Küçük insanlar tradutor Russo
470 parallel translation
Burada yaşayan küçük insanlar.
Маленькие люди, которые здесь живут.
# Büyük insanlar da azdır mizah duygusu Küçük insanlarda hiç yok işin doğrusu #
В больших людях мало юмора, А в маленьких его совсем нет.
Şapka giyen küçük insanlar.
Это мелкие людишки, людишки в шляпах.
Benim pozisyonumdaki birinin ortaklara karşı sorumluluğu var. Tüm birikimlerini bu işe yatırmış olan o küçük insanlar.
Мужчина моего положения ответственен за своих вкладчиков, за людишек, вложивших в нас свои кровные.
- İyi. - Küçük insanlar dedi ki...
- Знаешь, что сказали маленькие люди?
- "Küçük insanlar"?
- "Маленькие люди"?
Küçük insanların sana Tanrı'dan görev getirdiğini söylersen, sana sakinleştirici verirler.
Когда маленькие толстые человечки говорят, что у тебя Божья миссия тебе дадут двойную дозу "Торазина". Я сказал : "Докажите".
Küçük fikirlerin küçük insanları. Onu açma.
Маленький человек с низменными идеями.
Ve içimizdeki bütün o farklı küçük insanları, nereye gidersek gidelim, yanımızda götürmekten asla korkmamalıyız.
И все эти разные люди - внутри нас? Мы никогда не должны бояться взять их с собой, куда бы мы ни пошли.
"Küçük insanlar" deniyor.
С "маленьким человеком."
Küçük insanlar. Sen ve George.
Ты и Джордж.
Bu insanların önünde kendimizi küçük düşürüyoruz.
Валять дурака перед этими коровами.
Küçük miktarlarda kredi almak isteyen müşterilerimiz olacak insanlar mudilerimizin parasıyla kumar oynadığımızı düşünecekler.
И мы собираемся собрать такую очередь из клиентов.. .. пришедших в поисках получения малых займов,.. .. что люди подумают, будто мы идём на риски деньгами вкладчиков.
İnsanlar karnavala geliyor. Şovumuzu ve küçük bayan Lili'yi görmeye.
Люди из гостиницы приходят на карнавал, чтобы посмотреть наше шоу, посмотреть на нашу маленькую леди...
Öldürücü virüs taşıyan, küçük böcekler var. Cüzam bile var. İnsanlar yaralarını saklamak için, kat kat giyiniyor.
Еще пауки и жуки, твари, которые пожирают печень,
Ben küçük şeyleri kast ediyorum, kimsenin tanımadığı insanlar.
Я имею в виду мелкие события и малоизвестных людей.
Önemli insanlar tanırım. Bütün hayatımı bu küçük sahil kasabasında geçirdim ben.
Ты думаешь, что я не знакома с влиятельными людьми, если я все время провожу в этом занюханном пригороде?
İnsanlar bu galaksinin sadece küçük bir azınlığı.
Напоминаю вам, что люди - мизерное меньшинство в галактике.
İnsanlar bizim bildiğimiz türden canlı varlıkların küçük bir oranını oluşturuyor.
Или нет? Люди и гуманоиды - лишь малая часть всех форм жизни, которые нам известны.
Oysa küçük yaştaki insanlar beş yıl içinde çok değişiyor.
Странно, мы не виделись пять лет, а мы совсем не изменились.
Başka insanlar hayal etmeye çalışıyorum. O küçük duvarın arkasına geçip ahşap ve taş heykeller taşıyorlar.
А теперь представьте себе людей, проходящих вдоль этой стены... пронося деревянные и каменные статуи.
L.A oldukça küçük ve insanların ağzında torba yok ki büzesin.
Лос-Анджелес маленький город.
Eskiden, tembel insanları boş boş hayallere sürükleyen gökyüzündeki altın renkli küçük şeylerden ibaretlerdi sadece.
Раньше они были маленькими точками на небе, которые позволяли ленивым людям попусту мечтать.
Hafızasında yirmi yıl öncesine ait küçük bir orta batı kasabasında yaşıyor. Taksilerin, otobüslerin ya da ona zarar verecek insanların olmadığı bir yerde.
