Üstü tradutor Russo
3,148 parallel translation
Doğa üstü güçlerimden dolayı benimle çıktın.
Ты совратил меня из-за моей супер-связи.
Eğer Frost ve Parkman gerçekten mücadele ettilerse ve bu kanamaya sebep olduysa o zaman neden Frost'un üstü başı Parkman'ın kanı olmamış?
И если Фрост и Паркман действительно боролись, и это стало причиной кровотечения, то почему на Фросте не оказалось ни капли крови Паркмана?
Artık Mette ile birlikte yaşıyorum. Yolumun üstü değil.
А теперь я живу у Метте, так что не совсем по пути.
Lütfen üstü çizili hükmü okur musunuz?
Вы бы не могли прочитать выделенные фрагменты?
Merak ediyorum da insan üstü duyuş gücü var mıdır.
Наверное у него очень чуткий слух.
Kurbanımız da üstü çizili olarak listede.
Она тоже есть в списке - вычеркнута.
Kesemem! Kolunu kesmeyeceksin. Altı üstü bir tahta parçası!
Мы же не руку ему ампутируем, это всего лишь дерево!
Onları suç üstü yakalayacağız.
И тогда мы возьмём их.
Sebastian babasının onu yüz üstü bırakmasının ne kadar kızdığını söylemek istedi.
Себастьян хотел сказать как зол он был как его отец подвёл его
- O üstü giymek çok baskı yapıyordur.
Ты слишком многого ждешь от блузки.
Ama seni de yüz üstü bırakmak istemiyorum, tamam mı?
Но не хочу подводить и вас. Понимаете?
Onunla konuşmak istemiyorsun çünkü gözlerine bakıp onu yüz üstü bırakacağını söylemek istemiyorsun.
Ты не хочешь говорить с ним, потому что не хочешь посмотреть ему в глаза и сказать, что ты отступаешь.
Onu neden yüz üstü bıraktığını da söylemek istemiyorsun.
И, конечно, ты не хочешь говорить ему, почему ты отступаешь.
Yemek için vaktin olmadığını biliyorum. Ayak üstü bir şeyler yeriz diye düşündüm.
Знаю, у тебя нет времени на ужин, так что я подумала, может, ты захочешь булочек.
İğrenç olur, bir daha denemem dedim ama peynir üstü reçel çok lezzetliymiş.
Я думала, будет настолько отвратительно, что я перестану. Выходит, джем на сыре безумно вкусно!
Hey, peynir üstü reçelden var mı daha?
Хочешь еще джем с сыром?
Yapma. Sörf, gün ışığı, üstü açık arabalar...
Там будет серфинг, солнце, машины с откидным верхом...
Bunlar seviyenin bir miktar üstü gibi görünüyorlar.
Немного больше твоей зарплаты.
Ama yüz üstü bırakma.
Только не отворачивайся от меня.
DÜŞ, diz-üstü-şaplaklama.
ПНК - порка на коленях.
Kalp krizi, 50 yaş üstü erkekler için en yaygın ölüm nedeni.
Остановка сердца - наиболее частая причина смерти у мужчин старше 50.
Doğa üstü olaylar üzerine bilimsel görüşünü almak istedim.
Я хотела узнать его научное мнение об этом сверхъестественном феномене.
- Ne? Dedim ki ellerini üstü- -
Я сказал, убери свою руку...
Altı üstü 725 kilometrelik tünele bakacağız.
У нас только 450 миль тоннеля, которые нужно проверить.
Biliyorum sadece bir iş var ama altı üstü bir özgeçmiş.
Я понимаю, что там всего одна работа, но технически это резюме.
Gövdesinin üstü ve yüzü asıl darbeyi almış.
Основная сила взрыва пришлась на верхнюю часть туловища и лицо.
- Kıyafetimin üstü nerede?
Где моя кофта?
"Bizimle gelemezsin" demek için üstü kapalı yönteminiz bu mu?
