Gibi bir şey tradutor Russo
10,914 parallel translation
Ticaret elemanı gibi bir şey.
Всем понемногу.
Kıvırcık ya da düz saçın, mavi gözlü ya da çilli olmak gibi bir şey.
Это будто иметь прямые волосы или вьющиеся. Голубые глаза или веснушки.
Eğer olsaydı, senin gibi bir şey yaratır mıydı?
Потому что если бы был, то почему он сделал что-то подобное с вами?
Eğitim kampı veya askeri okul gibi bir şey.
Это вроде учебного лагеря, или военной школы.
Bu, seni başka bir aleme taşıyan görünmez bir akıntıya atlamak gibi bir şey ama beş hareketin de olması lazımdı ve onları hissederek yapmalıydık.
Это как прыжок в невидимый поток, который уносит тебя в другую страну, но... мы должны выполнить все пять движений, и мы должны выполнить их с совершенным чувством.
BTO ile Paul Revere the Raiders karışımı gibi bir şey.
Этакая смесь "Би-Ти-Оу" и Пола Ривера.
Her ne ise, algımızın çok ötesinde bir şey. Yüzyılın sonunda birine uçak motorunu gösteriyormuşsun gibi bir şey.
Что бы ни было, это за пределами нашего понимания, как если бы ты показал реактивный двигатель в начале прошлого века.
Yani, eş gibi bir şey, ha?
Что, кого-то типа жены?
Kedi oyuncağı gibi bir şey.
Похож на большую игрушку для кошек.
- Onun gibi bir şey.
- Типа того.
Programdaki çocukların okulu gibi bir şey misin yani sen?
Ты вроде как школа для детей, которые участвуют в съемках?
İklim değişikliği Sevgililer Günü gibi bir şey.
Изменения климата как день святого Валентина.
Şifrenin tamamını 0 yapmak gibi bir şey.
Он мог с таким же успехом поставить все нули.
Belki de dediği gibi bir şey olmuştur.
ты права насчет него?
Yani sen, Alec ve Jace aile gibi bir şey misiniz?
Так эм... ты Алек, и Джейс, что-то вроде семьи?
Bu, onlara karşı biz gibi bir şey değil Magnus.
Мы не против них, Магнус.
Pad See Ew filan gibi bir şey.
Какую-нибудь рисовую лапшу.
Stajyer ya da onun gibi bir şey olarak sizin ofite çalışma imkanım var mı?
Может, я могла бы устроиться к вам в клинику? Интерном, например, или еще кем?
Çöp kutusunda patlattığı maytaplar gibi bir şey olmadığını ne bileceğiz?
Откуда нам знать, что это не очередные петарды в мусорке?
Öcü gibi bir şey yaratmışlar, yok öyle bir dünya.
Этот Бугимен, он ни хрена из себя не представляет.
Hadi ama, Wendy Axe Fonu'ndaki birikimin tabii çekmene izin verirlerse saadet zinciri gibi bir şey değilse...
Да ладно тебе, Венди. А твои деньги в фонде Акса... если ты можешь их забрать, если только это не схема Понци...
Canavarları ortaya çıkarmak için radar gibi bir şey.
Это радар, отображающий монстров.
Enerji ücretlerini arttırmanın bize zarar vereceğini zannediyorsun ama bu haraç gibi bir şey.
Вы думаете, рост цен на энергоносители нам навредит, но это лишь шантаж.
Hakkımda herhangi bir şey biliyormuşsun gibi konuşuyorsun.
Вы говорите это так, будто бы хоть что-то обо мне знаете.
Anlamak için özel bir anahtar gerektirecek bir şey gibi.
Такая штука, к которой тебе нужен специальный ключ.
Pek yalnız olmaman iyi bir şey gibi göründü bana.
Это неплохо, если ты не в одиночестве.
Acil serviste anestezi uzmanıydım ve ilk kez duyduğumda bir hasta öldü ve sandım ki yani bir şey duydum gibi geldi.
Я был анестезиологом в реанимации, и когда я впервые услышал... смерть пациента, я подумал... вроде как, я почти услышал... что-то.
Yerdeki kanın Scott Brown'ın bedenine geri gireceğini düşünemediğimiz gibi boyutlar arası yolculuğun nasıl bir şey olduğunu da hayal edemiyorduk.
