Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ C ] / Coming from you

Coming from you перевод на турецкий

2,749 параллельный перевод
Let's just say, it'd mean more coming from you.
Sadece diyelim ki, senin söylemen daha etkili olabilir.
That's pretty funny coming from you!
Bunu senin söylemen gerçekten komik!
Funny coming from you.
Bak şu konuşana!
That means a lot, Ronnie, coming from you.
Bu daha çok senden geliyorum demeye benziyor.
Doesn't sound the same, coming from you.
Seninki farklı oldu sanki.
That means a lot coming from you.
Bunu senin söylemenin anlamı çok büyük.
But coming from you, it's so natural.
Ama bunu sen söyleyince, çok doğal geliyor.
That's a compliment, coming from you.
- Benim için bir iltifattır.
Ha! That means a lot coming from you.
Senden övgü almak benim için önemli.
Fuck. That, coming from you- -
Diyene bak, amına koyayım.
I am really sorry that I have to sit here and listen to all this ridiculous nonsense coming from you ridiculous people!
Burada oturup da saçma sapan insanların dediği saçmalıkları dinlemek zorunda olduğum için çok üzgünüm.
That... that is hilarious, coming from you.
Bunun... Bunun senden gelmesi çok komik.
High praise coming from you.
Bunu senden duymak büyük bir övgü.
Okay. I just thought it might be easier coming from you.
Pekâlâ, sadece ona senin söylemen daha iyi olur diye düşünmüştüm.
Bad news will go down smoother coming from you.
Kötü haberler senin ağzından daha yumuşak çıkıyor.
That's funny coming from you.
Sen söyleyince komik oluyor. Tamam.
Oh, well, thank you - - that means an awful lot coming from a top sports psychologist such as yourself.
Sizin gibi iyi tanınan bir spor psikoloğundan bunları duymak çok güzel.
If she mentions my name, if I get the stamp of approval, the midas touch from Jenny shitfinger, I'm coming for you, pal.
Eğer benim adım geçerse, eğer onay damgasını alırsam Jenny'den sihirli bir dokunuş olursa, senin için gelirim dostum.
This is Brian Zvonecek, coming to you live from the annual battle of the badges.
Ben, Brian Zvonecek size her yıl yapılan rozetlilerin maçını sunacağım.
So, if you want to use us but you don't want us to ask, "where is it coming from?"
Eğer bizi kullanmak istiyorsanız ve "Bu nereden geliyor?" diye sormamızı istemiyorsanız.
You're gonna hear a lot in the coming days from my esteemed colleague from across the aisle.
Önümüzdeki günlerde aradaki boşluğun hemen karşısındaki saygıdeğer meslektaşımdan pek çok cümle işiteceksiniz.
First number on the next page is what you have coming in from the
Arka sayfadaki ilk rakam şu ;
Don't pray for anything just love me... because there's no bomb, or God, that can keep me from coming back to you
Dua etme.. sırf beni sev... Çünkü ne bomba, ne Allah benim sana geri gelmemi durduramayacak.
From the top of the trees, you can see the planes coming in from Miami.
Ağaçların tepesinden Miami'den gelen uçakları görebilirsiniz.
This is just coming from a man who has many more years of experience than both Sam Power and you put together.
Bunu, Sam Power'la ikinizin toplamından daha tecrübeli bir adam söylüyor.
I'm not gonna waste any more gas coming up here for parceled-out information, so from now on, when you know something, I know something.
Taksim, taksim bilgi almak için buraya gelmeye daha fazla benzin harcamayacağım, şu andan itibaren sen bir şey öğrenirsen, ben de öğreneceğim.
Now, if you're coming after my Deputy because he dared disobey your godlike order that he stay away from your Detroit thug...
Eğer Allah'ın emri isteğinize uymama cüretini gösterip Detroitli mafya babasından uzak durmadığı için yardımcımın peşine düştüyseniz- -
Are you coming from yoga?
- Yoga'dan mı geliyorsun?
I'll tell you where it's coming from.
Nereden çıktığını söyleyeyim sana.
Coming from a guy who's trying to make her give up her baby, you know.
- Bebeğini evlatlık vermeye ikna etmeye çalışan bir adam söylüyor.
When you spend all your time in a school as white as a Minnesota winter, it's nice to feel like you're part of something with people that get where you're coming from.
Tüm zamanını Minnesota'nın kışları kadar beyaz bir okulda geçirince doğup büyüdüğün ortamı anlayan insanlarla bir arada olmak hoşuna gidiyor.