Это твой способ сказать мне, что я не могу с вами пойти?
Trafik şubeyi aradım, kurbanın üstü açık Mercedes'inden ve cep telefonundan hiç iz yok.
Я проверил штраф-стоянку. Кабриолет мерседес покойного вне поля видимости, как и его мобильный телефон.
Burayla Nevada arasındaki bütün kart kulüplerini, Palm Springs'teki bütün yerli kumarhaneleri ve her iki eyaletteki havaalanı otoparklarını araştırdım. Kurbanın üstü açık Mercedes'i hiçbir yerde yok.
Проверил все карточные клубы отсюда до Невады, все индейские казино в Палм Спрингс, стоянки в аэропортах в обоих штатах... мерседеса кабриолета нашего убитого нигде нет.
Sonra ben de dengemi kaybettim ve kaplumbağa gibi sırt üstü düştüm.
Знаете, я вышел из себя потерял равновесие и завалился на спину как черепаха.
Seni yüz üstü bırakmayacağım, sahip.
Я не подведу тебя, сахиб.
Altı üstü bir karttı.
Это была всего одна открытка.
Hayes'in ev bilgisayarı ve diz üstü bilgisayarının her byte'ının üzerinden geçtik.
Мы проверили каждый байт на домашнем компьютере Хейза.
İçgüvenlik Savunma Birliği diz üstü bilgisayarın geçmiş bilgilerinin her yerinde var.
Лига защиты Родины была повсюду в ее ноутбуке.
Tanrım. Sırt üstü uzan Kyle.
Ложись на спину, Кайл
Bizi yüz üstü bıraktın patron.
Ты забил на нас, шеф.
Böbrek üstü bezleri şişmiş, potasyum seviyesi yükselmiş ve düşük glukoz... hormon bezleri yetersiz.
Надпочечники увеличены, в паре с высоким калием и низкой глюкозой... адреналовая недостаточность.
O halde müsaadenizle bayım... Güzel başını sulu bir karpuz gibi ikiye bölüp suyunu süzeceğim ve keyifli bir öğle üstü çayı olarak servis edeceğim.
С вашего позволения, сэр, я раскрою вашу прекрасную голову, как спелую дыню, нарежу ломтиками и подам к ароматному чаю.
Bu gördüklerimiz gerçek üstü görüntüler...
В эти нереальные кадры, которые мы видим...
Gerçekten mi? Çünkü bana üstü kapalı mesaj veriyormuşsun gibime geldi.
Потому что прозвучало, как скрытое сообщение для меня.
Altı üstü bir değişiklik, güzel bir şeylerin üstünde uyumayı dene.
Просто для разнообразия попробуй поспать на чём-то хорошем.
Babam, Amerikalı bir asker tarafından öldürüldü ve Japon asıllı olduğu için üstü örtüldü.
Мой отец был убит армейским и это было предано забвению потому, что он был японцем!
Denise bizi yüz üstü bırakmaz diyordum.
Я сказала, что Дениз не подкачает!
İster inan ister inanma, sadece çatal üstü dövmesi var.
Нет, лишь татуировка на копчике.
Altı üstü sıradan bir kadın.
Как ни взгляни – обычная женщина.
Olağan üstü bir diş ağrım var ve bu kendimi daha iyi hissettiriyor.
У меня просто невероятно болит зуб, а с этим не так сильно чувствуется.
Başka 26 yaş üstü olacak mı?
А кто-нибудь старше 26 там будет?
Onları yüz üstü bırakmışım ve başlarına kötü bir şeyin gelmesine göz yummuşum gibi gelirdi.
Я бы чувствовал, что бросил их и позволил случиться чему-то очень плохому...
O operasyonda, Ajan Walker'a onun için olağan üstü uygulama izni verdiz mi?
Тогда вы разрешили оперативнику Уолкер принять чрезвычайные меры против него?
Amirim, altı üstü yarım saat.
Шеф, это же только 30 минут.