Она живёт в маленьком городке на Среднем Западе, существующем в её памяти 20-летней давности, где не было ни такси, ни автобусов, ни незнакомцев, которые могли бы её напугать.
Oh özür dilerim Yüzbaşı. Paris ve insanların savaşta açlık çekmeleri ile ilgili küçük bir hikaye idi.
Простите, капитан, я рассказывал историю... про Париж и про людей, страдающих от голода во время войны.
Dünya üzerindeki hakimiyetlerinden emin olarak, insanlar gönül rahatlığıyla küçük amaçları doğrultusunda oraya buraya gidiyorlardı.
С бесконечным самодовольством сновали люди по всему земному шару, занятые своими делишками, уверенные в своей власти над материей.
İnsanlar yolda yürüken, işlerine giderken küçük bir nötron yıldızı kümesi gürleye gürleye zeminden dışarı çıkardı ve tekrar aşşağı düşerdi.
Люди бы просто шли по улице, и в это время крошечный кусочек нейтронной звезды вылетел бы из земли и упал обратно.
O günlerde insanlar cesurdu, ödüller yüksekti, erkekler adam gibi adam, kadınlar kadın gibi kadın ve Alpha Centauri'den küçük tüylü yaratıklar gerçekten Alpha Centauri'den küçük tüylü yaratıklardı.
¬ те времена дух был крепок, ставки высоки, мужчины были насто € щими мужчинами, женщины Ч насто € щими женщинами, а маленькие пушистые н € мочки с јльфы ÷ ентавра были насто € щими маленькими пушистыми н € мочками с јльфы ÷ ентавра.
Ama dünyanın her yanından insanlar, hükümetler, ileri gelenler ülkesini özgürlüğe götüren peştamallı bu küçük adama saygılarını göstermek için el ele verdiler.
Однако, не смотря на это люди правительства, официальные лица со всего света взялись сегодня за руки, чтобы выразить почтение этому маленькому смуглому человеку в набедренной повязке который привёл свою страну к свободе.
Bu gerçekten iyi. Artık sırf zenginler diye benden daha iyi olduğunu düşünen insanlar tarafından küçük görülmek yok.
Я не потерплю пренебрежения только потому, что они богаты.
Yoksul insanlar bizi imrenerek seyrederken kendi küçük dünyalarında yaşarlar. Onları, yaşadığı yerleri yönetmek...
Бедные людишки живут своими никчёмными жизнями в то время как мы, аристократы, правим миром.
İnsanlar bana küçük sırlarını verirdi.
Люди доверяли мне свои маленькие секреты.
İnsanlar onu severdi, bütün zamanını, güvercinleri besleyerek geçiren bu küçük, yaşlı kadını.
Соседи любили эту старушонку, чьим единственным занятием было кормить голубей. Кормить голубей.
Şimdi insanlar bu küçük "mm-mmm"'lar için hazırlıksız yakalanmayacak.
Никто не будет застигнут врасплох- -на дороге.
Savaşta küçük bir kabilenin reisliği mertebesine yükselmiş insanların hayali o yönde teşvik edebilmesi yeterli oluyordu.
Было довольно похоже на военных, превращавшихся в этаких племенных вождей, представляя себя таким образом.
Bana göre güzel olan şu anda bu küçük 8 milimetrelik kameraların ve malzemelerin ortaya çıkıyor olmasıdır. Normalde film yapmaya imkanı olmayan insanlar kendi filmlerini yapabilecekler.
Я больше всего надеюсь на выпуск этих маленьких, 8-миллиметровых камер и прочего, и те люди, кто раньше не мог снимать фильмы, теперь снимут.
Ve insanlar "Küçük Thomas bu!"
Это молодой Томас!
Kıyafetler üzerimizdeyken devamlı şu küçük düzeltmeleri yapabiliriz, ki insanlar bunu yapmayı seviyor.
Потому что когда мы одеты вы всегда делаете эти маленькие поправки, которые люди обожают делать.
"Evet, onlar küçük yeşil insanlar. Biz onlara sümük diyoruz."
