Hâlâ öyle tradutor Russo
393 parallel translation
Öyleydi ve hâlâ öyle.
Да, была и есть.
- Hâlâ öyle olmalı.
- А он и останется таким.
Hâlâ öyle mi düşünüyorsun?
Остаетесь при своем мнении?
Hâlâ öyle mi peki?
И работает до сих пор?
Hâlâ öyle.
До сих пор.
Üzerindeki bazı insanlar hâlâ öyle.
Однако, некоторые люди в этом мире остались романтиками.
- Hâlâ öyle yapabiliriz.
- Мы по-прежнему можем. - Но.
Siz olmasaydınız hâlâ öyle olabilirdim.
И таким я и оставался бы, если бы не вы.
Hâlâ öyle.
Она и сейчас такая же.
O kadar büyütülecek bir şey değil hâlâ öyle bir şey falan yapmıyorsun sonuçta.
Тут ничего такого. Ты же сейчас этого не делаешь.
O Cleaver denen oğlan hâlâ öyle şirin mi?
Скажи, Кливер по прежнему так хорош?
Hâlâ öyle hissediyor musun?
Ты их чувствуешь?
Kızlar burada hâlâ öyle mi yapıyor?
- В ваших краях еще такое бывает?
Sen hâlâ öyle miyiz?
- И до сих пор такими остались?
İçimizde en iyi görünen hâlâ sensin Robert. Öyle mi?
А ты по-прежнему в семье выглядишь лучше всех.
Bana öyle geliyor ki, Bayan Harper, sal bulunana kadar hâlâ umutlu olduğunu söylüyordu. Salın üzerinde Joe'nun...
Кажется, миссис Харпер сказала, что надеялась на наше спасение, пока не нашли плот и что-то от Джо...
Neden etmeyeyim? Çıplak fotoğraflar hâlâ yasal, öyle değil mi?
Может, волосок-то оказался на жилете дня за два до убийства.
Öyle sanıyorum ki... Son bir sigara için hâlâ vaktim var.
Полагаю, что у меня ещё осталось время для последней сигареты.
Birkaç saniye daha, hâlâ tereddüt içindesin sanki... ayrılmak için ondan, kendinden... onu hayal ettiğin bu aynı yerde... kaybolan hayali tekrar belirebilirmiş gibi... ürkekçe veya ümitvâr... bu bağı kaybetme korkun öyle...
Еще несколько секунд, как если бы вы еще сами колебались перед тем, как расстаться с ним, с самой собой, как если бы его силуэт, пускай серый, побледневший, грозил еще появиться - на этом самом месте, где вы вообразили его с чрезмерной силой, с чрезмерной боязнью и надеждой, боясь утратить вдруг эту прочную связь с... Нет, эта надежда - эта надежда теперь не направлена ни на что.
Tabi ya, öyle yapıyordular... ve hâlâ da öyleler.
Да, конечно, использовали, и все еще продолжают.
Sanırım hâlâ öyle.
Полагаю, это все еще так.
- Aynen öyle. Dünyaya iktidarımızın hâlâ yerinde olduğunu göstermek için bu gereksiz şiddet gösterisine ihtiyaç kalmadığını düşündük.
Мы считаем, что стране больше не нужен этот разгул насилия, применявшийся, чтобы доказать миру свою мужественность.
- O hâlâ buralarda öyle değil mi?
- И этот здесь!
Onlar iki âşıktılar, hâlâ da öyle olduklarını dikkate aldığınızda her şey anlam kazanır.
Они были любовниками. Теперь представьте, что они таковыми и остались, и всё встаёт на свои места.
- Hâlâ öyle.
- айола еимаи.
Hâlâ benimsin, öyle değil mi?
А все-таки ты моя девочка, правда?
- Hâlâ da yazıyorsunuz, öyle mi?
- И продолжаете писать?
Hâlâ da öyle.
И он не изменился.
- Hâlâ genç bir öğrenci gibi sevişiyorsun. - Öyle mi?
Ты все еще занимаешься любовью как юный студент.
Öyle diyorsun ama ben hâlâ hiçbir şey bilmiyorum.
Это вы так говорите. А я по-прежнему в неведении.
- Hâlâ Lee'yi severim ama. - Öyle mi?
- Однако мне все равно нравится Ли Мон Хак.
Hâlâ John'u düşünüyorsun, öyle değil mi?
Ты всё ещё думаешь о Джоне?
Hâlâ öyle mi, profesör?
Даже теперь?
Hâlâ seninle evli olduğuna göre öyle olmalı.
Неудивительно, раз за тобой замужем.
Tabii kravat takmazdı... özellikle hava sıcak olduğu zamanlar, kollarını kıvırırdı,... baban hâlâ zihninde bu şekilde canlanıyor, öyle değil mi?
Без галстука, конечно. Когда было особенно жарко, он закатывал рукава. Таким ты его помнишь, верно?
Zack'ten hâlâ bir haber yok, öyle mi?
Значит, никаких вестей от Зака?
Tabii ki. 16 yaşında olsa bile, o hâlâ Giles, öyle değil mi?
Конечно, даже если ему 16, он все еще Джайлз, так? Он вероятно весьма собранный парень.
Nedense, hâlâ öyle hissediyorum.
Всё время это чувство, не знаю, что и делать.
- Yani yoncan hâlâ gizli yerde öyle mi?
- Так может быть, он ещё там, в тайнике? - Ой, да!
Öyle. - Hâlâ ilgileniyor musun?
- Ты еще хочешь работать с нами?
Egidio da. Ve hâlâ da öyle.
И был им и остаётся по сей день
Neyse ki hâlâ hayatta ve onu öyle tutmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
К счастью, она все еще жива, и они делают все возможное, чтобы ее спасти.
Hâlâ sabahları gizlice yataktan çıkıp dişlerimizi fırçalıyor, öyle kokarak uyanmışız gibi yapıyoruz.
Мы до сих пор тайком вылезаем из кровати поутру, чтобы почистить зубы, потом возвращаемся и делаем вид, что только что проснулись и от нас так всегда пахнет.
Ama onu hâlâ seviyor, öyle değil mi?
ДЖЕЙК Но он до сих пор её любит.
... hâlâ da öyle!
Но в нашем случае она проста.
Gerçekten, Speer. Bu benim rüyamdı ve hâlâ da öyle.
Да, Шпеер, таким было моё видение.
Hâlâ gizli bir teşkilatız, öyle değil mi?
Это агентство все еще секретное, ты знаешь?
Ama ona anlattığım için hâlâ mutluyum ve o da öyle.
Но я рад, что сказал это ему.
- Ama hâlâ kötü bir fikir olduğunu mu düşünüyorsun? - Evet, öyle.
- Но ты продолжаешь думать, что это не очень хорошая идея.
Öyle ise, neden hâlâ bize karşıymışsın gibi hissediyorum?
Тoгда пoчему мне дo сих пop кажется, чтo ты пpoтив всегo этoгo?
- Hâlâ çok güzelsin Hanne. - Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
- Вы и сейчас красивы, Ханна...
hala öyle 37
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyledir 296
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyledir 296
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öylece 26
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öylece 26
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50