English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ K ] / Korkmadım

Korkmadım tradutor Russo

419 parallel translation
Çünkü mahkeme salonunda Kızılderili Joe, bıçağını bana fırlattığı zaman da korkmadım.
Помнишь, я не боялся в суде, когда индеец Джо бросил в меня свой нож.
Ondan korkmadım.
А я и не боюсь.
Seni tanıdığımdan beri hiç korkmadım.
Я перестала бояться.
- Korkmadım.
Не испугалась.
- Korkmadım. - Korkmuştun.
- Я не напугана.
- Korkmadım efendim.
- Я не боюсь, сэр.
Ben korkmadım.
Нисколько.
- Oh, Korkmadım.
- Я боюсь.
- Evet, korktun. - Korkmadım.
Боишься.
Tahayyül bile edemeyeceğiniz filmler yaptım hiçbir şeyden de asla korkmadım.
Я работал над такими фильмами, что ты даже представить себе не можешь. И я никогда ничего не боялся!
- Ben hiç korkmadım canım.
- Я? Что вы, я не боюсь.
Ben korkmadım, kaldım.
Но не я, я осталась.
Ondan korkmadım.
Нет, я не об этом.
Korkmadım.
- Я не трусила.
Hiçbir hayaletten bu kadar korkmadım.
Ни один из являвшихся призраков не пугал меня так, как ты.
- Korkmadım.
- Я не боюсь.
Flint'ten yaşarken hiç korkmadım, ölüsünden de korkacak değilim.
Я никогда не боялся Флинта, когда он был живой, и, черт его возьми, не испугаюсь мертвого
Nazilerden hiçbir zaman korkmadım. Böylece sizlerle rahatça baş edebileceğim.
Никогда не боялся нацистов, и с вами справлюсь.
- Hayır, korkmadım.
- Нет. Я не испугался.
Görüşlerimi tekrar gözden geçirmekten hiç korkmadım, profesör. Şimdi ise, bunu yapmak için 20 milyon sebebim var.
Я никогда не боялся пересматривать свои взгляды, профессор, и сейчас у меня есть 20 миллионов причин сделать это.
Yılların birikimleriyle oldu. - Asla zorluklardan korkmadım.
- Никогда не боялся трудной работы.
Hiç o kadar korkmadım.
Я так не боялась.
- Yani... böyle korkmadım.
- Ну... не до такой степени.
- Sonrasında bir daha hiç korkmadım.
После этого я никогда не боялся пауков так сильно.
Hâlâ korkmadın mı?
Я имею ввиду тебе уже не страшно?
Sen gerçeklerle yüzleşmekten hiç korkmadın ve onlardan benim yaptığım gibi hiçbir zaman kaçmak istemedin.
Действительность вас не пугает. Вы не станете бежать от неё, как я.
Korkmadınız mı?
- Вы не испугались?
- Korkmadınız mı?
- Вы не боялись?
- Ölmekten korkmadığımı biliyorsun.
- Знаешь, я не боюсь умереть.
Onu tek başına göndermekten korkmadın mı? Hem de hiç!
И вам не страшно отпускать его?
- Gerçekten korkmadın mı?
- Ты не возьмешься за старое?
- Onlardan korkmadığını sandım.
Вы же никого не боитесь? Я не боюсь.
Siz korkmadınız mı?
А вы совсем не испугались? - Не помню.
- Hiç korkmadım.
- Я никогда не боялся.
Az kalsın "Ama aramızda hiçbir şey geçmedi." diyecektim ki birden Françoise'nın hakkımda öğreneceği şeylerden hiç korkmadığını fark ettim. Ama benim onun hakkında öğreneceğim bir şey işte o an aklım dank etti.
Я собирался сказать Франсуазе, что между нами ничего не было, как вдруг понял, что Франсуаза испугалась не того, что она услышала от меня, а того, что, по её мнению, я узнал о ней,
Ama Rico, bize korkmadığımızı göstermemizi söyledin.
Рико, мы же хотели показать всем, что мы никого не боимся
Amerikalılardan korkmadığımızı göstermemizi.
Мы не боимся американцев
Biz küçük bir ülkeyiz. Ama yakında, hem de çok yakında kimseden, hiç kimseden korkmadığımızı göstereceğiz.
мы - маленькая страна, но скоро, очень скоро мы не будем никого бояться
Kaptan, daha önce korkmadığımı söylemiştim, şimdi korkuyorum.
Капитан, тогда я сказала, что не боюсь.
- Gerçekten korkmadım.
- Честно!
Korkup korkmadığımı mı öğrenmek istiyorsunuz?
Вы хотите знать, испытывал ли я страх?
Korkmadın mı?
Вам не было страшно?
Korkmadınız mı?
Вы не боитесь?
- Korkmadın mı?
- Тебе не страшно?
Sanırım sizi korkutup kaçırmaya çalıştılar, ama siz korkmadınız.
Думаю, потому, что они пытались напугать вас, а вы не испугались.
Korkmadığımı söylesem inanır mısın?
Ты поверила бы, если б я сказал "нет"?
Ama annem hiç korkmadığımı söylemişti.
Но мама рассказывала, что я совсем не испугалась.
Ben korkmadım ki!
Я не боюсь.
Senden korkmadığımı görüyor musun?
Видишь, я не боюсь тебя!
Artık korkmadığım bir şey.
Вот этого я больше не боюсь.
Hiç korkmadığımı ve güzel bir hazine hakkında düş gördüğümü hatırlıyorum. Çoktan öldüğümü bildiğim içindi belki de.
Помню, я не испугался... и мечтал о красоте сокровищ... может, потому что я знал, что я уже мертв.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]