Özel bir şey yok tradutor Russo
113 parallel translation
Özel bir şey yok.
Ничего интересного.
Bu gece özel bir şey yok.
Ничего особенного.
Özel bir şey yok.
Ќичего особенного.
"Niye benim bir şeyim yok, bana özel bir şey yok?"
"Почему я лишь пустое место, человек, в котором нет ничего примечательного?"
- Özel bir şey yok.
- Я ничем особенным не занимаюсь.
- Özel bir şey yok.
- Ничего особенного.
Özel bir şey yok, hayır.
Собственно ничего особенного.
Özel bir şey yok.
Ничем особенным.
- Özel bir şey yok.
О, ничего, ничего, ничего особенного.
Özel bir şey yok. Haliyle, onları salmışlar.
Ничего особенного, их освободили конечно.
- Hayır, özel bir şey yok.
Ничего не надо.
- Onda özel bir şey yok.
В ней нет ничего особенного.
- Adamda da özel bir şey yok.
В нём тоже нет ничего особенного.
Öyle özel bir şey yok kafamda.
Ничего особенного.
Hatırladığım özel bir şey yok.
Нет, ничего такого не припомню.
Hakkımda özel bir şey yok.
Ну... Ничего особенного про меня не скажешь...
Yani herkesin dediğinin aksine, onda özel bir şey yok.
Я думаю, не такая уж она и особенная.
- Hayır. Özel bir şey yok.
- Да так, ничего особенного.
Pek özel bir şey yok.
- Ничего особенного.
Özel bir şey yok, sadece kaya ve birkaç bin fok.
Ничего особенного просто голые скалы, на них пара тысяч тюленей.
Özel bir şey yok. Sadece yaralanan veya hastalanan insanlar.
Ничего такого, просто люди заболевают или получают травмы
Bende hiç özel bir şey yok mu?
Во мне нет ничего особенного?
- Özel bir şey yok.
Э... ничего особенного.
Bu doğru.Yazı basılmış Onlarda özel bir şey yok.
Это правда. Буквы печатные. В них нет ничего особенного.
- Daha özel bir şey yok - Tatlım, hamile değilim.
- Дейл, послушай, я не беременна, Дейл!
Özel bir şey yok.
Легкие манипуляции, да.
- Özel bir şey yok mu?
- Кафе? И больше ничего?
Orası çok aşağıda, özel bir şey yok.
Это внизу, там ничего нет...
Özel bir şey yok.
Да просто так
Hayır, özel bir şey yok...
Нет, ничего особенного...
Rose'la aranızda çok özel bir şey yok, değil mi?
Ты с Роуз, но это ведь не предел, верно?
Özel bir şey yok. Sadece bir... Sadece bir tokat.
Ничего особенного, просто.... это просто пощечина.
Donut'ları kontrol ettim, özel bir şey yok.
Кстати, я роверил пончики, ничего особенного.
Benimle ilgili özel bir şey yok.
Я совершенно ничем не примечателен.
Burada özel bir şey yok.
Ничто здесь не является частным.
Özel bir şey yok.
Конкретно - ничем.
Özel bir şey yok, Ekselans.
Ничего особенного, Ваше превосходительство.
- Hayır, özel bir şey yok.
Нет, ничего особенного.
Özel bir şey yok.
- Да просто любопытно.
Özel bir şey yok.
Между нами ничего нет.
Özel bir şey yok.
Ничего особенного.
Özel bir şey yapmana gerek yok.
А тебе не надо ничего делать.
Özel ölüm diye bir şey yok.
Это не какая-то особенная смерть.
Benim sorumluluğumda olan kendi özel projeme başlayacağım kimsenin bir şey yapmasına gerek yok.
Я возьму его как свой личный проект, под свою ответственность, ничего общего с остальными. Я не позволю этому забыться.
Aylık özel seçim almak için bir şey yapmanıza gerek yok. Sadece...
Вы ничего не делали, чтобы получить.
Ve aranızdaki sorun neydi? - Özel bir şey yok.
- А между вами не...
Bu tür özel konuları konuştuğum için özür dilerim ama siz İngiltere Kraliçesisiniz ve artık özel şey diye bir şeyiniz yok.
Простите, что говорю о таких личных вещах, но вы теперь королева Англии. И у вас более нет ничего личного.
- Donny şu an soru sormak yok, bu özel bir şey, tamam mı?
- Донни, никаких вопросов сейчас, ясно? Это личное.
Aramızda özel bir şey olmasına gerek yok.
Знаешь, нам не нужно ничего из того, что я говорил.
- Oh, Bunun ikimiz arasında özel bir şey olmasına gerek yok, değil mi?
Ну, у нас в языке нет такого понятия, разве нет?
Beni nereye götüreceğini hâlâ söylemedin basketbol maçı için özel bir şey giymene gerek yok.
Ты до сих пор не сказала, куда ведешь меня, но просто чтобы ты знала - тебе не нужно наряжаться - для матча Knicks.