Söylediğine göre tradutor Russo
852 parallel translation
Doktorun bana söylediğine göre oldukça hasta bir adam olmam gerekiyor.
Меня здесь нет. Я вроде бы тяжело болен - так мне говорит мой врач.
Muhasebecinin söylediğine göre paçalarından para akıyormuş.
- Со слов судового интенданта, да.
Bana söylediğine göre...
По-моему, он говорил, что было. - Кто это?
Arkadaşlarımın söylediğine göre, kabarık bir dosyanız varmış.
Мои друзья из подполья рассказали мне о вашем прошлом.
Otopsiyi yapan doktorun söylediğine göre adam boğularak ölmüş. Kafasında hasar varmış ve çok içkiliymiş.
Судмедэксперт сказал, что он умер от утопления, у него также рана на голове и он был сильно накачан виски.
Scotty'nin söylediğine göre The Furies'den biraz sığır satın almak istiyormuşsun peşinen.
Скотти сказал мне, что вы купили на "Фуриях" несколько голов скота за наличку.
Söylediğine göre şimdi toprağımdan git.
Теперь, когда ты предупредил меня, убирайся с моей земли.
Söylediğine göre aklını kaçırmak üzereymiş.
Говорит, что сходит с ума. Рэймонд...
Sen de öyle söylediğimi söylediğine göre ciddiymişim.
И, раз уж Вы говорите, что я это сказал, то я говорил серьёзно.
Söylediğine göre uçaklardan biri geri dönmemiş.
Вы знаете что он говорит? Он говорит, что один из самолетов не повернул назад.
Söylediğine göre Laputa'daki füze birliğine doğru rotasına devam ediyor.
Он говорит, что согласно информации их ВВС он направляется к ракетному комплексу в Лапуте
Hayır. Ağbim Tom un söylediğine göre...
Нет, мне рассказывал брат Том.
Belki bütün bu hikaye bir efsanedir, ama Şurik'in söylediğine göre bütün bunlar dağlık bir bölgede gerçekten olmuş.
Но по словам Шурика она действительно произошла в одном из горных районов.
Doktorun söylediğine göre bulunduğunda, öleli 1 saat oluyormuş.
Док говорит, что возможно, его убили часом раньше.
- Ne amaçla söylediğine göre değişir. Ben ağlayan, irice bir köpeğim.
- Это зависит от того, что вы говорите.
Anlat, Avram! Zolodin'den birinin bana söylediğine göre, boşaltma -...
Кое-кто из Золодина сказал мне, что в Санкт-Петербурге вышел указ, кот...
Polis komiserinin bize söylediğine göre araba bu garaja getirilmiş.
Комиссар полиции сказал, что машину доставили в этот гараж.
- Söylediğine göre karım...
- Вы сказали, что моя жена...
Charlie Watts'ın Lunar Bir'de olduğunu söylediğine göre bu nasıl mümkün olabilir?
пыс ециме ауто, ажоу лоу едысес то коцо соу оти о тсаяки цоуатс еимаи сто жеццаяи 1 ;
Sanırım, Başkan'ın söylediğine göre... onun ekonomik görüşü ile hemfikirmişsiniz.
Я полагаю, что, так как президент цитировал вас, вы поддерживаете его взгляды на экономику.
Babamın söylediğine göre, İsa asla evinde 80 km den fazla uzaklaşmamış.
Папа говорил, что Иисус не отходил от дома дальше 80 километров.
Balıkçıların söylediğine göre, Heike samurayları denizin tabanında bir yengeç formuna dönüşmüşler.
Рыбаки говорят, что самураи Хэйкэ и поныне бродят по дну Внутреннего Японского моря в обличии крабов.
Arkadaşlarımın söylediğine göre dün gece ucuz bir sarışınla birlikteymiş.
Мне друзья сказали что он вчера встречался с дешевой блондинкой.
Polisin söylediğine göre kurban, 15 yaşındaki Christina Gray... erkek arkadaşı Rod Lane ile önceden kavga etmiş.
По словам полиции, Кристина Грэй пятнадцати лет... поссорилась со своим парнем Родом Лейном.
Dr. Felingo'nun söylediğine göre sıradan tipli iki adammış.
Доктор Феринго сказал, что есть два вида молчунов.
Söylediğine göre kumaş Mısır'dan gelmeydi, ve bir çok ters ve düz ilmekle örülmüştü, her ne demekse.
Холмс сказал, что ткань - из египетских. Описал особенности основы и переплетения - тонкости, в которых я по сию пору не разбираюсь.
Pederin söylediğine göre,
Отвела их Тереза в другое место, как и было предсказано пастырем.
Ancak Albay Hastings'in söylediğine göre fiyatınız oldukça makulmüş. Öyle mi?
