English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Z ] / Zamanlara

Zamanlara tradutor Russo

224 parallel translation
Paris müzikhollerinde çıktığım zamanlara ait eski plaklarımdan birini koyuyorum.
Ставлю пластинку и вспоминаю времена, когда у меня был огромный успех.
Christine'nin olmadığı zamanlara...
Когда не было Кристины.
Şuandan itibaren önemli olan planlanan zamanlara uymaktı. Hamle hamle.
С этого момента важно было не сбиваться с графика.
Bazıları tüm yolları geçerek modern zamanlara kadar yaşamını sürdürdü, ama hayvanlar yolat boyu, çeşitli değişikliklere uğradı.
Некоторые из этих растений практически не изменились. Однако животные изменились почти в корне это - процесс эволюции.
Peki ya yemek yapmak istediği zamanlara ne demeli, ona hiç izin vermedin.
Она хотела приготовить обед, но ты не дала ей сделать этого?
Farklı zamanlara ölü veya hissiz bedenler gönderen araştırmacılar şimdi, çok güçlü zihnî izlenimler edinmiş insanlar üzerine yoğunlaşıyordu.
Удавалось посылать только безжизненные, либо бесчувственные тела в различные зоны Времени, экспериментаторы теперь сконцентрировались на людях, обладающих очень сильным воображением.
Eski zamanlara, ne egzotikti ama.
Мы встретились там в авиации.
Çok uzun mesafelere ve zamanlara götürebilir.
Он мог транспортировать его через огромное пространство, мог назад сквозь время.
İlkel zamanlara geri döndük.
У вас что, система Жаны Д'Арк?
Belki de, bira dahaki görüşmemiz, mutlu zamanlara rastlar.
И когда-нибудь по счастливой случайности мы увидимся.
Benim sana bir hikaye anlatmamı istiyor. Dünyada bir kadın ve erkek dışında hiç bir şeyin olmadığı zamanlara ait bir hikaye.
Он хочет рассказать тебе историю о т времени когда в мире ничего не было были только мужчина и женщина.
Daha vahşi, yabani zamanlara giriyoruz.
Мы вступаем в новые жестокие времена
Sanki bitki örtüsünün yer yüzünde ilk canlandığı ve büyük ağaçların kral olduğu zamanlara bir yolculuk gibiydi.
Это как путешествие в прошлое Земли, когда здесь буйствовала растительность и правили большие деревья.
İşte şimdi tüm zamanlara adını yazdırdı.
Теперь он увековечен.
Onları böyle zamanlara hazırlamak için olabilir.
Возможно, затем, чтобы подготовить их ко временам вроде этого.
O zamanlara ait bir şey bulamazsınız.
Вы ничего не найдете.
O zamanlara ait hiçbir şey bulunmadığına inanmak zor.
Я с трудом могу поверить, что ничего не сохранилось.
Tony'yle New York Queens'de tanıştığınızı anlattı. Ve son zamanlara kadar torununu, hayatında yalnızca bir defa görmüş.
Она сказала, что вы встретили Тони в Нью-Йорке, что она видела внука всего лишь раз в жизни, и было это в Фениксе.
İyi zamanlara.
Ну, за лучшие времена.
Shinji odasıında mı? O zamanlara geri dönemeyiz!
Синдзи-кун у себя?
Son zamanlara kadar, sadece son anlarda.
До недавнего времени.
Tüm bunları uyku, yemek yıkanmak, oy kullanmak sevmedikleri insanlara hediye almak için harcadıkları zamanlara eklersen, boş zamanları konusunda neden titiz olduklarını anlarsın.
Прибавь сюда время, потраченное на сон, на еду, на умывание и голосование, на покупку подарков тем, кого они не любят, и ты поймёшь, почему они так тщательно выбирают, чем им заполнить своё свободное время.
Ama sıkıntının aşırılığı, samimiyetin aşırılığı beni adeta bitirip tüketiyordu. Ve onunla birlikte geçirdiğim eğlenceli zamanların gittikçe beni bunaltan zamanlara dönüşmekte olduğunu fark ettim.
Но избыток тоски и избыток близости меня просто утомляли, и я понял, что постепенно те наши встречи, что угнетали меня, стали преобладать над теми, что радовали.
Eski zamanlara ait.
Он древний.
Dünyadan elektronik bir iletişim. Tüm zamanlara ait.
Это электронная связь с Землей за все время.
Geminin her bölümü, farklı zamanlara bölündü.
Она расколола корабль на разные временные отрезки.
Eski zamanlara gidince
Назад во времени
Senin iki kolun olduğu zamanlara.
Раньше, когда - у тебя было две руки.
Önümüzdeki zamanlara, sıkı dostlara.
За новые времена, за хороших друзей.
Sence Kirk ciddi olduğunda, ciddi olmadığı zamanlara göre daha mı uyuz oluyor?
