English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Ç ] / Çok kötü değil

Çok kötü değil tradutor Russo

674 parallel translation
Çok kötü değil.
Неплохо.
Çok kötü değil.
Ничего особенного.
- Çok kötü değil.
- Не всё так плохо.
Çok kötü değil mi Randy? 30 gün uzaklaştırma.
Отстранят на месяц.
Çok kötü değil.
Но так сильно.
Çok kötü değil.
Не так уж сильно.
Doğru, çok kötü değil. Ama Matmazel Nadine'nin montaj odasındaki gibi değil. Orada her şeyi geri sarabilirsiniz.
Это правда, но очень плохо, что это не как в вашей монтажной, мадам Надина, где вы можете все повернуть назад и вернуться к маме в живот.
Vuruldum, ama çok kötü değil.
Мне досталось, но не очень.
- Çok kötü değil.
- Не так плохо.
Camlar kırıldı ve yapılar hasar gördü, ama çok kötü değil.
- Окна выбиты, но в целом неплохо. - Так далеко? Господи.
George'a olanlar çok kötü değil mi?
Разве это все не ужасно?
Pekala, durum çok kötü değil.
Да ладно, ничего страшного.
Çok kötü değil, biraz zonkluyor.
Как твоя нога? О, ничего, ноет слегка.
Çok kötü değil, değil mi?
Они же пока не сильно заметны?
O çok kötü değil.
Он не так уж плох.
Hamile kalmak çok da zor bir şey değil. Kötü düşüncelere kapılma.
Так что не мучай себя плохими мыслями.
Evet, çok kötü olmuş, değil mi?
Да, она выглядит неважно.
- Çok da kötü değilmiş, değil mi?
Вот, не так уж и плохо.
Bu çok kötü, değil mi?
Гocпoди, нeужeли вce тaк плoxo? - Дa.
Çok kötü, değil mi?
И это плохо, не так ли?
- Bu çok kötü. - Değil.
- Грустная история.
Kötü birisinin birden çok iyi olması harika değil mi?
Правда здорово, когда монстр вдруг оказывается принцем?
- Çok kötü değil mi?
Да, верно.
Çok kötü, değil mi?
Ужасно, не так ли?
Gelecek çok kötü olacak, sizce de öyle değil mi?
Будущее будет чем-то ужасным. Не верите?
Bana şirketin çok kötü bir yıl geçirdiğini Ve bunu karşılayamayacaklarını... söyledi... Hayır, değil.
Он сказал, что у компании был плоxой год и...
Kıpırdama. Çok kötü durumda değil.
Сидите смирно... у вас не все так плохо.
Mulligan, sadece kulağın değil parmakların da çok kötü.
Маллиган, у вас не только плохой слух... у вас еще и деревянные пальцы.
- Bizi bu fırtınada dışarı atarsanız, aynı değil. - Çok kötü yağıyor.
Нет, если вы выгоните нас, то мы замерзнем!
Kötü değil, çok kötüydü.
Попрошу с тринадцатой. Начали.
Hayattaki güzel şeylerin tadını çıkartıyordun değil mi? Bu çok kötü.
Вы, наверное, любите все вкусное, это очень плохо.
Çok kötü değildi, değil mi? - Kim güldü? - Sakinleş.
Не так плохо, да?
Üç karın olması hiç de kötü değil. Ama diğer açıdan da çok kötü.
Не плохо очень иметь три жены, Но очень плохо с другой стороны.
Kendimi sizin kızınız olarak tanıttım. - Bu, çok da kötü değil.
Я обманула Кристиана, я ему сказала, что я ваша дочь.
Çok da kötü bir yer değil.
А тут совсем неплохо.
Çok da kötü değil.
Неплохо.
Çok mücadele ediyor, ve kötü bir adam değil.
Ему тоже приходится бороться, и он не такой уж плохой человек.
Çok kötü, değil mi?
Разве это не ужасно?
Uyandırmak bazen çok da kötü bir şey olmuyor, değil mi?
Иногда просыпаться - это неплохая идея, правда?
Bu da çok kötü değil, aslında.
Это тоже не так плохо.
Ama sonra planınızda çok kötü bir aksaklık oldu, değil mi Bay Doyle? Çünkü hizmetli Louise sizi gördü ve susmak için para istediğini ima etti.
Но Ваш план пошёл резко не в ту сторону, месье Дойл потому что горничная Луиз намекнула Вам на то, что ей было нужно.
- Bu çok kötü olur, değil mi?
- Это был бы удар, да?
Gidilecek çok da kötü bir yer değil.
Не самое плохое место для ухода.
Ben çok kötü bir çocuğum, değil mi anneciğim?
Я вёл себя очень плохо, так ведь, мамочка?
Çok daha kötü, değil mi?
Нет, но это еще хуже, так ведь?
- Bu çok kötü, değil mi?
Это плохо, не так ли?
Gerçi sabah değil ama iyi akşamlar kulağa çok kötü geliyor.
Знаю, что сейчас не утро, но это моя "фишка", вдобавок "добрый вечер" звучит слишком депрессивно.
Bayan Lift sizi çok iyi anlıyorum aslında kötü bir çocuk değil hatta iyi bir çocuk sayılır.
В чём-то... даже приятный... Чокнутый, правда, миссис Лифт... Точно, чокнутый.
Sadakatiniz gibi, bu da hayatın gerçeği. Daha çok ya da daha az kötü değil.
Это такой же неоспоримый факт, как и твоя добродетель.
Bizi bu şekilde görmesi çok kötü değil mi?
Это так ужасно видеть нас танцующими, верно?
Lawrence'ın benden nefret edip etmemesi umurumda değil ama yine de... Kimsenin seni sevmemesi çok kötü bir duygu, öyle değil mi?
Мне все равно ненавидит меня Лоуренс или нет, но ужасно, когда тебя никто не любит.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]