Kimi zaman tradutor Russo
234 parallel translation
Kadınlar kimi zaman tuhaf şeyler yapıyorlar, değil mi George?
Женщины иногда совершают странные поступки, правда, Джордж?
Biliyor musun, kimi zaman sabahları kalkıyorum onun yüzüne bakınca benim de ödüm kopuyor.
Знаешь, иногда, проснувшись утром, я смотрю на него и тоже чувствую себя напуганной.
Kimi zaman yoldan çıkarsın, eksen etrafında dönersin ve bir ağaca toslarsın çamurluklarını ezer, memleketten getirdiğin o güzel idealleri kazır atarsın.
Иногда тебя бросает по дороге, крутит, ты влетаешь в дерево, разбиваешь крылья и теряешь красивые идеалы, которые привез из дома.
Boş zamanlarınızı değerlendirmek için 11 bin tane pin-pon masası ithalinin israf olup olmadığını merak ediyorum kimi zaman.
Иногда я гадаю, не зря ли мы завезли сюда 11 тысяч столов для пинг-понга, чтобы вы, юнцы, отдыхали.
Bak kimi zaman lavlar yamaçtan denize ulaşana kadar akar.
- Да, всегда. Смотри. И камни падают в море.
Balık dolu serin sular. Kimi zaman külrengi, kimi zaman mavi. Saatine, mevsimine göre.
свежие воды полны рыбы, серой или голубой, в зависимости от времени дня и сезона.
Kimi zaman bir kedi girip bakıyor.
Иногда заходит кот и оглядывается.
Ne de olsa, hayat kimi zaman tesadüfi, kimi zamansa zaruri gerçeklerin bir bileşkesidir.
Случайная правда рядом с правдой насущной составляют саму жизнь.
Unutma ki zincire vurulmak..... özgürlükten iyidir kimi zaman.
У вас есть время изменить свое решение. В оковах порой безопаснее, чем на свободе.
Bizde bu kimi zaman Anca düğünde belli olur.
- У нас иногда узнают об этом на свадьбе.
Kimi zaman herşeyden bıkkınlık geldiği oluyordu.
Хотелось вырваться. Как на тебя похоже...
Ama kimi zaman etrafıma baktığımda ve bu kadar kaybı gördüğüm zaman bu kadar yıkım ve bu kadar üzüntü varken bir şeyler bana sesleniyor hayatı hissedebilme yeterliliğimizi kaybettiğimizi söylüyor.
Но временами, оглядываясь вокруг, я вижу столько утраченного, столько всего разрушенного и столько горя кругом, что мне кажется, вслед за этими утратами мы потеряли саму способность чувствовать жизнь.
Biliyor musunuz... kimi zaman... motoru çalışan bir kamyonun sesi bana yetiyor.
Ты знаешь... иногда... всё, что заводит, так это - звук мотора грузовика.
Kimi zaman kendimi savunmak, kimi zaman da para için öldürmüşümdür.
Иногда, чтобы защитить себя. Иногда из-за денег.
Özgürlük aşkıyla... el değmemiş geniş topraklarda doğaya hakim oldular... ve kimi zaman tahammül sınırlarını aşan... doğaya hakim oldular ve kimi zaman tahammül sınırlarını aşan... zorluklara göğüs...
Ради любви к свободе те, кто пришел сюда до нас, укротили дикую природу храбро преодолевая трудности укротили дикую природу и храбро преодолевая трудности бывшие иногда за пределами...
Kimi zaman gece sürerken,... farları açar, gaz verir karanlığa öylece dalarım.
Иногда, мчась ночью я вырубаю фары и выкручиваю дроссель "на всю" и просто рассекаю тьму наощупь.
Kimi zaman.
Иногда.
- Kimi zaman kâbus görürüm.
- Мне иногда снятся кошмары.
Kimi zaman bu yolda, birbirimizin izlerini kaybettik.
Выли времена, когда мы теряли друг друга на этом пути.
Ama kimi zaman bu anılar gökyüzünü karartana kadar yayılıyor.
Но иногда маленькие облака расступаются,... и оно затмевает всё небо.
Kimi zaman bedenimle ruhum arasındaki farkı kavrayamıyorum.
Иногда я даже не могу понять, где голова, а где душа.
Uyum kimi zaman bir avuntu olabilir.
Я и не думал, что ты был так несчастен.
Unutma, kimi zaman başa gelen çok kötü olaylar, insanı daha güçlü biri yapabilir.
- Мэлой, ты только запомни, что иногда плохие вещи, которые случаются в жизни, делают тебя сильнее.
Neyi yok etmek için bu kadar çok çalışıyoruz? Bu konuda kimi zaman, her ne kadar farklı düşünsek de önemli olanın mesaj değil bizim itaatimiz olduğunu anlaman gerek Preston.
Вы должны понять, Престон что, если вы, или даже я, можем не всегда соглашаться с Его решениями мы не должны уделять этому внимания столько же сколько нашему подчинению Его воле.
Kimi zaman o birinin kapısının önünde beklerdi Kısa zaman sonra o evdeki insan ölürdü
Иногда, когда она проходила мимо какого нибудь дома, тогда там умирал человек.
Kimi zaman bağırarak uyanıyorum.
Иногда я просыпаюсь с криком.
Kimi zaman, sosyal statü için yapılan bilinçli ya da bilinç dışı bir girişim oluyor.