As much as I would like to bring you up on murder charges, my authority doesn't extend to Yemen, but I'm obligated to offer you protection from a fugitive who I think is coming after you.
Her ne kadar sizi cinayet suçundan yargılamak istesem bile benim yetkim Yemen'e kadar uzanmıyor, ama sizi peşinizden gelen kaçakten korumak için size koruma sağlamaya yükümlüyüm.
Well, I hope you don't like him,'cause you're not coming back from, " Just kidding.
Umarım ondan hoşlanmamışsındır çünkü "Dalga geçiyorum. Benim adım aslında... "...
I've got something coming up from the lab, can you watch out for it?
Isaac, laboratuvardan bir şey gelecek, ona dikkat eder misin?
You think I don't notice you getting up halfway through every meal and coming back from the ladies'room light-headed and reeking of breath mints?
Her yemeğin ortasında tuvalete kalktığını ve ağzında naneli sakız kokusuyla başın dönerek geldiğini fark etmediğimi mi sanıyorsun?
If that's the case'on December 21, you have an energy that's coming from the center of the galaxy that comes from the dark rift... that comes comes from the womb of the galaxy, if you will, that is now gonna be amplified by the sun, that is going to have some kind of effect on humanity.
Eğer 21 Aralık'ta bu dizilim gerçekleşirse galaksinin merkezinden, kara delikten galaksinin kalbinden bir enerji gelecek ve bu enerji Güneş tarafından daha da büyütülecek, bununda insanlık üzerinde çeşitli etkileri olacak.
This way you get an idea of where each other's coming from.
Bu sayede birbirinizin hislerine dair bir fikriniz olur.
And where you coming from?
Nereden geliyorsunuz peki?
"Do you see where I'm coming from?"
Ne yaptığımı anlıyor musun?
Well! You look like you're coming from a wedding.
Bir düğünden geliyorsun herhâlde.
I know we haven't really been seeing eye to eye over this thing, and, um... I just really hope that, when this is over, you'll understand where I was coming from.
Biliyorum her konuda seninle aynı görüşlere sahip olamadık ama ben ben istiyorum ki her şey sona erdiğinde umarım benim nereden geldiğimi anlarsın.
But before coming here, did you confess from time to time?
Buraya gelmeden önce, zaman zaman günah çıkardın mı?
Look, I understand where you're coming from.
Olayı anlayabiliyorum, tamam mı?
She's probably coming from someplace fortified... big walls, like you said.
Muhtemelen dediğin gibi büyük duvarlı askeri bölge gibi bir yerden geliyordur.
If you were coming up on the nightside away from the star, you would just see this blackness in front of you - - very little radiation, very little light.
Eğer yıldızdan uzaklaşarak karanlık tarafa doğru ilerleseydiniz önünüzde sadece bu karanlığı görürdünüz. Çok az radyasyon, çok az ışık.
I understand where you are coming from, but I've got two bodies in the morgue with holes drilled into their skulls and the only connection between the two of them is you.
Nereden geldiğinizi anlıyorum ama morgda kafalarına delik açılmış iki tane kurbanım var. Aralarındaki tek bağlantı sizsiniz.
You'll not compete with the train, you'll go facing a train coming from opposite, first one to go aside is the loser!
Sen, le trenle yarışacak tersin den gelen bi trenle karşı karşıya gelcez. ilk kaçan kaybeder!
Yes, a dance master Rangeela is coming from Chicago. If you catch him, yourjob is done.
evet bi dans hocası Rangeela Chicago. dan gelecek onu yakalayıp, seni yerine koyacaz.
On the coming full moon day, my daughter Chaitra's birthday, on that day, in the witness of Goddess Sunkulamma, I'll hand over the land documents from the hands of my daughter, and make you farmers forever. If you attack the family now, entire property would go to trust, you won't get it.
gelecek gün benim Chaitra'doğum günü tanrıça Sunkulamma, tapınağında kızım elleriyle size belgeleri verecek ve sizi toprak sehibi yapacak sen arazini almaya gitmiyecek misin?
Coming from somebody who is not a guy, it kind of does seem like you've lost all interest in dating.
Bunu erkek olmayan birinden duyuyorsun, İlişkilerle ilgili isteğin bitmiş gibi görünüyor.
You had 20 minutes from the store to your arrest. You knew we were coming.
Geldiğimizi biliyordun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]