По-моему, они одинаковы. - Пошли.
Fakat büyük saraylara ve zor zamanlara münasip şarkılarımız yok bizim.
Но у нас нет песен для таких чертогов и грозных времён.
Her şeyi belli zamanlara ve mekânlara sokmak istiyorsun, kendini hasta ediyorsun. Bu yüzden kanser oldun, kendi kendini yiyip bitiriyorsun.
Ты хочешь разделить всё на время и место, и ты сама делаешь себя больной, и именно поэтому у тебя рак, и ты мучаешь себя.
İsimlere, tarihlere, zamanlara çok önem veriyorsunuz.
Ты так обеспокоен именами, датами, временами.
Holland Manners'ın başta olduğu zamanlara.
Когда руководителем был Холланд Маннерс.
Stalinist rejimden sağ çıkmayı başarmış bir akademisyen sürekli kafasında o zamanlara geri dönüyor. Uzun süren evliliğine katlanmakta güçlük çeken bir kızı var,... ve bir de akademisyenin aslında Rusya'ya hiç gitmediğinden şüphelenen bir gazeteci kızına karşı aşk beslemeye başlıyor ve kariyerini Omsk'ta mercek öğütücü olmak adına tehlikeye atıyor.
Академик, переживший сталинские гонения, в своем сознании регулярно возвращающийся в прошлое, и его дочь, чей горький многолетний брак рушится у неё на глазах, и журналист, расследующий дело академика, из-за подозрения того в том, что тот никогда не был в России.
İnsanlığın av peşinde koştuğu zamanlara göre ne kadar gelişmiş bir toplulukmuş değil mi?
Общество такой сложности, когда большая часть человечества занималась собирательством, и грудилась у костров!
Son zamanlara kadar Tütün Çalışmaları Akademisinin Başkanıydım.
Но недавно я был вице-президентом Академии по изучению табака.
Birlikte geçirdiğimiz güzel zamanlara.
Так давайте выпьем. За всех присутствующих здесь.
Kızlar, Julia dünyadaki tüm zamanlara sahip ama biz gitmeliyiz.
Девушки, у Юлии теперь есть уйма времени но мы, должны продолжать службу.
Yani başka zamanlara gidip, insanların hayatlarını kurtardığında sorun yok. Ama ben babamı kurtarınca sorun oluyor.
Значит, тебе можно переноситься в другое время и спасать людей, а мне нельзя спасти своего папу?
Çünkü bu tutucu zamanlara rağmen her şey hala seksle ilgili ve hep de öyle olacak.
Потому что, несмотря на эти консервативные времена, всё дело по-прежнему в сексе. И так всегда будет.
Bir aşkımın olduğu zamanlara.
Когда у меня была своя любовь.
Sizi ilk önce 1939 yılına götüreceğiz... Charlie Chaplin ve şeytani Nazi idaresinin... Avrupa'yı esir ettiği ve bütün dünyayı ele geçirmeye çalıştığı zamanlara.
Мы отправим вас назад, сначала в 1938 год... когда Чарли Чаплин и его злой нацисткий режим... поработил европу и попытался захватить мир.
Tanrı, kötü zamanlara karşı olan sigorta şirketleri gibidir.
Когда Бог вроде страховки на тяжёлые времена.
10 yıl sonra, zirve yaptığımız zamanlara oranla 4.5 kat daha fazla petrol kuyusu açıyor ve bitiriyorduk ve Alaska hariç tüm eyaletlerden ve kıtalar arası sahanlığın sığ sularından sağlanan yurt içi petrol üretimimiz günlük 10.2 milyon varilden 6.9 milyon varile gerilemişti.
10 лет спустя мы бурили и укомплектовывали в 4.5 раз больше нефтескважин, чем мы делали это, в момент, когда достигли пика, и наше местное нефтепроизводство с континента и из мелководных интерконтинентальных шельфов начало спадать с 10.2 миллионов баррелей в день до 6.9 миллионов баррелей в день.
Ama seni orada, ayışığında görüşüm, beni birlikte olduğumuz zamanlara götürdü.
Но когда я увидел тебя в лунном свете, это вернуло меня в прошлое, когда мы были вместе.
Ailemizin sabrının tükenip, Randy ve beni evden kovduğu zamanlara denk geliyor.
Это было как раз тогда, когда нас с Рэнди официально турнули из гостеприимного родительского дома.
"Pancarların doğal aroması " yatak odanıza süzülüyor ve sizi eski sade zamanlara götürüyor. "
Натуральный аромат свеклы проникает в спальни и навевает мечты о простых временах.
Dilimin tutulduğu zamanlara bir son vermek istiyorum.
Освободи меня...
- İyi zamanlara.
За лучшие времена.
Hep iyi zamanlara.
За её долгую счастливую жизнь!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]