Çıkaramıyorum tradutor Russo
357 parallel translation
Seni rahatsız etmek istemem ama bunu tek başıma çıkaramıyorum.
Не хочу вас беспокоить, но сам я не справлюсь.
O melodiyi aklımdan çıkaramıyorum.
Не могу избавиться от этой мелодии.
Ne olduğunu çıkaramıyorum ki!
Знаете, не могу разобрать.
Onunla karşılaştığım andan beri aklımdan hiç çıkaramıyorum.
) С тех пор, как я с ним познакомилась, я не могу не думать о нем.
Ayağım sıkıştı, çıkaramıyorum.
У меня нога застряла, я не могу ее вытащить.
Ayağım sıkıştı, ve çıkaramıyorum.
Нога застряла, не могу ее вытащить.
Ayağım sıkıştı, ve ordan çıkaramıyorum.
У меня нога застряла, и я не могу ее вытащить.
Çıkaramıyorum.
Но не могу вспомнить.
- Evet, karşılaştık. - Ama nerede, çıkaramıyorum.
- Да, но я не помню где.
Çıkaramıyorum.
Я не знаю, что это такое.
Grant, kurtaramıyorum... Ellerimi çıkaramıyorum.
Грант, вытащите меня, мне прижало руки.
Yazıcı Thompson'ın bir avuç toza dönüşmesini aklımdan çıkaramıyorum.
Я не могу забыть, как старшина Томпсон превратилась в горстку пыли.
Bozukluğu ortaya çıkaramıyorum.
Я не могу пробиться сквозь помехи, сэр.
Lanet olsun, kemerini çıkaramıyorum.
- Черт, не могу снять его ремень
Bir türlü aklımdan çıkaramıyorum.
Это сильнее меня.
Çıkaramıyorum.
Я не могу его вытащить.
Sizi banyodan çıkaramıyorum.
Я не могу вытащить вас из ванны.
Parmağımı çıkaramıyorum.
Не могу вытащить.
Tokayı çıkaramıyorum
Я не могу расстегнуть пряжки.
Bazen herşey öylesine boktan ki kendimi çekip çıkaramıyorum.
Да, бывает ощущение, что сверху опускается какая-то мерзость.
Dışarı bir şey çıkaramıyorum, değil mi?
Я ничего не могу сделать.
Cecilia'yı aklımdan çıkaramıyorum işte.
Я не могу выбросить Сесилию из головы.
Çıkaramıyorum ki.
Не хочу тебя ударить.
Onu aklımdan çıkaramıyorum.
Я не могу выгнать ее прочь.
Bundan bir anlam çıkaramıyorum.
Я ничего не понимаю.
Çeviri kalıbını sağlayacak gerekli başvuru noktalarını çıkaramıyorum.
Необходимо получить дополнительную информацию, чтобы произвести перевод.
" Burada kalan ipuçlarından bir anlam çıkaramıyorum.
Из того, что здесь осталось, мне трудно во всём разобраться.
Sıkıştı, çıkaramıyorum!
У меня ледоруб застрял.
Bacağımı çıkaramıyorum.
ћою ногу прищемило.
Bebeği dışarı çıkaramıyorum.
Я не акушер, детей принимать не могу.
Evet canım nerede Wrigley sakızlar? Aklımdan çıkaramıyorum. Bütün gün!
Что-то меня пожевать тянет ВЕСЬ ДЕНЬ! "
Kumaşı çıkaramıyorum.
Я не могу снять одежду.
Şarkını aklımdan çıkaramıyorum.
Из ума не выходит твоя песня.
Beni dinliyor musun sen? Kamyonlarınızın arasına park ettim dedim! Arabamı çıkaramıyorum.
Я же сказала, что припарковалась рядом с твоими ребятами.
Kontrol ettiğimi öğreninceye dek sigorta şirketi sahneye çıkmasına izin vermeyecek! Bu arada, şehirde tıbbî acil bir durum var ve ben lanet arabamı çıkaramıyorum!
Страховая компания не позволяет ему выходить на сцену, пока я всё не проверю, а только что получил срочный вызов и не могу выехать!
Seni aklımdan çıkaramıyorum.
Я не могу перестать о тебе думать.
Sana karşı dürüst olmalıyım, söylemem gerek ki, o kadınla el ele tutuştuğunu gördüğümden beri, seni aklımdan çıkaramıyorum.
Но буду с тобой честным... Я должен сказать что с того момента, как я увидел вас с Моной, держащимися за руку я не могу перестать о тебе думать.
Onu aklımdan çıkaramıyorum.
Не могу выкинуть его из головы.
Hey? Emniyet kemerini çıkaramıyorum.
Не могу отстегнуть ремень безопасности!
Sanırım aklımdan çıkaramıyorum.
Кажется, я не могу выбросить ее из головы.
Çıkaramıyorum.
Не могу.
Araba kullanma iznim var fakat ehliyetli bir sürücü olmadan jipi çıkaramıyorum.
Вообще-то, у меня есть разрешение на вождение, но папа запретил мне садиться в Джип без водителя с правами.
Aklımdan çıkaramıyorum.
Похоже, я просто не могу выкинуть его слова из головы.
Gözlüklerimi çıkaramıyorum
Как вяло.
Onu çıkaramıyorum! Her yerde kan var! Babamı çıkarabilir misiniz?
Я не могу его вытащить, там повсюду кровь, вы можете ему помочь?
- Çıkaramıyorum.
- Я ее снять не могу.
Çıkaramıyorum.
- Я не могу ее снять.
Ama Kosh'u içinden çıkaramıyorum.
Но я не могу извлечь Коша из него.
Biliyorsun ben tahrik etmeyi severim, ve seni aklımdan çıkaramıyorum.
- Правда? - Да, мой ангел.
Ve bir aptal gibi hissediyorum. Tüm ekip ve ekipmanla setteyim, anlamlı bir şey çıkaramıyoruz ve uyumu sağlayamıyorum ve hala yapmaya devam ediyorum.
Чувствую себя идиотом, напустив бессмысленную чушь, все не подходит, а я все еще снимаю это.
- Çıkaramıyorum.
- Не могу.
çıkar 159
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkar onları 25
çıkar şunu 136
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkar onları 25
çıkar şunu 136