Но капитан Гастингс сказал мне, что Вы берёте недорого.
Evet, buraya balığa gelmiş, bana söylediğine göre.
Он сказал, что приехал ловить рыбу.
Ne demek istiyorsunuz? Bana söylediğine göre annen, dün biriyle şiddetli bir tartışma yaşamış.
Вы говорили, что ваша мама вчера днем с кем-то повздорила.
Hizmetçi Dorcas'ın söylediğine göre,... annenizin ölümünden bir gün önce sadece bir doz ilacı kalmış.
Горничная Доркас сказала нам, что за день до смерти у хозяйки оставалась одна доза.
Söylediğine göre omzundaki izler papağan ya da sığırcık ısırığıymış.
Он говорит, царапины на её плечах сделаны попугаем или птичкой майна.
Söylediğine göre... Başkan Kennedy'nin son duası okunmuş.
Он сказал мне, что у президента Кеннеди приняли последнее причастие.
Söylediğine göre evliler kulübüne katıldığından beri kadınlar her yerde onu etkilemeye çalışıyorlarmış.
С тех пор как он носит обручальное кольцо женщины к нему так и липнут.
Bea'yi dün akşam kaybettik - oh, olamaz doktorun söylediğine göre karnı patlamış hayır Jasper.
Би умерла вчера вечером. - О, нет. Доктор сказал, что не выдержал ее левый желудочек.
Doktorların bana söylediğine göre sara hastasıymış.
А доктор сказал, что он эпилептик.
- Patronunun söylediğine göre iki saat önce.
- Босс сказал, пару часов назад.
Senin annenle benim annem aynı acil servisteymişler. Annemin söylediğine göre ;
Наши матери лежали в одной палате и мои родители рассказывали мне, что перед тем, как умереть она говорила о своих детях.
Ama Kaptanı gördüğünü itiraf etmek istemiyor, ama söylediğine göre kalıntıları görmek isteyen herkesin muhtemelen buraya geldiği.
Он не признался, что видел капитана, но сказал, что все, кто посещает развалины, в конечном счете приходят сюда.
Arkadaşımın söylediğine göre aradığımız adam hakkında daha çok şey biliyormuşsun.
Мой друг говорит, ты знаешь что-то про человека, которого мы ищем.
Satokun söylediğine göre bütün parçalar yok edilecek.
Саток заверил нас, что все три части будут уничтожены.
Ruby'nin bana söylediğine göre kasabayı terk edeceklerdi.
Руби чирикала - типа, хотели дергать из города.
Başkanın söylediğine göre ordu böyle gizli veya açık tehditler savurmaktan hiç memnun değil.
Они часто угрожают, иногда даже в открытую. Как это всё печально.
.. ve söylediğine göre geceleri kaybolmalar yaşanıyormuş.
Он говорил, что когда все эти дома исчезнут, наружу выплывут истории, которые они укрывают.
Çinlilerin söylediğine göre, tetikçide İtalyan tipi varmış.
А китаёзы... сказали мне, что убийца был... итальянской наружности.
Şimdi yoldaşlarımın... bana söylediğine göre kitabı Şili'de gizlice yayınlatmayı başarmışlar... ve kapışılıyormuş.
А сейчас мне друзья сообщили, что им удалось её тайно напечатать в Чили. И что она идёт нарасхват.
Marsellus'un söylediğine göre Amsterdam'dan yeni dönmüşsün.
Марселлас сказал, ты жил в Амстердаме.
Lovell'ın söylediğine göre patlamada zarar görmüş, bu nedenle motoru yok farzedelim.
Про него говорил Лоуелл, он может быть повреждён при столкновении... будем считать, что этот двигатель мёртв.
Bu kadar şeffaf yalan söylediğine göre, aptal olduğumu düşünüyor olmalısın.
Наверное, ты считаешь меня идиотом, если говоришь такую откровенную ложь!
Şarkı söylediğine göre ölmemiş.
Да он ещё и поёт!
Hosty'nin bir gazeteciye söylediğine göre bu bir tehditmiş.
Тот оставил записку.
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
göreyim seni 19
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göremezsin 24
görebiliyorum 215
göreyim 23
görelim 143
görev çağırıyor 20
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göremezsin 24
görebiliyorum 215
göreyim 23
görelim 143
görev çağırıyor 20
göreceksiniz 203
görebilirsin 24
göreceğiz bakalım 76
görebilir miyim 122
görevdeyim 28
görev başına 19
görecek bir şey yok 32
görev mi 18
görelim bakalım 101
görevin jim 19
görebilirsin 24
göreceğiz bakalım 76
görebilir miyim 122
görevdeyim 28
görev başına 19
görecek bir şey yok 32
görev mi 18
görelim bakalım 101
görevin jim 19