English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ I ] / Iğrenç bir şey

Iğrenç bir şey tradutor Russo

536 parallel translation
Onun parasını kazanma fikrinin benim açımdan iğrenç bir şey olduğunu söyledim.
Я сказал, что мысль выиграть его деньги, была мне ненавистна.
- Bence iğrenç bir şey.
- Ну, я думаю, это отвратительно.
Yine de iğrenç bir şey. Ama susmalıydın.
Это странно.
Bu iğrenç bir şey.
Просто ужасно.
Bundan vazgeçmek mantıksızlık olurdu. Yani işini abes olarak görmen, iğrenç bir şey.
Если считаешь такой расчет нелогичным - значит, не перевариваешь свою работу.
Çiftleşme çok iğrenç bir şey.
Спаривание так уродливо.
Sanırım buna iyi diyemezsin, iğrenç bir şey!
Не думаю, что ты можешь так говорить. Распятие - это отвратительно.
Hayatımda bu kadar iğrenç bir şey daha görmedim.
Ты только посмотри на это. Hе видела ничего более отвратительного.
Bu iğrenç bir şey.
Это отвратительно.
Bu iğrenç bir şey ama yaparım. Kızım için.
Знаю, что это гадко, но сделаю, потому что для меня главное - дочь.
Bu söylediğin ne kadar iğrenç bir şey!
Какая мерзкая чушь. - Вы находите кровь мерзкой?
Çok iğrenç bir şey, ama kalın bağırsaklarımı ekranda gördüm.
- Это отвратительно. Но по крайней мере я увидел свой кишечник на экране.
Bilirsin Marge, yaşlanmak iğrenç bir şey.
Знаешь, Мардж, старение весьма мерзкая вещь.
Bu yaptığın iğrenç bir şey.
Только психи так поступают.
Yapmamız gereken tek şey Payne'nin kötü sapıkça, iğrenç bir şey yaptığını kanıtlamak. Böylece Phillips'in Payne'ni kovmaktan başka çaresi kalmayacak.
Послушайте, мы должны доказать, что Пэйн сделал нечто ужасное, нечто омерзительное, нечто извращённое, и тогда у Филлипса не будет другого выхода, кроме как вышвырнуть его.
Bu iğrenç bir şey!
Это ужасно.
İçine iğrenç bir şey koymuş.
Он влил туда что-то ужасное.
Bu çok iğrenç bir şey.
Отвратительное животное!
- Eee, iğrenç bir şey. O bir domuz.
- Она отвратительна, просто свинья.
Ve içine bir yaratık yerleştirildi. Çok iğrenç bir şey.
И oн пocaдил внутpь тeбя oчeнь мepзкoгo пpишeльцa.
İğrenç bir şey.
Ужасно.
Her zaman o iğrenç mizah anlayışını bir şey yaparak göstermek zorundasın.
Ты что-нибудь обязательно придумаешь своим извращенным умом.
Bir domuza dönüşmek ile o kadar meşgul ki, başka bir şey ile ilgilenemiyor. Yüzün ve parmakların iğrenç denecek kadar yağlı.
Мистер Ковальски слишком занят едой, чтобы думать о чём-нибудь ещё.
İğrenç bir şey.
Какая гадость.
Adam da ona bakıyor. İğrenç bir şey.
Отвратительно.
Bana bir bakışı var ki... sanki dünyadaki en iğrenç şey benmişim gibi.
Он смотрит на меня будто Я худшее создание во всём мире.
İğrenç bir şey bu!
Нет! Это отвратительно!
İğrenç bir şey.
- Это отвратительно.
Bunda iğrenç olan bir şey yok.
- Ничего отвратительного.
Tabiat yeter bize. Şu, cehalet ve korkudan doğan, ilahi hayalet iğrenç bir klişeden başka bir şey değil. Bir saniyemizi bile harcamaya değmez.
Этот богоподобный фантом, порожденный невежеством и страхом, - не более чем отвратительная банальность... которая не стоит даже крупицы нашего времени.
İğrenç bir sey.
Это отвратительно.
Asla tahammül edemeyeceğim bir şey varsa, o da babasının zamanından kalma müstehcen şarkıları uluyor gibi söyleyen ve leş gibi kokan bağırsaklarından pis, eski bir orkestra varmışcasına "blörp blörp" diye ses gelen iğrenç, pis ve ayyaş bir moruk görmekti.
Я всегда терпеть не мог,... когда старый грязный алкаш орущий такую же старую и грязную песню своих предков перемежая куплеты икотой как будто у него в кишках имеется такой же старый вонючий оркестр.
Kamaramın kapısına çıkmıştım. O türbanlı iğrenç kadının kızı küpeşteden eğilmişti. Nehre bir şey attı.
Я открыла дверь своей каюты и увидела, как дочь этой ужасной женщины в тюрбане перегнулась через перила и бросила что-то в воду.
İğrenç d... Az önce düşündüğüm bir şey kadar iğrenç değil efendim.
О, не так оттттт... не так отвратительно, как то, о чем я только что подумал, сэр.
Frank, bir şey söyleyeyim mi, bu iğrenç şeyi bir Yahudi bile yiyemez!
Фрэнк, должен сказать тебе правду. Даже еврей не может есть это дерьмо.
Sonunda bir şeyin var olduğuna neredeyse ikna olmuştuk. Dünyanın karanlık bölgelerinde hepimizi bekleyen önemli bir şey... İlkelce iğrenç, sınırları olmayan, ve kesinlike tarif edilemez.
Мы были почти убеждены, что-то есть в конце, что-то важное для каждого ожидает нас в темных уголках мира, пугающее, безразмерное и, конечно, безымянное.
Biliyorum biraz iğrenç... ama şey gibi, bir çeşit... gerçek Madonna'yı tanımak gibi. Şuna bakın.
Вот, зацените.
Güzel bir şey olmalıydı... iğrenç değil.
Существо должно было быть красивым, а не мерзким.
İğrenç bir şey bu.
Это отвратительно.
Eww! İğrenç bir şey görmek ister misiniz?
Хотите что-то противное?
İğrenç bir şey.
- Не могу даже мельком видеть такую гнусность! - Держи, парень!
- İğrenç bir şey.
- Это отвратительно.
İğrenç bir şey.
Отвратительно.
İğrenç bir şey. - Başka ister misin?
Это возбуждает.
İğrenç bir şey. Evet, iğrenç.
- Это отвратительно!
İğrenç bir şey.
Вот лажа.
İğrenç bir şey!
Это отвратительно.
İğrenç bir şey.
Это отвратительно.
İğrenç bir şey.
Ну и вонь.
Bu iğrenç kasabaya geldiğim için çok üzgünüm. Burada yapacak hiç bir şey yok.
Жаль, что я переехала в этот вшивый городишко.
Anneni bir FCA denetiminden kaçırmak ve grevdeki çalışanlarınla gizlice anlaşmak iğrenç, sinsi bir zayıflık belirtisinden başka bir şey değil. Senden nefret etmemi sağlayan o zayıflık.
Защищать свою мать от проверки ТСФ и в тайне договариваться со своими бастующими работниками - это всё не более, чем симптомы отвратительного и скрытого дефекта... дефекта, из-за которого меня от тебя тошнит - не от того, что ты сделал,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]