Can you tell me перевод на турецкий
13,147 параллельный перевод
Can you tell me your name?
Bana adını söyleyebilir misin?
Mr. Pritchard, can you tell me the last thing you remember?
Bay Pritchard, hatırladığınız son şeyi bana söyler misiniz?
Can you tell me what you did?
Ne yaptığını bana anlatır mısın?
Well, can you tell me how that's even possible, with a coiled lanyard attaching the gun to the gun belt?
Peki silahı kılıfa bağlayan kösteğe rağmen bunun nasıl mümkün olabildiğini söyler misiniz?
Um... Jenny, can you tell me anything about India?
Jenny, Hindistan hakkında bana ne söylebilirsin?
Can you tell me where Henry was three nights ago around 6 : 40?
Henry'nin üç gece önce 6 : 40 sularında nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?
Can you... Can you tell me what you saw?
Neler gördüğünü bana anlatabilir misin?
Can you tell me about those?
Biraz bahsedebilir misiniz?
Well, can you tell me if Evangeline Radosevich has ever resided there?
Evangeline Radosevich orada hiç oturdu mu, söyleyebilir misiniz?
can you tell me where you are?
Nerede olduğunu söyleyebilir misin?
Can you tell me why he's being paid?
Neden para aldığını söyler misiniz?
You can honestly tell her you're simply out with me... playing chess.
Yalnızca benimle satranç oynamak için çıktığınızı dürüstçe söyleyebilirsiniz.
Please, come inside and tell me how can I help you.
Lütfen içeri gelip size nasıl yardımcı olabileceğimi söyleyin.
Oh, yeah, you can tell me anything. Really?
- Tabii, bana her şeyi anlatabilirsin.
Oh, you can torture me all you want, you fucking sadist, but I'm only gonna tell you two things.
Bana istediğin gibi işkence edebilirsin amına çaktığımın sadisti seni ama sana sadece iki şey söyleyeceğim.
You know, my father used to tell me that when the world promises undesirable outcomes, only a fool believes he can alter the latter without first addressing the state of the former.
Babam bana eskiden dünyada beklenmedik sonuçlar ortaya çıktığında sadece tek bir aptalın eskisinin yerini söylemeden bir harfin yerini değiştirebileceğine inandığını söylerdi.
Tell me that you're in, And you can stay here with your daughter.
Bana kabul ettiğini söylersen, kızınla birlikte burada kalabilirsin.
- Speaking of mummies... While I was making canapes, I thought, as revenge for being coarse and not recognizing you, you might dump me, the script and the project, so tell me now so we can dine in peace.
- Mumyalardan söz açılmışken kanapeleri hazırlarken düşündüm de kabalık ettiğim ve seni tanımadığım için intikam olarak beni, senaryo ve projeyi geri çevirebilirsin.
If you can tell me one thing that you said to her that is even remotely funny, I will walk away from all of this.
Birazcık bile komik bir şey söylediğin bir an gösterirsen tüm bunların peşini bırakırım.
Now, a dozen consultants can tell me why this won't work, but I think you can tell me why it can.
Şimdi, bir düzine danışman bana bunun neden işe yaramayacağını söylüyor ama bence sen neden işe yarayacağını söyleyebilirsin.
Anything you tell me can be put in the report.
Bana anlattığın her şey raporda yer alabilir.
Show me, if you can't tell me.
Söyleyemiyorsan, göster.
Anything at all you can tell me about him would be extremely useful.
Onunla ilgili söyleyebileceğiniz her şey çok işime yarayacaktır.
You can tell me if you don't like her.
Ondan hoşlanmıyorsan bana söyleyebilirsin.
He threatened me, I can tell you that.
Beni tehdit etti, size bunu söyleyebilirim.
You can tell me.
Bana söyleyebilirsin.
Next time you can tell me why it took 20 months.
Bir dahaki sefere neden 20 ay sürdüğünü söyleyebilirsiniz.
You can't just tell me now?
Bana telefonda söyleyemez misiniz?
