Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / An explorer

An explorer перевод на турецкий

161 параллельный перевод
- Pardon me, are you an explorer?
- Affedersiniz, siz gezgin misiniz?
- I feel rather like an explorer. - That's what it is.
- Kendimi bir kaşif gibi hissediyorum.
She might as well be married to an explorer.
Bir kaşifle evlense daha iyiydi.
He said he was an explorer working for the International Geographical Society.
Evet, bir araştırmacıydı... Uluslararası Coğrafya Topluluğu için çalışıyordu.
I wanted to be an explorer.
Kaşif olmak istiyorum.
He was like an explorer in a wild country where no one had ever been before.
Daha önce kimsenin gitmediği yerlere giden bir maceracı gibiydi.
I * d like to be an explorer like him.
Onun gibi bir araştırmacı olmak istiyorum.
You said he was like an explorer in a wild country where no man had ever been before.
Onun daha önce kimsenin gitmediği yerlere giden vahşi bir bölgedeki araştırmacı olduğunu.
You said you wanted to be an explorer like your father.
Baban gibi bir araştırmacı olmak istediği söylemiştin...
I said I wanted to be an explorer like my father.
Babam gibi olmak istediğimi söylemiştim.
"I am an explorer in space..."
- "Ben uzayda bir kaşifim."
As if he's... an explorer or something.
Bir kaşif gibi, yada onun gibi bir şey...
I'm an explorer.
Ben bir kaşifim.
Very flattering. I am primarily an explorer now, Captain Garth.
Çok onurlandım. Aslında ben gezginim, Kaptan Garth.
- An explorer.
- Bir kaşif.
Makes you feel like an explorer flying over the pole.
İnsana kendisini kutup üstünde uçan kaşif gibi hissetiriyor.
- Are you an explorer?
- Sen bir kaşif misin?
Well, baby, you are about to become an explorer.
Bebeğim bir kaşif olmak üzeresin.
She was with this crazy-Iooking guy... wearing an explorer's hat and breeches.
Yanında kaşif şapkası ve pantolonu olan tuhaf bir adam varmış.
The eyes of an explorer.
Bir kaşifin gözleri...
- As an explorer.
- Bir kaşif olarak.
You who have the heart of an explorer and the soul of a poet.
Bir gezginin kalbine ve bir şairin ruhuna sahipsiniz.
That's why they want you, not for your military proficiency, but for your skill as an explorer, and as a diplomat.
Seni de bu yüzden istiyorlar, askeri maharetin için değil, bir kaşif ve diplomat olmaktaki becerilerin için.
A guy I think was an explorer left this in the bar.
Saçımı yakarım, elbiselerimi keserim!
- lm an explorer!
- Kaşifim!
I was an explorer of forbidden pleasures,'opening the box my final act of exploration,'of discovery.'
Günahlık zevkler keşfettim. Kutuyu açmak benim en son yasak deneyimim... oldu.
Are you an explorer?
Kaşif misin?
When I was on night shift, I felt like an explorer.
Gece devriyesindeyken, kaşif gibiydim.
He was an explorer from Spain.
- İspanya'nın kaşifiydi.
" an explorer of the rising pinnacles and gently curving slopes of my body.
"... usulca kıvrılan yamaçlarını keşfe çıkmış genç bir Balboa'ydı o.
I'm not a diplomat or an explorer or a tactical officer or whatever else you might need on this trip.
Ben ne diplomat, ne kaşif, ne taktik subayı, ne de bu yolculukta ihtiyaç duyabileceğin başka biri değilim.
Tales of these lost cities attracted North American John Lloyd Stephens an explorer who had published books about his travels
Kuzey Amerikalı John Lloyd Stephens'ı etkileyen kayıp şehirlerle ilgili hikayeler gibi. Stephens, seyahatleri hakkında kitaplar yayınlayan bir kaşifti.
Captain, you're an explorer.
Kaptan, siz bir kaşifsiniz.
You are a scientist, an explorer.
Sen bir bilimadamısın, bir kaşifsin.
HONEY, YOU WANT TO BE AN EXPLORER?
Tatlım, kaşif mi olmak istiyorsun?
I'D LIKE TO BE AN EXPLORER,
Ben kaşif olmak istiyorum,
It's almost as big as an explorer ship.
Keşif gemileri kadar büyük bir şey.
'She was a philosopher, an explorer.
O bir filozof, bir kaşifti.
I am an explorer.
Ben bir kâşifim.
I'm an explorer.
Ben bir kâşifim.
An explorer.
Bir kâşif.
That was until an underwater explorer, who discovered the Titanic, also helped discover something else deep in the ocean.
Tabi bu titanik'i keşfeden sualtı kaşifine kadardı, Okyanusun derinlerinde başka keşiflerede yardımcı olmuştu.
AN INTREPID EXPLORER OF THE 1 6th CENTURY. PARNELL BEVIS- -
Magellan Bevis... 16. yüzyılın yılmaz gezginlerinden.
General Nobile is not an expert Arctic explorer, is he?
General Nobile uzman bir kutup kaşifi değil, değil mi?
Besides, I plan to pose as an intrepid explorer just returned with my latest discovery - a gibbering apeman.
Ayrıca, Afrikadan geri dönmüş cesur bir kâşif rolundeyim beraberinde dilsiz bir maymun adam getirmişim.
From the other side of the planet had come an expedition led by the French explorer La Pérouse.
Fransız Le Perouse Liderliğinde Gezegenin diğer tarafından gelen bir öncü sefer.
Fancied himself an arctic explorer!
Kuzey Kutbu kaşifiymiş!
You just made yourself a very powerful enemy, old man. Here's the deal, Grampa. A guy I think was an explorer left this in the bar.
kendine çok güçlü ve acımasız bir düşman edindin, yaşlı adam işte anlaşma, büyükbaba bir gezgin olduğunu düşündüğüm birisi bunu barımda unutmuş bu büyük bir hazinenin haritası olabilir, ya da belki bir evin bunu bulmak için, paraya ihtiyacımız var hazırlık yapmamız gerek
After three years, the holy war that began when our leader was killed by an Earth explorer division was almost over.
Liderimizin Dünya keşif ekibi tarafından öldürülmesiyle başlayan kutsal savaş 3 yıl sonra neredeyse sona ermek üzereydi.
When I could be an explorer
- Evet.
An Explorer, or something. And his wife and his kids were with him.
Hayır, çünkü onunla birlikte değillerdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]