Мы не могли представить, что представляет собой межпространственное путешествие, как не могли представить и кровь на полу, которая втекает обратно в тело Скотта Брауна.
Şey ekeriz özel bir şey gibi...
Мы посадим эту... такую, специальную...
Biliyorum, kulağa delilik gibi geliyor ama korkunç bir şey olacağını hissediyorum ve bu önsezi bilmecesini zamanında çözebilirsem sanki o şeyin olmasını engelleyebilirim gibi geliyor.
И я знаю... я знаю, что это звучит безумно, но я чувствую, что надвигается что-то ужасное, и... и если я смогу вовремя понять, что значит это предчувствие, может быть, я смогу... предотвратить это.
Şöyle bir şey önersem, birlikte bir şeyler yapın derim, sanki kızınız okuldan veya uzun bir yolculuktan dönmüş gibi.
Я бы предложил бы вам провести время вместе, сделать что-нибудь вместе. Что-нибудь такое, чем вы занялись бы, если бы она вернулась из школы или долгой поездки.
Bunun gibi yerleri geri getirmek insanlara enerjilerini verebilecekleri bir şey vermenin bir yolu.
Возрождение таких мест — один из способов дать каждому что-то, куда вложить свои силы.
- Tehlikeli bir şey gibi.
Хмм. Звучит опасно.
Bu fare deliğinden fırlamış yerde senin gibi işe yaramaz bir şarlatandan bir şey satın alacağımı düşünüyorsan...
Если вы думаете, что я стану покупать что-нибудь у шарлатана в этой крысиной норе...
Anlatmaya çalıştığım şey şu. Arena Kulübü konusunda bir ipucu yakaladın gibi ama yalnız kovboy triplerine girersen sana yardımcı olamam.
Все, что я хочу сказать, я думаю, что ты наткнулась на что-то в клубе, но если ты продолжишь действовать, как Одинокий Рейнджер, то я не смогу тебе помочь.
Sanki bir şey beni çağırıyor... -... beni çekiyor gibi. - Çekiyor mu?
Как будто... что-то меня зовет... затягивает меня.
Mesela tıklım tıklım dolu bir partide sırf yeni tanıştığınız bir kişi bunu istedi diye normalde yapmayacağınız bir şey yapar mısınız gibi.
Чего ты иначе не сделал бы на шумной вечеринке с человеком, с которым только что познакомился?
Çok hoş bir şey gibi duruyor.
Похоже, намечается веселье.
Konuştuğumuz gibi yapalım, bir şey olmayacak, tamam mı?
Давай сделаем точно так, как мы планировали, и с тобой все будет хорошо, окей?
Indra, halkımız savaş barıştan daha kolay bir şey gibi davranıyor.
Индра, наш народ поступает так, словно война - проще мира.
Bana bu çok taraflı bir şey gibi geldi.
Понимаю, что предвзято...
Herkes birlikte çalışıp fikrini söyleyince genelde ortaya hoş bir şey çıkıyor gibi...
Из этого получается что-то клевое, если все просто... работают вместе и предлагают идеи.
Sonra da hiç bir şey olmamış gibi dayrandı.
И помогает притворяться, что этого не было.
Bundan şüphelenecek bir şey yok gibi.
Думаю, что нет причин чтобы быть тонким в таких делах.
Ne istediğinden emin değilsin ki bu senin gibi biri için yeni bir şey.
Вы не уверены, чего вы хотите, это новое ощущение для таких, как вы.
Saatlerini, yıllarını bir yerlere gelmek için harcıyorsun geldiğinde de bir bakıyorsun her şey olmasını istediğin gibi değil.
Ты тратишь часы, годы, для достижения цели, но достигнув её... и... Она оказывается не тем, что ты хотел.
Çünkü bir şey ima ediyormuşsun gibi geliyor.
Потому что кажется, будто действительно хочешь.
Sıradan birisi... onda bir şey yok gibi.
Обычный человек, не к чему придраться.
Ama eskisi gibi kalan bir şey var mı ki Sör Malcolm?
Так что же, сэр Малкольм?
Dile getirdiğim bir şey değil ama senin gibi ben de inançlı biriyimdir.
Я об этом не распространяюсь, но, как и ты, я полагаюсь на свою веру.
- Onun gibi bir şey.
Типа того.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46