"Ага, они маленькие и зелёные ; мы зовём их" соплями "
Görüyor musun, Marge, kendi küçük dünyanda yaşarken diğer insanların da problemleri olduğunu unutuyorsun.
Понимаешь, Мардж, ты погрузилась в свой маленький мир и забыла, что у других людей тоже бывают проблемы.
Hayatımda yeterince küçük düşürücü şey var ve insanlar bana sigara atmaya başlıyorlar.
Слишком серьёзно? У меня и так в жизни достаточно унижения. Ещё не хватало, чтобы люди кидались в меня сигаретами!
Zeki insanların arasında çocuksu olmak kötüdür ama her zaman gizlice onları küçük görebilirsin.
Быть простодушной рядом с умными людьми большая ошибка. Но вы всегда можете втайне презирать этих умников.
Sıradan insanları alırım ve onları küçük gezegenlere çeviririm.
Я беру обычных людей и превращаю их в астероиды.
Bu üniforma bana sadece insanlarımın gözünde kendimi nasıl küçük düşürdüğümü hatırlatacak.
Эта униформа будет постоянно напоминать мне, как я опозорил себя в глазах своего народа.
Bazı insanlar bizim gibi şöförlere küçük gözle bakar. Ben değil.
Некоторые считают шофёров людьми второго сорта.
Derler ki, biz insanlar beynimizin çok küçük bir bölümünü kullanırız.
Мы используем только часть своих умственных способностей.
İnsanlar şirin, küçük kedi severler.
Большинству людей нравятся маленькие милые крошки.
İnsanlar yıldızlara baktıklarında kendilerini'küçük'olarak görebilirler.
Людей много, но когда они смотрят в бинокль на звезды, то могут поддаться соблазну называть себя маленькими.
Demek istediğim sadece, insanların evlenme haklarından, sadece küçük bir gelenek yüzünden mahrum edilmeleri, hem de tekerleğin icadından bile eski bir gelenek yüzünden.
Я просто имела в виду, что человеку не надо запрещать вступать в брак... из-за каких-то традиций.
Bilirsin, Teal'c, galaksinin kendimize ait küçük köşesinde bir süredir yalnız yaşıyorduk. Sanırım, hizmetlerinde olduğum insanlar, seni biraz daha tanımak istiyorlar.
Видишь ли, Тил'к, мы довольно долго жили одни в нашем крохотном уголке галактики и, наверное, моему начальству нужно узнать тебя немного лучше.
Benim küçük bebeğim insanları yoketmeye gidiyor.
Моя детка, отправился расправляться с людьми.
insanları 60
insanlar 521
insanların 77
insanlar var 17
insanlara 46
insanlar bekliyor 18
insanlar değişir 33
insanlar ölüyor 21
insanlar mı 19
insanlar ölür 20
insanlar 521
insanların 77
insanlar var 17
insanlara 46
insanlar bekliyor 18
insanlar değişir 33
insanlar ölüyor 21
insanlar mı 19
insanlar ölür 20
küçük 429
küçükken 45
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük adam 77
küçük kızım 28
küçük çocuk 37
küçük prenses 23
küçük kardeşim 59
küçük ayak 20
küçükken 45
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük adam 77
küçük kızım 28
küçük çocuk 37
küçük prenses 23
küçük kardeşim 59
küçük ayak 20
küçük hanım 234
küçük bir kız 38
küçük bir hediye 18
küçük bir şey 30
küçük serseri 26
küçük bir 20
küçük bey 45
küçük şeyler 22
küçük köpek 18
küçük sürtük 19
küçük bir kız 38
küçük bir hediye 18
küçük bir şey 30
küçük serseri 26
küçük bir 20
küçük bey 45
küçük şeyler 22
küçük köpek 18
küçük sürtük 19
küçük mü 41
küçük olan 19
küçük dostum 72
küçük bir çocukken 37
küçükhanım 44
küçük bir kızken 23
küçük joe 32
küçük bir çocuk 19
küçük ağaç 26
küçük john 26
küçük olan 19
küçük dostum 72
küçük bir çocukken 37
küçükhanım 44
küçük bir kızken 23
küçük joe 32
küçük bir çocuk 19
küçük ağaç 26
küçük john 26