Onu seviyorsun tradutor Russo
534 parallel translation
Onu seviyorsun, öyle mi?
Любила, ха?
Onu seviyorsun, değil mi?
Вы любите хозяйку?
Onu seviyorsun ama o seni aldattı.
Ты любишь ее, а она изменила.
Onu seviyorsun çünkü.
Потому что ты влюблён в неё.
Onu seviyorsun ama, değil mi?
Ты все же любишь его, да?
Onu seviyorsun, Ester.
Ты любишь его, Эсфирь?
Onu seviyorsun. İtiraf et.
Любишь её, скажи?
- Onu seviyorsun.
– Ты любишь его.
Yapmak zorundasın. Çünkü onu seviyorsun.
Ты должен, ты же ее любишь.
Ama onu seviyorsun.
Но он тебе нравится.
Tatsuhey, çünkü onu seviyorsun.
Тацу!
Onu seviyorsun.
Ты его любишь.
- Onu seviyorsun.
Ты любишь ее?
Senin bir karın var ve onu seviyorsun. Bu harika birşey.
У тебя жена и ты ее любишь, и это так приятно.
- Onu seviyorsun.
- Тебе это нравится.
- Onu seviyorsun, değil mi?
- Но ты ведь любишь ее?
Onu seviyorsun ama içten içe kızgınsın.
Вы его любить. Но вы обижаться.
Sen de onu seviyorsun, değil mi?
Но ты ведь тоже ее любишь, верно?
# Onu seviyorsun çok - Ayağa.
Встать.
- Sen de onu seviyorsun.
Ты ее тоже любишь.
Onu seviyorsun, değil mi?
Она ведь тебе нравится?
Onu seviyorsun, değil mi?
Любишь её, да?
Yapma, onu seviyorsun.
Вы любите ее. Я не думал, что мне будет так хреново.
Onu seviyorsun değil mi?
Она ведь тебе нравится?
Ama onu seviyorsun.
Ho ты eгo любишь!
- Sen onu seviyorsun, o seni seviyorsun, daha ne!
Порно-звезда! - Ты любишь ее, она любит тебя!
Onu seviyorsun değil mi?
Она твоя жена. Ты ведь ее любишь?
Onu sen de seviyorsun, değil mi?
Он же тебе нравится?
Onu gerçekten seviyorsun, değil mi?
Значит, ты любишь её?
Onu sen de seviyorsun. Kıskanıyorsun.
Ты будешь рад от меня отделаться.
Onu gerçekten seviyorsun.
Ты действительно ее любишь.
- Sen de mi seviyorsun onu? - Evet.
Ты тоже ее любишь.
Onu çok seviyorsun.
Вы её так сильно любите?
Onu seviyorsun, değil mi?
Ты его любишь?
Onu çok seviyorsun, değil mi?
Вы любите её очень, очень сильно?
Onu seviyorsun.
Ты любишь его!
Fakat sen onu çok seviyorsun.
Я вижу, Вы тоже любите его.
Benden ne istiyorsun? Hâlâ onu seviyorsun.
Вы его все еще любите.
- Nasıl oluyor da onu seviyorsun?
Как же ты можешь его любить?
Onu hala seviyorsun.
Вы все еще его ждете?
Onu çok seviyorsun değil mi?
Ты же его так любишь?
Bence onu hala seviyorsun.
Думаю, ты к ней вернёшься.
Onu da seviyorsun ya... veya Odeon sinemasındaki şu bahsettiğin Uzay 1 filmine gidebiliriz.
Или давай пойдём в кино на тот фильм про космос.
Patronunu gerçekten seviyorsun, polisin bile onu bulmasını istediğine göre.
Как же надо любить своего патрона, чтобы прийти в полицию за сведениями о нем.
- Sen onu daha çok seviyorsun.
- Ты любишь его больше.
- Onu gerçekten seviyorsun.
- С ним у тебя любовь.
Onu bol kaz yağlı mı seviyorsun?
Вам нравится так много гусиного жира?
Onu neden seviyorsun, Cathy?
- А почему ты его любишь?
Demek onu gerçekten seviyorsun?
Александр... И что же, ты любишь его по-настоящему?
Onu çok mu seviyorsun?
Ты её любишь. Да?
- O senin himayende. Onu çok seviyorsun ona ama bir şey bırakmamışsın. - Sarah!
Она находится под Вашей опекой, Вы безумно ее любите, но ничего ей не оставили.
seviyorsun 32
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42