O benimle tradutor Russo
2,193 parallel translation
- Ah, memur bey, o benimle birlikte.
- Офицер, она со мной.
Bana sanki Robbie eve bir şey getirdi gibi geliyor ve o benimle uğraşıyor.
- Что? - Мне кажется, Робби принес что-то домой, и... -... оно...
Yani, o benimle gelecek kişi.
Так что он моя пара.
Benim umrumda, çünkü o benimle rekabet halinde,... üç müvekkilimi elimden aldı.
Я беспокоюсь, потому что она мой конкурент и она увела трех моих клиентов!
Demek istediğim o benimle tanıştı.
То есть, он со мной встречался.
O kalan haftada beni istiyorsan bütün oyuncuların ve ekibin önünde benimle konuşma şeklinden dolayı özür dilesen çok iyi olur.
У нас осталась всего лишь неделя.
Benimle evleneceğini söylemişti o piç kurusu!
Он сказал, что женится на мне, ублюдок!
Archie ve o piç kurularına söyleyin şimdi benimle yüzleşsinler bakalım.
Скажите Арчи, пусть ведёт сюда своих оглоёбов.
Bu da o zaman benimle birlikte yaşayan ve birlikte koşan Miguel.
Тот парень, с которым я переспала, Мигель, бежал со мной.
O zaman benimle eğlendiğin için teşekkürler dostum.
Тогда спасибо, что подколол меня.
Yani benimle ilgili görüşlerinizi değiştiremem, ama size haberlerim var, o yöneticilik sınavı yazısını yardımınız olsa da olmasa da yazacağım.
Поэтому я не могу изменить свое мнение о себе, но у меня есть для вас новость : я собираюсь написать этот экзамен куратора поможете вы мне или нет
Alex'le iyi ki konuştum. O da benimle tıpatıp aynı şeyleri hissediyormuş. Bu sayede fark ettim ki 14 yaşındaki kızlar gibi davranıyorum.
Я был так рад поговорить с Алекс, потому что она разделила все мои чувства... и это заставило меня понять, что я вел себя как четырнадцатилетняя девочка.
Benimle evlenmesi o kadının başına gelen en iyi şeydi be.
Брак со мной был лучшим, что могло случиться с этой женщиной
O da benimle gelir.
Она поедет со мной.
Görünen o ki, Garrett ile konuşacakları konu benimle konuşacaklarından daha önemliymiş.
Видимо то, о чем она говорила с Гарретом было важнее, чем поговорить со мной.
Birkaç ay içinde, Rosa'yı okuldan Bayan Edwin Drood olarak alacağım ve o da benimle birlikte doğuda yeni bir hayata yelken açacak.
Ведь через несколько месяцев Роза выйдет из школы в качестве миссис Эдвин Друд, и мы вместе уплывём на восток, к новой жизни.
Benimle o küçük ve boktan dünyandakiler arasındaki farkı bilmek ister misin?
Знаешь чем я отличаюсь от людей в твоём поганом гнилом мирке?
İyi, madem benimle konuşmak istemiyorsun hadi o polisi buraya geri çağıralım.
Прекрасно. Не хочешь говорить со мной - позовём сюда того копа.
Benimle ilgili hale getirmek istediğini biliyorum çünkü o zaman seninle ilgili olmaz.
Знаю, вам бы хотелось сделать его таковым, потому что тогда оно будет не о вас.
O da benimle yatmayacak, değil mi?
Ну она-то явно не собирается со мной спать.
Bir Kir Royale alacağım, çok susadım ve oturmam gerekiyor, o yüzden benimle konuşman bittiyse, şu işi hemen yapabilir misin?
О, я возьму Кир Роял, я очень хочу пить и мне нужно присесть, так что если ты закончила со мной говорить, не могла бы ты принести мне его сейчас?
O zaman tek başına dövüş benimle.
Тогда сразись со мной один на один.
O da kimsenin, benimle buluştuğunu bilmesini istemedi.
И она не хотела, чтобы кто-либо знал о нашей встрече.
O benimle bağlantıya geçti.
Первый раз был в Риме.
O zaman, benimle beraber bir tane kazanmış oldun.
Значит ты уже опережаешь меня на один шаг.
O polis şefi, benimle ilgili haraççı diye dedikodu çıkarmıştı ben değil.
Это он решил заняться рэкетом, не я.
O da benimle takılmak istiyor zaten. Oo, bu, bu güzel.
Кирстен целый год готовилась к подъему на гору Килиманджаро.
