Onu sevmiyorum tradutor Russo
188 parallel translation
Onu sevmiyorum.
Я его не люблю.
Onu sevmiyorum. İşte o kadar!
Она мне не нравится, вот что!
Çünkü onu sevmiyorum ve onun da beni sevmediği çok açık.
Потому что я его больше не люблю, а он не любит меня.
Tabii ki artık onu sevmiyorum.
Конечно, уверена.
Onu sevmiyorum.
Я его не переношу.
- Onu sevmiyorum!
- Я не люблю её!
Onu sevmiyorum.
Я не люблю ее.
Onu sevmiyorum.
Я не люблю его.
Onu sevmiyorum.
Я ее не люблю.
Fakat onu sevmiyorum, madam.
Но я не люблю его, мадам!
- Şey, yani, iyi bir boksör ve iyi bir adam, ama onu sevmiyorum.
- Я имею ввиду, он хороший боксер и неплохой парень, но он мне не нравится.
Onu doğurmamış olmam onu sevmiyorum anlamına gelmez.
Только потому что не я родил его, не означает, что я не любил его.
Bu onu sevmiyorum anlamına gelmez.
Это не значит, что я не испытываю к нему братской любви.
Onu sevmiyorum işte.
Я его не люблю.
Onu sevmiyorum.
Мне он не нравится.
Hayır, onu sevmiştim. Artık onu sevmiyorum.
Ой, извините!
Çok fazla duygu yoktu. Onu sevmiyorum. Ve...
Ну и здесь не было никаких чувств, я его не люблю, поэтому, наверное, я смогла расслабиться.
Üstelik onu sevmiyorum bile.
А она мне даже не нравится.
- Artık onu sevmiyorum.
- Мне она больше не нравится.
Onu sevmiyorum.
Не люблю их.
Bakın, arkadaşlar ben onu sevmiyorum.
Слушайте, я ее не люблю.
Geç kaldığı için onu sevmiyorum.
Он обычно не опаздывает.
Onu sevmiyorum, şu ECOBAN sürgününü.
Не люблю я его, этого экобанского бродягу!
Ama onu sevmiyorum.
Но я не люблю его.
Artık onu sevmiyorum.
Он мне больше не нравится.
Artık Dex ile kalamam. Onu sevmiyorum.
Я больше не могу оставаться с Декстом, я не люблю его.
Onu sevmiyorum.
Он мне не нравится.
Hayır, onu sevmiyorum. Batıyor. Gel buraya, çocuk.
- Нет, она очень гадкая и жжется.
- Affedersin, onu sevmiyorum sanırım.
По крайней мере, мне. Извини. Она мне просто очень не нравиться, думаю.
- Onu sevmiyorum artık.
- Я не люблю ее больше.
Onu hiç sevmiyorum. Bir yabancı benim için.
Я не люблю его, для меня он чужой
Onu yalnız bırakmayı hiç sevmiyorum ama çocukluğundaki kadar değil.
Не люблю оставлять его одного... Но уже не так волнуюсь, как раньше.
- Hayır, onu gerçekten sevmiyorum.
О нет. Просто я больше его не люблю.
Onu karım olduğu için sevmiyorum.
Я люблю жену не потому, что она моя жена.
Şimdiye kadar sevdiysem de artık sevmiyorum onu.
Ну, и ладно, я его больше не люблю, если вообще любила.
Annenin onu bize tercih etmesini sevmiyorum.
Мне не нравится, что мамочка любит его больше нас.
Onu artık sevmiyorum.
Я больше не люблю его.
Aynı zamanda bir de telsiz telefonum var ama onu o kadar sevmiyorum.
У меня еще есть радиотелефон, но он мне не нравится.
- Oh, onu hiç sevmiyorum.
- Как это типично для неё.
Onu ben de sevmiyorum. Ama pazarlık çok önemli.
Я небольшой её фанат, но это очень важные переговоры.
- Onu gerçekten sevmiyorum.
- Ну, она мне не очень нравится.
Onu da sevmiyorum...
Ненавижу его...
Ama onu hiç sevmiyorum.
Но я ее не люблю.
Onu gerçekten seveceğini düşünüyorum. - Hayır, sevmiyorum!
Дай мне шанс Люк.
Onu artık sevmiyorum.
Он мне безразличен.
- Sevmiyorum ben onu.
- А я их не люблю.
Onu sevmiyorum be oğlum.
Ну, ладно, пора начинать.
Ve annen için, bana kızma o iyi bir kadın onu sadece sevmiyorum artık.
А за мамку ты на меня зла не держи. Хорошая она баба. Просто разлюбил я.
Onu artık sevmiyorum.
Я его больше не люблю.
Geçen gece içti, onu artık sevmiyorum.
Он напился вчера, и я больше не люблю его.
Onu takmayı sevmiyorum.
- Мне не нравятся ремни.
sevmiyorum 57
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42