Çok uzaklarda tradutor Russo
194 parallel translation
Bu ayrılığın gerçekleşeceği günler... çok uzaklarda değil.
Думаю этот день близок... когда такое разделение будет возможно.
Son geldiğinde, çok uzaklarda olacağım.
Когда наступит конец, я буду далеко от вас.
Ama çok iyi geldi, kendimi çok uzaklarda hissettim.
Как это? Я ударила его бутылкой по голове.
Çok uzaklarda.
Очень далеко.
Çok uzaklarda.
ћы далеко ушли от него.
Kuzeyde, çok uzaklarda, o mağarada genç bir tanrı uyur.
Далеко на севере, в пещере, спит юный бог.
çok ağır, çok kalın halıların... ayak seslerini yuttuğu... adımların duyulmadığı... sanki dalıp gitmiş sırdaşlar... bu cansız, yavan dekordan çok uzaklara... kornişin altında, ölü yapraklar gibi dal ve çelenkleriyle... özenle hazırlanmış... bu frizden uzaklara... üzerinde bir kez daha yürüdüğüm zemin sanki hâlâ... kum ve çakıl veya taş döşeme... sana kavuşmak için adeta... zengin ahşap kaplamalı duvarlar arasında... ustuka, silme, tablolar... aralarından geçtiğim çerçeveli gravürler... seni beklerken içlerinde çoktan... kendimi bulduğum... şu an senin huzurunda bulunduğum mekândan... çok çok uzaklarda ;
к безмолвным залам, где отзвук шагов поглощается коврами, столь тяжелыми, столь плотными, что ни единый отзвук шагов не долетает до его собственного уха, как если бы само ухо было далеко, далеко от ковров, очень далеко от этого тяжеловесного и пустого убранства, далеко от этого замысловатого орнамента, стелющегося под потолком, с его ветвями и гирляндами, словно старинной листвой, как если бы сам пол был еще песком или гравием, или каменными плитами, по которым шел я вперед, как бы навстречу вам, меж этих стен, отягощенных деревянными панелями, гипсом, лепниной, картинами, гравюрами в рамках, среди которых я шел вперед,
Yaşarken bile çok uzaklarda yaşadığımı hissediyorum.
Я живу сейчас, но мне кажется, что мгновения моей жизни уже в далёком прошлом.
Birçok galakside ulaşabileceğinizden çok çok uzaklarda.
Во многих галактиках далеко за вашими пределами.
Ayrıca çok uzaklarda, Amerika'dalar.
Это было далеко, в Америке.
Elbette, dolar savrulan günler çok uzaklarda kaldı.
В те времена доллар стоил гораздо больше чем сейчас.
Dr. Wilbur çok uzaklarda.
Доктор Вилбур слишком далеко.
Bizi oluşturan madde çok uzun zaman önce çok uzaklarda bir kırmızı dev tarafından üretildi.
Материя, из которой мы состоим, была создана очень давно и очень далеко в недрах звезд-красных гигантов.
* Çok uzaklarda
Вдалеке,
Bu görevi başarabilmek için o kişinin yıldızların bizden çok çok uzaklarda olduğunu ve yıldızların gökyüzünden düşen ve bir çoğunun bize çok yakın olduğu lambalar olduğunu kabul etmesi gerekir.
Такое путешествие может быть совершено только в том случае, если мы примем звезды, которые мы видим по ночам, за огромные, удаленные от нас на гигантское расстояние миры, а каждому из нас известно, что звезды - это всего лишь прикрепленные к небу фонари, большинство из которых находятся очень близко к нам.
Bizim için,... belki de, kökenimizi en iyi açıklayan teori,... uzayda çok uzaklarda yer alan bir diğer dünyanın varlığıdır.
Для нас, возможно, лучшим объяснением нашего происхождения является эта идея о другом мире, расположенном далеко в космосе.
Çok uzaklarda olsan bile evinin yolunu asla unutma.
Не забывай где твой дом, даже когда ты далеко.
Ve eğer katılmak isterseniz, gelecek üç ayını çok ama çok uzaklarda okuyarak geçirebilir.
И если вы не против, следующие три месяца он может... учиться в другой стране.
"Aşkım"! Çok çok uzaklarda bulunuyor olsa bile... birbirlerine "aşkım" diye hitap ediyorlar.
Даже если они не рядом, они так называют друг друга.
Bu gece evinden ve huzurlu olduğun yerden çok uzaklarda olduğunu biliyorum.
Сегодня ты пока далека от нее а там, где ты сейчас, тебе спокойно и хорошо.
Bizi çok uzaklarda oturmuş Terasta kokteyllerimizi içerken ve Yatakta kahvaltımızı ederken görebiliyorum
Новая Аргентина, мы все вместе стоим перед миром, и в наши рядах нет несогласия!
Annen ise çok uzaklarda.
А твоя мама вот здесь...
