Hazır değil tradutor Russo
1,161 parallel translation
- Hazır değiliz, değil mi?
- Мы не готовы, не так ли?
Şey... Banyo henüz hazır değil.
Простите, ванна еще не готова...
Mustang'le gitmeni planlamıştık. Henüz hazır değil.
Еще не готово.
O senaryo hazır değil.
Он ещё не готов.
Herşeyi dışarı çıkardılar, Ve masa hala hazır değil.
Они всё вынесли наружу, а стол до сих пор не накрыт.
Halen olgun değil, koparılmak için hazır değil henüz.
Всё ещё не созрела, не готова чтоы уже отщипнуть.
Daha hazır değil!
Еще не готово!
- Henüz çıkmaya tam olarak hazır değil.
- Ложной, поскольку ребенок еще не готов выйти.
Daha dışarıya çıkmaya hazır değil.
Он совсем не готов к встрече с миром.
Henüz hazır değil.
- Нет. Еще не готово.
Dünya'ya vereceğim çok şey var ve annem buna hazır değil.
Я много чего могу предложить миру, Дейзи, а моя мама ещё не готова этого признать.
Pekala, henüz hazır değil.
Ну, он ещё не готов.
Daha hazır değil.
Она ещё не готова.
Bu görevi tek başına yapmaya hazır değil.
Он ещё не готов самостоятельно выполнять задание.
Hazır değil.
Еще рано.
O henüz hazır değil.
Он не готов к перемещению.
Dünya henüz Peeka'ya hazır değil!
мир не готов к Пике!
Çok isterdim, ama ne yazık ki, odam hazır değil.
Я бы с удовольствием, но, к сожалению, мой номер не готов.
Hayır. Henüz hazır değil.
Нет, он еще не готов.
Henüz ölmeye hazır değil.
Он хочет жить.
Ateşle oynuyor. Obur domuz'a hazır değil henüz.
Она играет с огнём - он ещё не готов к Хрюше.
Henüz bu konuda şakaya hazır değil miyiz?
Не готовы шутить по этому поводу?
- Henüz hazır değil.
- Кофе еще не готов.
- Hazır değil de ne demek?
Что значит не готов? Сейчас шесть утра.
O daha hazır değil.
Он не готов.
Satışa hazır değil, anladın mı?
Это не готово продаже, ясно?
Hey, daha hazır değil misin?
Эй! Ну, вы там закончили?
Skynet sisteme bağlanmak için henüz tam hazır değil.
Я знаю, сэр, но "Скайнет" не готов к системному подключению.
İnsanlık böyle bir güce sahip olmaya hazır değil belki de asla hazır olamayacaklar.
Человек еще не готов к такой силе и может быть никогда не будет готов
Senaryon yazıldı, fakat sahnen hazır değil.
Сценарий написан. Но декорации не готовы.
Sadece bir insanın içinde dışarı çıkarılabilir.Neden bilmiyorum. Çünkü teknoloji yeteri kadar hazır değil. Blastomerler onaylanmadı.
У них мой ребенок в заложниках в их декадентском обществе и это я не потерплю.
Bizim için henüz hazır değil misiniz?
О, вы еще не готовы?
Stratejimiz hazır. Değil mi, Walter?
У нас все распланировано, правда ведь, Волтер?
Belki şu an çok uygun bir zaman değil ama Sudan'a gittiğinde bir uzmana ihtiyacın olacak ve ben her zaman hazırım.
Может быть, это не самый подходящий момент, но если ты поедешь в Судан, я - как раз то, что тебе нужно, я профессионал.
Hazır olmasını değil, göz kamaştırıcı olmasını istiyorum.
- Не просто "готов". Великолепен!
Hazır olmasını değil, göz kamaştırıcı olmasını istiyorum.
Не просто "готов". Великолепен!
Birşeylere başlamaya hazır olduğumdan değil.
Не то, чтобы я готов вот так прыгнуть в отношения.
Ölümünden sonra bulunmuşlar, değil mi? Masa hazır mı?
- Стол накрыт, дорогая?
Artık hazırız değil mi, Venus?
- Мы все готовы, Венус?
Hazır veya değil, işte geliyorum.
Готова или нет, я захожу!
Aranızda bir sorun varsa hemen halledebilirsiz, Rodya bir hakaret ettiyse Özür dilemeye hazır, değil mi?
Вы оба должны немедленно помириться, потому что если Родя вас оскорбил, он попросит прощения.
- Ama sen hazır olana kadar hiç bir şey olmak zorunda değil.
Я без ума не от детей. Я без ума от тебя.
- Sorun değil, hazırım.
Всё нормально. Я готов.
Gerçek bir ilişki için benim hazır olduğum ve senin olmadığın... doğru değil.
Ты сказала, что я относился тебе серьёзно... Это не совсем так.
Fransız kanişimle birlikte parktayız ve henüz içeri girmeye hazır değil, demek istediğimi anlıyorsunuzdur.
- Я гулял в парке со своим французским пудельком.
Gümrükteki adamımız hazır, değil mi?
Таможенник на месте, да?
Bu akşam hazır cevaplılığın üstünde. Normalde böyle değilsin, değil mi?
Прикидываешься сегодня такой важной, надеясь, что сможешь кого-либо обмануть.
Sorun şu ki, şimdi hazırım ama... o değil.
Беда в том, что теперь я готова, а он - нет. - Почему?
- Ben hazırım, ama onlar değil.
Я готова, они - нет. Как хочешь.
Hazır olmanın yakınında bile değil.
Это даже и рядом не готово.
Hazır veya değil, işte... şimdi... gidiyoruz.
Готовы или нет, здесь... мы... идем.
hazır değilim 49
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil miyim 77
değil mi anne 66
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil miyim 77
değil mi anne 66
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56