Serbest bırakın tradutor Russo
804 parallel translation
Onu serbest bırakın!
Оставьте его в покое!
" Eğer sizi tehdit eden birileri olursa, güvercinleri serbest bırakın.
" При любой угрозе выпустите голубей.
- Dümeni serbest bırakınız.
- Компьютер. - Отключитесь от штурвала.
Beni serbest bırakın.
Развяжите меня.
- Bekleyin! Beni serbest bırakın!
Развяжите меня!
Öyleyse öğretmeni serbest bırakın.
Тогда отпустите учительницу. Пока.
Derhal serbest bırakın.
Делайте что вам говорят.
Çözün, hepsini serbest bırakın.
Освободи их всех.
- Hücum edin! - Ve onları serbest bırakın!
- Заряжайте!
Beni değil, sadece oğlumu serbest bırakın.
освободите не меня, а моего мальчика. Пожалуйста.
"Onları hemen serbest bırakın!"
"Передать их нам немедленно!"
Seni korkutuyor muyum? Serbest bırakın!
- Не переведено -
IKendinizi serbest bırakın.
Раскрепоститесь.
Blanche de Fleur adına o cesur şövalyeyi serbest bırakın!
Во имя Бланш де Флер освободите этого странствующего рыцаря!
Bacağını serbest bırak.
Так, расслабьтесь. Расслабьте ногу. Расслабьте ногу.
Gevşek ve serbest bırakın... dalgalanan su gibi.
Расслабьте его.
Sen ve kardeşin serbest çalışmayı bırakın.
Слышь, вам с братом надо бы плюнуть на дикие рейсы.
... Antonio serbest bırakılsın ve bir an önce geri getirilsin.
Мы забираем наше заявление.
Bayan Lucia, af edersiniz fakat az önce Antoni'nun Catania'da serbest bırakıldığını öğrendim.
Можно? Простите меня, синьорина Лючия,..
Ama onların işine geldiğinde kanunlar önemsizleşiyor bizi serbest bırakıyorlar! Size bunun ne demek olduğunu söyleyeyim!
Но когда этим богачам что-то надо, им плевать на любые законы,... и поэтому они нас освободили.
Katilleri yakalamak için her şeyini riske atarsın ve jüri onları serbest bırakır. Böylece geri dönebilir ve seni vurabilirler.
Ты рискуешь своей шкурой ловя убийц, и присяжные отпускают их, чтобы они могли вернуться и прикончить тебя.
Sayın Yargıç, tutuklunun serbest bırakılmasını öneriyorum.
Ваша честь, я прошу освободить из-под стражи.
Ayağını serbest bırak.
Расслабь ногу.
- Eğer onu serbest bırakırsam korkarsın!
Если я пущу коня галопом, ты испугаешься!
Eğer onun benimle ayrılmasını engellerseniz, onu serbest bırakırım!
Если вы отказываетесь оставить его мне, я отпущу его.
Efendi Sansho'nun kölelerinin serbest bırakılmasını istiyorum.
Я хочу освободить его рабов.
Wyatt, kadını serbest bırak.
Уайт, отпусти ее.
Ama bir adam kralın düşmanlarını serbest bırakıyorsa, o adama oğlum olsun olmasın, hain derim! Lordum, o, ailemizin şerefine leke sürecek bir şey yapmadı.
Подобное обвинение нелегко предъявить человеку, особенное, если он будущий зять.
Sen ve çocukların derhal serbest bırakılmazsa, kocan buraya saldırmak üzere yola çıkacak.
Если тебя не освободят, твой муж придет сюда с войсками.
Eminim şu anda Nuremberg'deki tüm mahkumların....... serbest bırakılmalarını isteyen insanlar vardır.
Более того, я уверен, что есть даже те, кто готов немедленно освободить всех нюрнбергских подсудимых. Всех!
Kefaletle serbest bırakılmasını talep ediyorum.
Я прошу об освобождении до суда. Это решит местный суд.
- 700 $ kefaletle serbest bırakılacağını söyledi.
- Говорит, за 700 долларов его отпустят.
Bazılarınız serbest bırakılacak ve evlerinize gönderileceksiniz.
Некоторые будут освобождены и отосланы к своим очагам.
Birbirimizi serbest bırakıyoruz, anladınız mı?
... что не надо покушаться на личную свободу.
Bazılarınızın serbest bırakılma zamanları geldi.
Кое-кто из вас скоро должен был освобождаться.
Duyularını serbest bırak.
Доверься своим чувствам.
Onu açtığında, bu küçük bebeğe basarsın ve milyonlarca voltonluk ateş gücünü serbest bırakırsın.
ти тоу йамете ; циати дем том ажгмете гсуво ; дем лпояеи ма сас йамеи йайо!
Yosunlar gibi eğreltiotları da sporlarını kuru havada serbest bırakır ve böylece rüzgar onları uzaklara taşıyabilir.
Папоротники, как и мхи, выпускают свои споры, когда погода сухая, и ветер может унести их далеко.
Ama bize yardım edersen mükâfaat olarak 3 yıl sonra serbest bırakılacaksın.
Но если ты нам поможешь, мы тебя отблагодарим и отпустим на свободу через три года.
Lütfen onu serbest bırakın.
Освободите его, пожалуйста!
Ya bizi serbest bırakırsın ya da ölürsün.
Освободи нас или умри.
Bir gün serbest bırakılacaklarını anlayamazlar.
Им не возможно понять, что их когда-нибудь выпустят.
Biliyorum, savaş canilerinin serbest bırakılmasını hızlandırmak istiyordun.
Я понимаю, Вы пытаетесь ускорить освобождение военных преступников, которых содержат здесь, в республике.
Tutuklu olduğu süre boyunca ideolojik eğitimi ve çalışmaları göz önüne alınarak, iyi hali görülmüş ve Özel Af Yasası'nın Birinci Maddesi'ne dayanılarak, serbest bırakılmıştır.
В ходе перевоспитания в заключении с помощью труда и идеологических занятий осуждённый Пу И твёрдо встал на путь исправления. Поэтому, согласно статье 1 Указа об амнистии он освобождается из-под стражи.
Birini serbest bırakır mısınız? Kimi?
Не могли бы вы освободить одного из них?
Şatov adındakini serbest bırakın. AnlaşıIdı.
Отпустите некоего Шатова.
Şatov adındakini serbest bırakın. - Neden?
Отпустите человека по фамилии Шатов.
Küçük balığın peşinde koşup, büyük balığı serbest bırakıyorlar.
Погнались за маленькой рыбкой, а большая ушла.
Beyler, müvekkilim hakkında suçlama yoksa serbest bırakılmasını talep ediyorum.
- Джентльмены, я требую, чтобы моего клиента освободили, или предъявили ему обвинение.
Ya suç duyurusu yaparsınız, ya da serbest bırakırsınız!
Или предъявляете обвинение или освобождайте моего клиента!
Savunma kefaletle serbest bırakılmasını talep ediyor.
Защита ходатайствовала об освобождении обвиняемого под залог.
bırakın 390
bırakın beni 769
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırakın geçeyim 78
bırakın gitsin 138
bırakın geçsin 44
bırakın onları 26
bırakın onu 283
bırakın geçelim 23
bırakın beni 769
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırakın geçeyim 78
bırakın gitsin 138
bırakın geçsin 44
bırakın onları 26
bırakın onu 283
bırakın geçelim 23