I'm a doctor. You can tell me anything.
Ben doktorum, bana her şeyi anlatabilirsin.
I can't believe you didn't tell me.
Daha önce söylemediğine inanamıyorum.
That way you can tell me all the dirty, disgusting things you did to that poor child.
Böylece o zavallı çocuğu yaptığın bütün iğrenç ve edepsiz şeyleri anlatabilirsin.
Look, you want to tell me fairytales, I got nothin'better to do. We can stay here all day, and you can explain to Joey Marks where all his business went.
Bak, bana masal anlatmak istersen yapacak bir işim yok, bütün gün burada kalabilirim Sen de Joey Marks'a neden... para kazanamadığını açıklamak zorunda kalırsın.
I want you to look at me and tell me you believe we can do this.
Gözlerimin içine bakıp, bunu bizim hallediceğimize inandığını söyle.
I can see that you're feeling some other feeling, but you won't tell me what it is, so I have to guess.
İçinde başka bir şey var ama bana söylemiyorsun, ben de tahmin edeceğim.
You mean to tell me you can't find anything in those fancy photos?
O şık fotoğraflardan bir şey çıkaramaz mısın?
Then can you tell me where else I can go?
gideceğimi söylermisin?
Well, that's what I'm hoping you can tell me.
Bana söylemeni umduğum şey de bu.
Tell me where I can find you.
Seni nerede bulabileceğimi söyle.
You can tell me because we're mates.
- Bana söyliyebilirsin çünkü biz ortağız.
Is there anything else you can tell me about Adam?
Bana Adam hakkında söyliyebileceğiniz başka bir şey var mı?
You can tell me.
Bana anlatabilirsin.
But whatever you do, you can't tell her about last night or that you know me.
Ama sakın dün geceyi ve beni tanıdığını anlatma.
You come into my house, and you tell me that my son is hiding some girl, and that he's in danger, but you can't tell us why?
Evime geliyorsunuz oğlumun bir kızı sakladığını söylüyor tehlikede diyorsunuz ama sebebini açıklamıyorsunuz.
You can just tell me to leave.
Bana gideceğini söyleyebilirsin.
- You can tell me, it's all right. - Oh.
Bana anlatabilirsin.
Can you just tell me how to get back into the house?
Bana eve nasıl girebileceğimi söyler misin?
- You can always tell me everything.
- Bana hep her şeyi anlatırsın.
If you don't tell me what's going on, you can leave now.
Neler olduğunu bana söylemezsen hemen gidebilirsin.
Okay, you can't tell anyone, but Hachette just made me a big offer.
Pekala bunu kimseye söyleme ama Hachette bana müthiş bir teklif yaptı. - Nee?
You can tell me tonight.
Bu akşam söyleyebilirsin.
You can tell everybody about me.
Herkese benden bahsedebilirsin.
can you tell me your name 66
can you tell me why 25
can you tell me what happened 75
can you tell me that 26
can you tell me what's going on 20
can you speak english 16
can you swim 39
can you hear me 3134
can you 2490
can you do me a favor 162
can you tell me why 25
can you tell me what happened 75
can you tell me that 26
can you tell me what's going on 20
can you speak english 16
can you swim 39
can you hear me 3134
can you 2490
can you do me a favor 162
can you talk 121
can you help me 410
can you see 147
can you keep a secret 141
can you hear me now 64
can you walk 167
can you see me 160
can you believe that 422
can you say 98
can you fix it 117
can you help me 410
can you see 147
can you keep a secret 141
can you hear me now 64
can you walk 167
can you see me 160
can you believe that 422
can you say 98
can you fix it 117
can you believe it 657
can you feel it 118
can you imagine 445
can you hear us 101
can you help 91
can you move 101
can you see it 151
can you do it 233
can you help her 37
can you forgive me 106
can you feel it 118
can you imagine 445
can you hear us 101
can you help 91
can you move 101
can you see it 151
can you do it 233
can you help her 37
can you forgive me 106