Russell peşinden gelecektir o yüzden gelip benimle kalmalısın.
Рассел придёт за тобой, именно поэтому ты должна пойти со мной.
O zaman da benimle başın dertteydi.
Да... и тогда тоже у тебя была со мной ссора.
Daha önce benimle konuşmuştun o yüzden ben de sandım ki...
Ну, я... Ты говорил со мной прежде, так что я подумала...
O yüzden o adam durmalı ve konuşmadan benimle nasıl iletişime geçeceğini bulmaydı.
Так что, тот парень должен был остановиться и выяснить, как общаться со мной без разговоров.
Neden o adam benimle bovling oynamaya gitmek istemeyeceğini söyledi?
Почему тот парень сказал, что он не хочет сходить со мной в боулинг?
- O ses tonuyla benimle konuşma.
Сбавь тон!
Benimle o konuları konuşmaktan hoşlanmıyor.
Да, ну... он не любит говорить со мной об этом.
Detroit mafyasından birine bulaştım ve şimdi o da benimle uğraşıyor.
Я тут наткнулся на детройтского гангстера. И теперь он объект моего расследования, так что..
- O zaman benimle gel.
- Тогда поехали со мной.
Buraya huzur bulmaya geldim ama o sürtük benimle aynı ranzada olduğu sürece, bulacağım en son şey huzur olacak.
Она не отвечает. Я пришла сюда с добрыми мыслями, и последнее что мне нужно это сучка на моей койке.
Aslında o şu anda benimle Liquid Su davasında çalışıyor ve haftalardır bu iş üstünde.
Вообще-то, сейчас он работает на меня над иском на "Чистую воду". Он работает над ним уже несколько недель. Я хотел бы отдать его вам, но не могу.
Benimle sonra ilgileneceğini söyledi. O yüzden gidin.
Так что идите.
- O hâlde gel benimle.
Тогда пойдем со мной.
O kızın Odette olmadığını bilmiyordum. Benimle niye konuşmak istediğini de bilmiyorum.
Я понятия не имел, что эта девочка была не Одетт, и понятия не имею, зачем она хотела со мной поговорить.
O zamana kadar benimle idare etmek zorunda kalacaksın.
Ну а пока тебе придётся довольствоваться мной.
Neyse... Lewis o günden beri benimle konuşmuyor.
В любом случае, с тех пор Льюис со мной не разговаривал.
Phil'in tüm o rol kesmeleri için özür dilemek ve hislerim konusunda benimle açık konuşmak için dönmüş olma ihtimali var mıydı acaba?
Каковы шансы, что Фил вернулся, чтобы извиниться за все свои игры, и открыто поговорить со мной о том, что я чувствовала?
O yüzden şu kaşlarını çatmayı bırakıp benimle mutlu olabilir misin?
Ты можешь принять это испытание и быть счастливым со мной.
O kadar kızgınsın ki benimle evleneceksin.
Так зла, что просто выйдешь за меня.
O zaman sonsuza kadar benimle ekip ol.
отныне будешь в пати со мной.
O zamana kadar benimle bağlantı kurma.
А пока не пытайся меня разыскать.
Benimle buluşan herkes o şartı koyuyor zaten, bebeğim.
У всех моих клиентов есть такая необходимость, детка.
Madem benimle yatmadın, neredeydin o gece?
Если вы не спал со мной, то где вы были в ту ночь?
Benimle uğraşıyorsunuz o kadar.
Вы надо мной просто подшучиваете.
benimle evlenir misin 227
benimle 208
benimle kal 183
benimle gelir misin 93
benimle gel 1086
benimle dalga geçme 73
benimle gelmek ister misin 76
benimle dalga mı geçiyorsun 112
benimle gelecek misin 33
benimle konuş 44
benimle 208
benimle kal 183
benimle gelir misin 93
benimle gel 1086
benimle dalga geçme 73
benimle gelmek ister misin 76
benimle dalga mı geçiyorsun 112
benimle gelecek misin 33
benimle konuş 44
benimle misin 69
benimle gelin 469
benimle geleceksin 33
benimle dans eder misin 39
benimle mi 112
benimle dalga geçiyorsun 44
benimle dans et 46
benimle oyun oynama 79
benimle gelsene 17
benimle gelir misiniz 39
benimle gelin 469
benimle geleceksin 33
benimle dans eder misin 39
benimle mi 112
benimle dalga geçiyorsun 44
benimle dans et 46
benimle oyun oynama 79
benimle gelsene 17
benimle gelir misiniz 39