Peşimizden sıçrama yaptıklarında çok uzaklarda olmak istiyorum.
Я хочу быть подальше отсюда, когда они прыгнут за нами.
Çok uzaklarda bir yerdesin, değil mi?
Ты думаешь о чём-то другом, да?
Acil müdahale gerektiren bir kriz mi var? Buradan çok uzaklarda?
Произошел кризис, требующий немедленных действий?
* Tipperary çok uzaklarda. *
# It's a long way to Tipperary
Ve biz de buradan çok uzaklarda olacağız.
А мы будем уже далеко отсюда.
Her şey çok uzaklarda gibi.
Все уходит вдаль.
Sanırım birbirimizden çok çok uzaklarda olacağız.
И мы будем... очень далеко.
Çok nadir bulunan yaratıktır ve evinden çok uzaklarda burada.
Очень редкое животное.
~ Çok çok uzaklarda... ~... geziniyorum tek başıma.
Я брожу.. Пока так далеко..
Yalnız, o yer buradan çok uzaklarda.
Конечно, то и это - места разные.
Dediler ki, çok uzaklarda dolaştı Çok uzaklarda
Отправился он далеко далеко...
Tam ortada duruyor ama yine de çok uzaklarda gibi.
Она в центре. А мысли её где-то витают.
Oh, buradan çok uzaklarda.
O, это очень далеко.
BU ADAM İSTATİSTİKLERDE YER ALMIYOR. # Evim, yurdum çok uzaklarda. #
Этот человек не живёт, зарывшись в статистику.
# Çok uzaklarda, bambaşka topraklarda, # BU ADAM, BEYAZ BİR KADINI ÖLDÜRMEKLE SUÇLANIYOR. # Yürürdüm bütün kalbimle, özgürce ve gururla. #
Этот человек обвиняется в убийстве белой женщины.
Evim çok uzaklarda.
'орошо, это длинный путь домой.
Kartpostallarda görünen Rio de Janeiro imajından çok uzaklarda yaşıyorduk.
Город Бога был далек от изображения Рио-де-Жанейро на открытках.
Uzaklarda, çok uzaklardasın.
"а ты все дальше, дальше, дальше..."
Uzaklarda çok uzaklardasın.
" а ты все дальше, дальше, дальше...
Uzaklarda, çok uzaklarda.
" Дальше, дальше...
Senden çok uzaklarda şampiyon, ve artık sana ihtiyacı yok.
Она далеко от тебя, чемпион, и ты ей больше не нужен.
Çok uzaklarda.
Далеко.
Ne zaman yukarı baksan bileceksin ki yalnız değilsin... çok uzaklarda olsan dahi.
Всякий раз, когда ты смотришь вверх, ты знаешь, что ты не один Даже если ты далеко
Seks hakkındaki her düşünce benden çok uzaklarda.
О сексе я думаю в последнюю очередь.
Çok uzaklarda.
Страшно далеко.
Hayır, çok daha uzaklarda galaksinin dış kenarında.
Нет. Мы находимся вот здесь, на периферии, на окраине галактики.
Sonra uzaklarda yankılanan bir patlama sesi. Boşluktan gelen bir ses, sanki çok derin bir kuyunun dibinden gelir gibi.
Потом вдали прогремел взрьв - это бьл глухой звук, как будто донесшийся из морской пучинь.
Çok uzaklarda Doğu Afrika'da bulunan işaretlenmemiş bir mezar için yas tutuyor. Tartışmamızın çarpan kalbinde küstah ama değersiz bir tez var. Bu bize bir soru soruyor.
И теперь, когда она молча страдает скорбит по безымянной солдатской могиле в далёкой Восточной Африке в сердце нашего сегодняшнего заседания бьётся дерзкий, но жизненно важный тезис сводящийся к одному вопросу вот этот вопрос может ли молодая женщина мужественно несущая свое вдовство, которое наложила на неё любовь к стране надеяться на защиту и покровительство нового общества?
Saftirik dayımdan çok uzaklarda olalım " demektir.
Ты шутишь, да? Ты же не думаешь, что...
uzaklarda 21
çok üzüldüm 280
çok üzgünüm 1758
çok uykum var 28
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzun bir süre 23
çok üzgünüm efendim 30
çok uzak 78
çok üşüyorum 45
çok üzüldüm 280
çok üzgünüm 1758
çok uykum var 28
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzun bir süre 23
çok üzgünüm efendim 30
çok uzak 78
çok üşüyorum 45
çok üzücü 155
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok uzun zamandır 30
çok utanıyorum 107
çok uzun sürdü 28
çok uzun zaman önce 42
çok uzak değil 39
çok uzun sürmez 60
çok uzaklara 31
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok uzun zamandır 30
çok utanıyorum 107
çok uzun sürdü 28
çok uzun zaman önce 42
çok uzak değil 39
çok uzun sürmez 60
çok uzaklara 31