?
- Дейл Тремонт вышла замуж?
Yaşıtın bir delikanlıyla evlenmiş olmalıydın.
Ты должна была выйти за мальчика, своего ровесника.
- Evlenmiş mi?
- Поженились?
Eğer bunu yapmasaydım sen şimdi o adamla o çobanla evlenmiş olacaktın, değil mi?
Если бы не я, ты бы сейчас была замужем за ковбоем-неудачником.
Tebrikler! Bu ikisi evlenmiş.
Гарри, почему ты не сказал?
Seninle evlenmiş olsaydı çok daha iyi olurdu.
Лучше бы она вышла за тебя.
Yeni evlenmiş çiftler yalnız kalmak ister.
Только женатым людям нравится побыть одним.
Ve bu yüzden, yeniden evlenmiş. İkinci eşini Külkedisi'nin yaşlarında iki kızı olan iyi bir aileden seçmiş :
Поэтому он вновь женился... на женщине из хорошей семьи... у которой было две дочери, одного с Синдереллой возраста.
Dün gece seni gördüğümde, kendi kendime dedim ki : "Kardeşim, bir erkekle evlenmiş". Tek söyleyebileceğim buydu.
Зато когда я увидела тебя прошлой ночью, я сказала себе : "Моя сестра вышла замужза мужчину".
Evlenmiş olduğum çocuk, birden beni pistin ortasında bırakıp koşarak gazinodan çıktı.
Неожиданно, посреди танца, мой кавалер бросил меня и выбежал из казино.
- Daha önce evlenmiş mi?
Был женат раньше?
Evleneli iki ay oldu, ama hala henüz evlenmiş gibi mutlular.
Они женаты уже два месяца но все еще счастливы, как молодожены.
Babamla evlenmiş bir kadın olarak Kirby'yle evlenmeyi nasıl düşünürsün?
Как ты можешь думать о браке с Кирби, после того, как ты была женой папы?
Küçük kardeşin pazar günü evlenmiş, ha, Marty?
Твой младший брат женится в воскресенье, Марти?
Demek bir Komançi yerlisiyle evlenmiş.
Так, он женился на скво команчей?
Bonapart genç evlenmiş olsaydı, hala maaş peşinde olup, karısının el çantasını taşırdı. Karısı da davet edilmek istediği için evine salakları davet ediyor olurdu.
Уверяю тебя, если бы Бонапарт женился молодым, он до сих пор ходил бы в чине капитана, посещал званые обеды, подавал сумочки своей жене и приглашал бы в свой дом разных идиотов, оттого лишь что его жена
Bay Appleby daha önce evlenmiş miydiniz?
М-р Эпплби, Вы раньше были женаты?
İki hafta içinde evlenmiş olacağız!
День свадьбы мы назначили через две недели.
Giulia ve Corrado, sanki evlenmiş gibi yaşamıyorlar mı?
А Джулия и Коррадо, разве они тоже не как женатые?
O evlenmiş.
Она замужем.
- Evlenmiş mi?
Замужем? !
Evlenmiş ha!
Замужем!
Evlenmiş. Şimdiki soyadı Wallner.
- Когда она будет здесь?
Onunla evlenmiş, pek çok çocukları olmuş ve onunla 20 yıl yaşam sürmüş.
Он женился на ней, у них было много детей, и они прожили вместе 20 лет.
Bir büyücüyle evlenmiş olamazsın.
- Не надо было выходить за колдуна.
- Onunla evlenmiş mi?
- Он женился на ней?
58 yaşında, kayak kayıyor, tırmanıyor, dört kez evlenmiş.
Ему пятьдесят восемь. Был женат четыре раза.
Dört kez evlenmiş.
Он был женат четыре раза.
Hiç evlenmiş miydin?
Когда-нибудь был?
Seninle evlenmiş olsam böyle olmayabilirdi.
Идея выйти за вас замуж никогда бы не пришла мне в голову.
- Hayır. Öyleyse kilise açısından evlenmiş sayılmazdın.
Видите, с точки зрения церкви это не считается.
Bir Dükle evlenmiş olsaydı, bu kadarına sahip olamazdı.
... которого не имела бы, выйдя даже за герцога.
Annen evlenmiş, tebrik ederim. "
Примите поздравления по случаю свадьбы Вашей матери. "
Ne demek bu? Demek istediğim yarın sabah onda... Bayan Jane Gardner evlenmiş olacak.
Завтра в 10 Джейн Гарднер выходит замуж за Мишеля Гоше.
Bu yüzden halen çocuk yapabilecekken seni en kısa sürede evlenmiş olduğunu görmek de benim arzum.
Сожалею, но мое желание, это видеть тебя женатым. И как можно лучше и быстрее.
Üç gün önce evlenmiş.
Три дня назад женился.
Yakında evlenmiş oluruz.
Мы скоро поженимся.
- Ben böyle bir kızla evlenmiş olsaydım, tüm otobüsü ayaklarının altına sererdim!
Если бы я женился на такой девушке, угостил бы весь автобус.
İki kez evlenmiş!
Она дваждьi бьiла замужем!
İki kez evlenmiş lanet olsun!
Какого хрена, она дваждьi бьiла замужем!
Seninle evlenmiş olmaktan mutlu olacağımı düşünüyorum.
Я думаю, мне понравится быть замужем за тобой.
Bu kadınlarla evlenmiş olduğum için gerçekten çok üzgünüm.
Я страшно сожалею о женитьбах на всех этих женщинах.
Ve sonra babanın yüksek hayallerine yalakalanacaktın. Peggy ile evlenmiş olacaktın.
Ты бы попрощался с идеалами отца, женился на Пэгги.
Onu yanıltan adam başka kadınla evlenmiş.
Мужчина, которого она опозорила, женился на другой женщине.
Crespinler'den demirciyle evlenmiş... ve çoktan bir çocuğu olmuştu.
Она вышла замуж за этого кузнеца из Креспина. И у неё был ребенок.
Duyduğuma göre, Vern liseden hemen sonra evlenmiş, dört çocuğu olmuş... ve şimdi Arsenault Kereste Deposunda hızar ustası olarak çalışıyormuş.
Я слышал, что, окончив школу, Верн женился. У него четверо детей и он работает оператором крана на лесопильной фабрике.
Humperdinck'le evlenmiş olamaz, Westley'le evlenmeli.
Она не за Хампердинка выходит замуж, а за Уэстли.
Eğer demediysen, evlenmiş sayılmazsın.
Если ты не сказала этого, значит, ничего и не произошло.
Sana bir martini hazırlayayım, sonra bir şeyler pişiririm. Evlenmiş gibiyiz, değil mi?
Слушай, это не новый диван?
Saat 11'de evlenmiş olsak bu neyi değiştirir?
- Мы можем пожениться и в 11.
Çok varlıklı bir kadınla evlenmiş.
Oн женился на очень богатой женщине.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]