Domino перевод на турецкий
621 параллельный перевод
We call all of this a domino transplant.
Biz buna domino nakil diyoruz.
You're talking about the domino transplant?
Domino nakilden bahsediyorsun.
And the dominoes stop falling, so no screw-ups.
Domino yıkılır. Sakın hata yapmayın.
We'll be the first in the city to lead a multi-hospital domino transplant.
Bu şehirdeki farklı hastanelerin dahil olduğu ilk domino ameliyatı olacak.
"Domino" on three.
Üç deyince "Domino" diyeceğiz.
Domino!
Domino!
The right donor came in to trigger the domino chain.
Uygun donör domino zincirinde bulundu.
Pali, your kidney is taking a little trip to close out the domino.
Pali, böbreğin dominoyu tamamlamak için küçük bir yolculuğa çıkacak.
Neverfield and King's Hargrave domino 1539.
Neverfield ve Kralın Hargrave dominosu 1539.
I am glad we didn't play dominoes.
İyi ki domino oynamadık.
Yeah, chess, dominoes, whatever we play.
Evet, satranç, domino, ne oynarsak oynayalım.
I can see how this evening will be.
Bu gecenin sonunu görür gibiyim. Korkarım domino oynayacağız.
Stop playing mah jong.
Domino oynamayı bırak.
He plays mah jong late but he's usually home by now.
Geç saate kadar domino oynar ama genelde şimdiye kadar evde olurdu.
More mah jong?
Domino mu oynadınız?
No, we didn't play mah jong.
Hayır, domino oynamadık.
But he plays a good game of dominoes.
Ama yine de çok iyi domino oynuyor.
Jules and Jim had never lived so intensely.
Jules ve Jim hiç böyle domino oynamamışlardı.
I was in the hotel with some friends we meet to play mahjong.
Salı günü arkadaşlarımdan bazılarıyla Nottingham Oteli'nde domino oynamak için toplanmıştık.
There are five.
Domino takımı.
- No. - My dear, uncooperative Domino...
- Sevgili, işbirlikçi olmayan Domino...
How do you know my friends call me Domino?
Arkadaşlarımın beni Domino diye çağırdığını nasıl biliyorsun?
Domino, I was just thinking, as I'll be busy this evening, perhaps Mr. Bond will be kind enough to take you to the Junkanoo.
Domino, Bu akşam meşgul olacağımı düşünüyordum, belki Bay Bond seni Junkanoo'ya götürür.
You look after Domino.
Domino'ya bak.
Domino, I have to tell you something.
Domino... Sana bir şey söylemeliyim.
- Domino, I need your help.
- Domino, yardımına ihtiyacım var.
You've given me much pleasure, Domino.
Bana çok zevk vermiştin, Domino.
Or dominoes.
Ya da domino.
- Domino.
- Domino.
Do you play dominoes?
Domino bilir misiniz?
Dominoes?
Domino oynayalιm mι?
- The Domino.
- The Domino'ya.
Do you play dominoes?
Domino oynar mısın?
- Do you play dominoes?
- Domino oynar mısın?
In dentistry, this is known as the "domino theory."
Dişçilikte buna domino teorisi denmektedir.
In dentistry, this is known as the domino theory.
Dişçilikte, buna domino teorisi denir.
See you at the Domino.
Domino'da buluşuruz.
I know now that the domino theory was a false theory.
Şimdi biliyorum ki domino teorisi yanlış bir teoridir.
A wacky. Domino.
Manyağın teki işte.
My sister in law.
Domino. Kız kardeşim olur.
But Domino was popular with Daddy.
Ama Domino, babamın gözüne girmeyi başardı.
I didn't wash my hands after mah-jong.
Domino oynadıktan sonra ellerimi yıkamadım.
Unlike you, I don't have mah-jong and men to fool around with!
Senin aksine ben domino oynayıp erkekleri etrafımda pervane etmiyorum.
You had that young fellow here again last night for mah-jong.
Dün akşam domino oynamak için o genç çocuk buradaymış.
Now, let's everybody get ready for Fats Domino.
Şimdi de, Fats Domino'yu dinlemeye hazır olun.
Since you are here and in no hurry to go back and you're on a roll
Madem aceleniz yok, gelin biraz oyun oynayalım Mesela Domino!
playing mah-jong, taking tea watching, thinking how was I going to get in and get the gas?
Domino oynayıp çay içerek gözlemleyip düşündük... Nasıl içeri girip benzini alacaktım?
A regular Fats Domino.
Bir normal Fats Domino.
You leave Domino out of this! James?
- Domino'yu buna karıştırma! Mmm.
Her name is Domino.
- Adı Domino.
Domino Petachi.
Domino Petachi.