Порой это сознательная или неосознанная попытка поднять свой социальный статус.
Olgunlaşırlar, pişmanlıklar yaşarlar, davranışlarını gözden geçirirler kimi zaman da mutlu olurlar.
Они начинают... раскаиваться... заниматься самоанализом, иногда радуются.
Haley, sen ve Nathan'ın büyük bir âşk yaşadığınızın farkındayım ve benim de lisede böyle bir âşk yaşadığımı biliyorsun ama kimi zaman âşk solar ve bunu tüm kalbimle istiyorum ki, dilerim senin âşkın solmaz.
Хэйли... Я знаю, что вы с Нэйтаном влюблены. но я также знаю, что и я была влюблена в средней школе но иногда, любовь исчезает... и, я просто надеюсь, всем сердцем, что... это не коснется вас.
Kimi zaman, eğer bu benim kocam değilse kimle değiştirildiğini merak ediyorum.
Мне кажется, что он изменился. Мой муж. - Это ужасно.
Portrelendi, işlendi, sunuldu. Ne yer, ne giyer, kimi tanır.. .. neredeydi ve ne zaman, nereye gidiyor.
О ней пишут, говорят о том, что она ест, что носит, с кем знакома, где она была, куда и когда пойдет.
Bu biraz farklıydı - üçüncü zaman fili, dişleri alt çenesinde büyüyen, kimi dişleri bizimkiler gibi olmayan yukarıdan aşağıya büyüyen dişler.
Это был особенный слон, Третичный... у которого клыки находились на нижней челюсти. в то время как у современных слонов - на верхней.
Kimi, o zaman?
А кто тогда?
Söylesenize, Prens, ne yapabilirdim ki? Ama yazılı emirler vardı elimde. İtiraf etmeliyim ki, Aspromonte'de kimi yobaz kafalı,..... profesyonel isyancı davranışlı yüzlerce kızıl gömleklilerle karşılaştığım zaman...
Однако, должен признаться, когда там под Острамонте я увидел сотню этих голых по пояс фанатиков, с перекошенными от злобы лицами, бунтовщиков по призванию, я был рад,
Kimi dinleyecek o zaman?
Если не ты, то кто?
Kimi zaman özel yaşama burnumuzu sokmak zorunda kalırız.
Мы вынуждены продвигаться вперед потихоньку.
Koğuştaki kimi insanların programa ayak uydurması çok, çok uzun zaman alabiliyor.
Видите ли, многие пациенты очень долго привыкали к распорядку.
Lucy bilmiyorum. Kimi zaman öyle cahil, kaba hissediyorum ki.
Люси...
Hünkarımız, kimi, ne zaman isterseniz sarayına gönderebileceğinizi söyledi.
Его Высочество в любое время ожидает того, кого Вы захотите отправить к нашему двору.
Kitten, söylediğim şey... bir şey olduğu zaman, birileri bununla ilgilenmeli. O zaman kimi arayacaksınız?
Иногда случается беда, и кто-то должен помочь и кому звонить тогда?
Ne zaman Park bölümünden önemli biriyle sorunu olursa kimi arıyor biliyor musun?
Если у него проблемы с большими шишками из департамента Парка знаешь кому он звонит?
Her zaman dediğim gibi kimi vurursan vur, onunla evlenebilirsin de çünkü onlara hayat boyu bağlanırsın onların ya da senin...
Я почти готов был сказать - что. Как я говорил в кого бы ты не стрелял, ты мог бы жениться на них потому что ты привязан к ним до самой смерти их... или твоей.
- Kimi alayım o zaman?
С кого тогда?
Johnny'nin kimi görmesi gerektiğine emin olmam gerek. Ama dinlenmen gerekli. Yatma zamanı.
Я позабочусь, чтобы Просто Джонни встретился с тем, кто ему нужен... но тебе нужно отдохнуть.
- O zaman kimi gördün?
- Тогда кто это был?
Şu andan itibaren istediğimi bükeceğim ne zaman istersem, kimi istersem.
Отныне я буду гнуть, что захочу... ... когда захочу и кого захочу!
Her zaman kimi sevdiğin değil, Nasıl sevdiğin önemlidir dedim.
- Я всегда говорила - неважно, кого любишь, важно, как.
O zaman kimi öldürmemiz gerekiyor?
Тогда кого нам надо убить?
Şafağı başlangıcımız olarak düşünürsek... Eğer şu anı yaklaşan zamanımız olarak düşünürsek...
[yoake wo hitotsu no hajimari to suru nara ] Мы решаем, когда начинается рассвет,... [ ima ga kitaru beki toki da to suru nara ]... значит теперь пора войти... [ kimi to no Cloud Age Symphony kumo no]... с тобой в Симфонию Эпохи Облаков.
Önemli olan kimi tanıdığın. Her zaman aynı hikâye.
Без друзей никуда, простая истина.
Kimi kaçırdıklarını fark ettikleri zaman ne yaparlar? Onu öldürürler.
Они её убьют.
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanım var 22
zamanımız azalıyor 34
zamanım olmadı 22
zaman geldi 92
zamanımız tükeniyor 18
zamanı gelince 71
zamanın var 16
zamanı geldi 236
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanım var 22
zamanımız azalıyor 34
zamanım olmadı 22
zaman geldi 92
zamanımız tükeniyor 18
zamanı gelince 71
zamanın var 16
zamanı geldi 236
zamanını boşa harcıyorsun 43